Aydınlı ya ticareti bilmiyor, ya da çok biliyor... Bir söz vardır 'Çok bilen çok yanılır' diye... Veya 'Şaşkın ördek, geriye yüzer' diye... Daha bu ve buna benzer çok ata sözlerimiz var... Demek ki atalarımızın bir bildiği var ki altın değerinde bu sözleri asırlar önce söylemişler, bizler ise bugünkü tazeliği ile kullanabiliyoruz... Herkes çok biliyorum derken çok yanılıyor; kendisine ve Aydın'a zararı oluyor... Farkında değil... Farkına vardığında da iş işten geçmiş oluyor... Üç kuruş sermaye ile, bir sürü işi yalnız başına yapman mümkün değil... Sen üç kuruşluk sermaye ile bir sürü işin içinde cebelleşirken, gelişen dünyada sermaye güçleri eğitimli, bilgili kadrolarla donattıkları mekanlarını gelip senin yanıbaşında açtığında sen sinek kovalamaya başlarsın... Ondan sonra da yabancı sermaye geliyor diye çığırtkan böceği gibi ses yapar durursun... Herkes bildiği işi yapmalı... Adam gibi yapmalı... Defalarca yazdığım ve örnek olarak verdiğim; Ne olacak Attın mı yün oluyor Bastın mı keçe oluyor diyen keçeci çırağı misali, üç gün bir gazetede çalışan gazeteci oluyor... Hem de en iyi gazeteci... Dün açtıkları mekanları işletemeyenler; bugün gazeteci oldular ve ahkam kesiyorlar... Dün açtıkları mekanları işletemeyenler; siyaset kazanının bir kulpundan tutmuşlar bir yerlere gelebilmek için bugün gazeteci oldular... Aydın'da kaç tane internet gazetesi varsa hepsinde yazı yazarak prim yapmaya çalışıyorlar... Dün yalaka bürokrat olanlar, işini yaptıkları adamların sırtından geçinmeye çalışanlar emekli olduktan sonra bedava yemek yiyebilmek ve rakı içebilmek için ünlü köşe yazarı oldular... Kim düdük veriyorsa onun düdüğünü öttürüyorlar... Halen devlet dairelerinde görevli memur ve işçi olarak görev yapanlar; Gazete patronu oldular... Facebook'tan gelen bir tanıtım mesajında adamın yaptıklarına bakın: Film Prodüksiyon işleri, Grafik tasarım işleri, Afiş, Broşür, dergi, El İlanı, Kartvizit, Bilet, Katalog, Sertifika, Plaket, Takvim işleri. Diğer Hizmetleri ise: Elektrik-su-Telefon-Kredi Kartı Ödemeleri, GSM (Turkcell, Vadofone,Avea), ADSL (TTNet, Smıle, Koçnet, doping), Digitürk, DSmart, OGS yükleme, EFT, Havale, Şans Oyunları Ödemeleri, Trafik Cezası Ödemeleri, Vergi Ödemeleri, Motorlu Taşıtlar Vergisi, Bağ-Kur Ödemeleri,Parça ve Tam Kontör yükleme işleri. Başka bir arkadaşımız da; İnternet Gazeteciliği ve emlakçılık işleri ile uğraşacakmış... Bildiğim kadarıyla bu mesleklerin her biri ayrı ayrı vergilendirmelere tabi... Bazılarını yapabilmen için de ilgili kurum ve firmalardan yetki belgeleri alman gerekir... Bunların hangisi için yetki belgesi alındı ve vergi dairesine hangileri için bilgiler verildi... Ben falan yerde açtığım işyerimde şu işkollarında iştigal edeceğim diye... Tahmin ediyorum ki mutlaka ve mutlaka eksik bildirilmiştir... Bu arkadaşlarımız 'cenaze levazımatı da satılır' deselerdi mesleklerindeki eksikliği tamamlamış olurlardı... Bir de bu arkadaşlarımız internet sitelerine 'Aydın'ın en iyi haber ve Kent Portalı' diye yazmışlar Gerçekten şık ve zarif olmuş ama; En iyi olmamış... En iyi hemen işe başlar başlamaz olmaz... En iyiyi sen karar veremezsin... Ha en kapsamlı olabilir... En büyük olabilir... Devlet memuru arkadaşlarımızda 'Aydın'ın en çok okunan internet gazetesi'y azmışlar... Birde gördükleri yerde yaptığımız konuşmalarda ben gazeteci değilim ve gazeteci olamam diyorlar... Kardeşim  madem ki kavun karpuz alıp satmıyorsun.... Ne işin var senin kelek pazarında... Siyasetçilerimize gelince... Bu işi gerçekten meslek edinmiş... Adam gibi yapan arkadaşlara gördüklerinde yukarıda bahsettiğim simalardan yakınırlar... O yalaka tipleri, bir duble rakıya, iki şişe biraya kalemini satanları sizler değil misiniz yaşatan... keseri sizden tarafa yontunca, onlardan iyi yok... Birazcık kalemlerini sivriltince de canınızın acıdığını söylüyorsunuz... Aydın büyük şehir oluyor... Yerel siyasetçilerimiz kendilerini büyükşehir  siyasetine göre şimdiden ayarlamalı.... Daha profesyonel kadrolar oluşturulmalı... yerel Basın kendisini büyükşehir basını olabilecek konuma hazırlamalı.... Ticaret erbaplarımız kendilerini aynı şekilde hazırlamalı ve şimdiden kurumsallaşma kararları almalılar... Adı üzerinde büyükşehir oluyoruz... Büyük düşünmeliyiz... Profesyonel düşünmeliyiz... Yoksa büyük denizde hep birlikte boğuluruz...