Ak Parti'de kongreler başladı...
İlçe Başkanlıklarına aday olmayı düşünenleri kongreye kısa bir süre önce Genel Merkez Ankara'ya çağırıyor...
Adaylarla kısa görüşme yapıldıktan sonra bir kişi üzerinde kesin karar veriliyor... Ve kongreye tek liste ile gidilmesinin kesin olduğu söyleniyor...
Tek liste ile seçime gidilmesi doğru mu?
Doğru...
İsteyen aday olsun, partiye canlılık, hareket ve heyacan gelsin, delegenin oyunu alan kazansın, doğru mu?
Doğru...
Eğri olan hiç birşey yok...
Her ikisi de demokratik mi?
Demokratik...
Bu ülkeye demokrasi girdiğinden bu yana insanlarımız demokrasiyi düzgün çalıştırmış olsaydı bugün demokrasi vardı, yoktu, iyi uygulanıyor, uygulanmıyordu diye konuşmazdık...
Genel merkezin dediği değil de delegelerin dediği olurdu...
Bu siyasi partileri kuranlar, parti teşkilatlarının yönetim kadrolarında bulunanlar, oralara gelinceye kadar bizim arkadaşımı, akrabamız, mahallelimiz değil miydi?
Onlar bizim seçtiklerimiz değil mi?
Onlar bizim kafamızda kaç tane tilkinin dolaştığını bilmiyorlar mı?
Elbette biliyorlar...
O zaman....
Bizler partinin ve ülkenin menfaatlerini ön planda tutmayıp da kendi menfaatlerimizi ön planda tutuyorsak; koltuk uğruna partinin içini akrabalarımızla, yandaşlarımızla dolduruyorsak...
Elbette Genel Merkezin verdiği karar daha da demokratik...
Partinin genel merkezi parti içinde dönen dolapları, dönen bu dolaplarla meydana gelen partideki hasarları tespit etmiş, partisinin yara almaması için böyle bir karar almış...
Partinin verdiği kararlar doğru olmamış olsaydı, Ak Parti'nin oyları yapılan her seçim döneminde artarak çoğalmazdı...
Cumartesi Köşk, Yenipazar ilçe teşkilatlarının kongresi yapıldı. Pazar günü de Karpuzlu ve Çine ilçe kongresi yapıldı...
Çine'de CHP ve Ak Parti'den başka parti kalmamış... Yıllaca DP, DYP, ANAP, BBP yönetim kadrolarında bulunanlar, bugün Ak Parti saflarında yerini almışlar.
Çine Kongresinde tek aday olan Erkan Özkaya dillere destan kongre gerçekleştirdi... Böyle kongreleri bizler birkaç aday olduğu zamanlarda görürdük... Her aday delegeleri avlayabilmek için çeşitli ikramlarda bulunurdu...
Özkaya kongre saatine kadar kongrenin yapılacağı salonun önünde mehtar takımının çoşkulu marşlarıyla partili partisiz tüm çinelileri kongre yerine topladı... Kongra salonuna gelenler tıka basa meşhur çine köftesiyle kongre bitinceye kadar karnını doyurdu... soğuk kış gününde sıcacık aşuresini kaşıkladı... O da yetmedi enerjisini toparlamak için canının istediği kadar muzunu da yedi... Özkaya kongre başlayacağı saatte salona mehter takımıyla geldi... Ekibiyle kapıda durarak kangreye gelenleri teker teker ellerini sıkarak karşıladı... kongreden sonra tüm misafirlerini köfteci Enişte'ye götürerek gidecekleri yere tok gönderdi...
Tebrik etmek gerekiyor Erkan Özkaya'ya...
Ağalık vermekle olur...
Öyle Fakir baykurt edebiyatı ile başkanlık olmaz...
Karşında rakip varsa delegeye vereceksin... Yoksa bir yudum su ikram etmeyeceksin...
Önemli olan rakibin olmadığı zaman da insanlara birşeyler verebileceksin...
Erkan Özka'yanın bu geniş yelpazesinin altında bir şey gizli ama gerçeği yakında ortaya çıkar...