Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Le Pain
Muratcan Işıldak
Köşe Yazarı
Muratcan Işıldak
 

Sonsuz Bir İzleyiş Masalı;

Aslında, günlerden yaz sıcaklarının sona erip hüzünlü sonbaharın geldiğini en iyi hissedeceğimiz esintilerin tadına varacağınız bir akşamdı. Özelikle cıvıltıların artık yerini sessiz fısıltılara bırakmaya başlaması ve kuşların yuvalarını terk etmek için hazırlık yaptığını görmek biz geleceğe dünden hesaplamak için yolla çıkan insanlar için düşündüğümüzden daha da zor olduğunu yaşayarak ve hissederek anlıyoruz. İşte tam böyle bir gecede, döndü devran ve biz düştük yollara. Aradığımız daha doğrusu istediğimiz neydi, neredeydi veya kimdeydi. Bir hışım ile çıktık ve düştük yollara. Arayışımız vardı, biraz mutluluk ve biraz da huzur. Tek, biricik ve eşsiz şey Yok şey ya da Hiç şey’dir. Ya da Rilke'de olduğu üzere Yalnız şey’dir. Buda kesinlikle kendi kendine kendini solumak olduğuna inandık. Kendi kendine kendini soludukça kendini var etmek. Yalnızlık, büyük bir ruh yalnızlığı. Kendi içine yürümek ve saatler boyu kimselere rastlamamak..."/Rilke. Düşündüm hayatı ve geçmişi düşündüm. Arayışıma geri döndüm, keşif etmek istiyordum onun için düşmüştüm bu yollara, onun için yürüyordum bu diyarda. Aslında var olmak istiyordum, bu bir arayıştı ama acaba doğru yolda mı sürüyordum bu serüveni ben. Uyandığım o sabah, etrafımda var olan tek gerçek birazcık suskunluk, birazcık ta nefesti. Yolculuk devam ediyordu, sağ tarafımda hiç hatırlamadığım bir diyar vardı, sol tarafım ise sessiz ve sisler ile kaplanmış bir nehir gibi bir dokusu olan bir arazi olduğunu fark ettim. Bu bölgeden ben hiç gitmemiştim, o zaman doğru yoldaydım nede olsa arayışım devam ediyordu. Geride bırakmış olduğum ıssız ve soğuk gecelerin yerini alacak olan o arayışın odak noktası acaba ne kadar daha uzaktaydı, kim bile bilir diki bunu... İnsanoğlu değil miydi sürekli bir hedef koyup en sonunda kendisi hedef olan. Her masalın bir kahramanı olur, bu masalın kahramanı da geçmişten gelen varlığımız olsun. Gece vakti olduğunda basar o karanlık şehirlerin ve arayışta olanların üzerine. Tiyatro salonunda perdenin kapanması gibidir geceleri, bazılarına kucak dolusu sevgi ve huzur açarken bazılarını da oyunun dışında bırakır. Ben bu işin neresinde miyim, emin değilim gerçekten, sağ tarafımda bu sefer pırıl pırıl pırlanta gibi parıltılar içinde olan bir göl sol tarafımda ise birkaç ev bazılarının ışıklarında ufak parıltılar var, sanırım arayışım için doğru istikamet de hareket ediyorum. Geceleri insan daha huzurlu olur diye bir rivayet vardır insanlar arasında, ancak hürriyetlerini seven insanlar buna inanır yoksa bu durum bence bir sevda şarkısı gibi gelip geçer. İsteyince oluyormuş, insanlara müsamaha gösteren güzel insanlar ile beraber olun ve onlara yumuşak muamele edin ki insanlığından kusur etti demesinler sizlere, ilim sahiplerine hürmet ediniz, yaşlılara saygı ve gençlere sevgi gösteriniz derler bizim oralarda. Hiçbir kimseye karşı bıkkınlık göstermemek gerekiyormuş, onlardan biriymişsin gibi davran derdi büyükler, bende arayışa çıkarken bu sözleri çok düşündüm acaba hata nerede oluştu ki ben düştüm bu yollara. Sevgiliye isyan kalmış olan biz güzel insanlara söylenecek birçok söz var ancak her gelişin bir gidişi var diyerek başlarız biz yollara. Acaba bende geri mi dönsem, bu arayışa bir son mu versem… Karamsar düşüncelerim ile karanlık gecede kararırken, bir ışıltı oluştu karşı cepheden bu cepheye. Baktım o tarafa usul usul ama ne göreyim, bir pırıltı, içimde hemen oluştu bir kıpırtı ve düşündüm kendi kendime acaba orası veya bu şey o şey miydi, yani o çıktığım arayış yolumun son limanı orası olabilir miydi. Hiç şüphesiz büyük bir heyecan ile izledim karanlığın yavaş yavaş sona ermesini. Ancak sadece geçici bir yansıma olduğunu fark edince yine boğuldum o gecenin en derinliğinde. İşte o zaman bu zaman diyerek, baktım ufuklardan yeşeren aydınlığa. Kuşlar ötmeye, yavrular ise yürümeye başlamıştı. Acaba bu gördüklerim ve hissettiklerim bir masal veya bir rüya mıydı, yoksa düşünmek bilen istemediğim bir diyar damıydım. Hemen ayaklandım ve etrafa derin derin bakmaya başladım. İşte tam bu vakit karşı tepeden bir kartal kurşun gibi karanlığı delerekten üstüme doğru geliyordu , ne yapacağımı bilmeden usul usul onun bana doğru yaklaşmasını izledim , ağzında bir parıltı vardı , acaba bana mı yoksa kendi arayışını bulmuş ve benden uzaklaşmakta mıydı. Sonunda oldu , gözümü açtım ve gökyüzünü gördüm... Sonunda buldum… Ancak biliyorum, tez zamanda yine düşeceğim yollara, yine var olacak bir arayış çünkü yine cıvıltıların artık yerini sessiz fısıltılara bırakmaya başlaması ve kuşların yuvalarını terk etmek için hazırlık yaptığını görmek biz geleceğe dünden hesaplamak için yolla çıkan insanlar için düşündüğümüzden daha da zor olduğunu yaşayarak ve hissederek anlıyoruz. Bu duygular dönem dönem hep bizim yanımızda olup bizleri ARAYIŞ’lara yelken açmamız için zorlayacaktır.
Ekleme Tarihi: 19 Mart 2021 - Cuma

Sonsuz Bir İzleyiş Masalı;

Aslında, günlerden yaz sıcaklarının sona erip hüzünlü sonbaharın geldiğini en iyi hissedeceğimiz esintilerin tadına varacağınız bir akşamdı. Özelikle cıvıltıların artık yerini sessiz fısıltılara bırakmaya başlaması ve kuşların yuvalarını terk etmek için hazırlık yaptığını görmek biz geleceğe dünden hesaplamak için yolla çıkan insanlar için düşündüğümüzden daha da zor olduğunu yaşayarak ve hissederek anlıyoruz.

İşte tam böyle bir gecede, döndü devran ve biz düştük yollara. Aradığımız daha doğrusu istediğimiz neydi, neredeydi veya kimdeydi. Bir hışım ile çıktık ve düştük yollara. Arayışımız vardı, biraz mutluluk ve biraz da huzur. Tek, biricik ve eşsiz şey Yok şey ya da Hiç şey’dir. Ya da Rilke'de olduğu üzere Yalnız şey’dir. Buda kesinlikle kendi kendine kendini solumak olduğuna inandık. Kendi kendine kendini soludukça kendini var etmek. Yalnızlık, büyük bir ruh yalnızlığı. Kendi içine yürümek ve saatler boyu kimselere rastlamamak..."/Rilke. Düşündüm hayatı ve geçmişi düşündüm. Arayışıma geri döndüm, keşif etmek istiyordum onun için düşmüştüm bu yollara, onun için yürüyordum bu diyarda. Aslında var olmak istiyordum, bu bir arayıştı ama acaba doğru yolda mı sürüyordum bu serüveni ben.

Uyandığım o sabah, etrafımda var olan tek gerçek birazcık suskunluk, birazcık ta nefesti. Yolculuk devam ediyordu, sağ tarafımda hiç hatırlamadığım bir diyar vardı, sol tarafım ise sessiz ve sisler ile kaplanmış bir nehir gibi bir dokusu olan bir arazi olduğunu fark ettim. Bu bölgeden ben hiç gitmemiştim, o zaman doğru yoldaydım nede olsa arayışım devam ediyordu. Geride bırakmış olduğum ıssız ve soğuk gecelerin yerini alacak olan o arayışın odak noktası acaba ne kadar daha uzaktaydı, kim bile bilir diki bunu... İnsanoğlu değil miydi sürekli bir hedef koyup en sonunda kendisi hedef olan. Her masalın bir kahramanı olur, bu masalın kahramanı da geçmişten gelen varlığımız olsun.

Gece vakti olduğunda basar o karanlık şehirlerin ve arayışta olanların üzerine. Tiyatro salonunda perdenin kapanması gibidir geceleri, bazılarına kucak dolusu sevgi ve huzur açarken bazılarını da oyunun dışında bırakır. Ben bu işin neresinde miyim, emin değilim gerçekten, sağ tarafımda bu sefer pırıl pırıl pırlanta gibi parıltılar içinde olan bir göl sol tarafımda ise birkaç ev bazılarının ışıklarında ufak parıltılar var, sanırım arayışım için doğru istikamet de hareket ediyorum. Geceleri insan daha huzurlu olur diye bir rivayet vardır insanlar arasında, ancak hürriyetlerini seven insanlar buna inanır yoksa bu durum bence bir sevda şarkısı gibi gelip geçer.

İsteyince oluyormuş, insanlara müsamaha gösteren güzel insanlar ile beraber olun ve onlara yumuşak muamele edin ki insanlığından kusur etti demesinler sizlere, ilim sahiplerine hürmet ediniz, yaşlılara saygı ve gençlere sevgi gösteriniz derler bizim oralarda. Hiçbir kimseye karşı bıkkınlık göstermemek gerekiyormuş, onlardan biriymişsin gibi davran derdi büyükler, bende arayışa çıkarken bu sözleri çok düşündüm acaba hata nerede oluştu ki ben düştüm bu yollara. Sevgiliye isyan kalmış olan biz güzel insanlara söylenecek birçok söz var ancak her gelişin bir gidişi var diyerek başlarız biz yollara. Acaba bende geri mi dönsem, bu arayışa bir son mu versem…

Karamsar düşüncelerim ile karanlık gecede kararırken, bir ışıltı oluştu karşı cepheden bu cepheye. Baktım o tarafa usul usul ama ne göreyim, bir pırıltı, içimde hemen oluştu bir kıpırtı ve düşündüm kendi kendime acaba orası veya bu şey o şey miydi, yani o çıktığım arayış yolumun son limanı orası olabilir miydi. Hiç şüphesiz büyük bir heyecan ile izledim karanlığın yavaş yavaş sona ermesini. Ancak sadece geçici bir yansıma olduğunu fark edince yine boğuldum o gecenin en derinliğinde.

İşte o zaman bu zaman diyerek, baktım ufuklardan yeşeren aydınlığa. Kuşlar ötmeye, yavrular ise yürümeye başlamıştı. Acaba bu gördüklerim ve hissettiklerim bir masal veya bir rüya mıydı, yoksa düşünmek bilen istemediğim bir diyar damıydım. Hemen ayaklandım ve etrafa derin derin bakmaya başladım. İşte tam bu vakit karşı tepeden bir kartal kurşun gibi karanlığı delerekten üstüme doğru geliyordu , ne yapacağımı bilmeden usul usul onun bana doğru yaklaşmasını izledim , ağzında bir parıltı vardı , acaba bana mı yoksa kendi arayışını bulmuş ve benden uzaklaşmakta mıydı.

Sonunda oldu , gözümü açtım ve gökyüzünü gördüm...

Sonunda buldum…

Ancak biliyorum, tez zamanda yine düşeceğim yollara, yine var olacak bir arayış çünkü yine cıvıltıların artık yerini sessiz fısıltılara bırakmaya başlaması ve kuşların yuvalarını terk etmek için hazırlık yaptığını görmek biz geleceğe dünden hesaplamak için yolla çıkan insanlar için düşündüğümüzden daha da zor olduğunu yaşayarak ve hissederek anlıyoruz. Bu duygular dönem dönem hep bizim yanımızda olup bizleri ARAYIŞ’lara yelken açmamız için zorlayacaktır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.