Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Le Pain
Süleyman Çokay
Köşe Yazarı
Süleyman Çokay
 

Panikleyince

Amerikalı Prof. Dr. Reid Wilson’ın “Don’tPanic” adlı kitabında da açıkladığı gibi, panik atak ruhsal değil, fiziksel bir problem. Kişi geçmişte yaşadığı bir travmayı; çok sevdiği birini yitirdikten sonra htiği kaybetme ve ölüm korkusunu, kısacası geçmişteki acı anları, herhangi bir obje, görüntü, ses ve koku nedeniyle tekrar hatırlayabiliyor. Bunun sonucunda beyin, geçmişte yaşanan travmayı yeniden algılayarak acil durum sinyalleri veriyor. Bu sinyaller zamanla düşüncelere egemen olarak, kişilerin paniğe kapılmasına neden oluyor. Yani bir anlamda vücudumuzun kendini koruma mekanizması mükemmel çalışsa da beynimiz, geçmişte yaşanılan travmaya karşı kendini korumak için acil durum planı ilan ediyor NELER YAPILABİLİR Anksiyete atağı karşısında oto kontrol sağlamak için altı aşamalı bir yaklaşım söz konusudur: Kaygılı olduğunuzu ve bu yönde htiğinizi anlayın. Bedeninizden gelen hislerin bir anksiyete belirtisi ve aynı zamanda da sizi bir şeylerin rahatsız etmekte olduğuna dair bir gösterge olduğunu kabul edin. Sizi rahatsız eden şey her neyse, kendinize buna karşı kaygılı olma şansı tanıyın. "Elbette kaygılıyım çünkü………ve bu durum karşısında kaygılı olmak gayet doğal" Nefes alın. Önce burnunuzdan yavaşça nefes alın ve bunu yaparken de aklınızdan sayın: bir, bin, iki, bin. Ardından nefesinizi dört saniye süreyle ağzınızdan verin. Bunu yaparken aklınızdan dört saniyeyi, aynı yöntemle sayın. Bu işlemi en az atmış saniye süreyle tekrarlayın. Kaygılı zamanlarda kendinizle konuşurken pozitif diyalogu kullanın. Anksiyete geçecektir. Böylesi bir diyaloga şu örnek verilebilir: "Bu sadece bir anksiyete. Geçecek. Kontrolümü kaybetmeyeceğim. Hislerimden bağımsız olarak iş hayatımı sürdürebilirim. Htiklerim bana zarar vermeyecek." Meşgale yaratın. Kendinizi uyaracak bir şeyler yapın. Bedeniniz yüksek viteste el freni çekilmiş bir araba gibidir bu evrede. Sadece orada öyle boş boş oturmayın. Yürüyün, koşun, temizlik yapın, bir şeyler yapın. Kendinizi hislerinize teslim etmeyin. Yaşamakta olduğunuz hislere bir parça mizahi yaklaşmaya çalışın. Garip hissediyor olabilirsiniz, ama garip görünmüyorsunuz. Kendi kendinize bir müddet garip şeyler hme izni verin. Büyük bir sorun değildir bu. Kendinizi gerçekte rahatsız etmekte olanın ne olduğunu bulmaya çalışın. Yaşamak istemediğiniz bir çatışmanın mı içindesiniz? Sizi rahatsız eden şey ürkütücü bir düşünce mi? Yoksa dün gece izlediğiniz televizyon programı mı? Sizi ne rahatsız ediyor? Tüm bunlar zaman alır ve çok sayıda denemeye ihtiyaç duyulur. Ne var ki panik ve anksiyete ataklarından korkar olmaktan çıkabilmenin tek yolu da onları deneyimlemektir. Ardından onlar üzerinden kendi yöntemlerinizle gelecek ve bu atakların sizi incitmediğini göreceksiniz. Kaçmaya hiç gerek yok. Güvenli yerinizde ve güvenli kişiliğinizdesiniz. Kendinizi iyileştirebilirsiniz.
Ekleme Tarihi: 06 Mart 2018 - Salı

Panikleyince

Amerikalı Prof. Dr. Reid Wilson’ın “Don’tPanic” adlı kitabında da açıkladığı gibi, panik atak ruhsal değil, fiziksel bir problem. Kişi geçmişte yaşadığı bir travmayı; çok sevdiği birini yitirdikten sonra htiği kaybetme ve ölüm korkusunu, kısacası geçmişteki acı anları, herhangi bir obje, görüntü, ses ve koku nedeniyle tekrar hatırlayabiliyor. Bunun sonucunda beyin, geçmişte yaşanan travmayı yeniden algılayarak acil durum sinyalleri veriyor. Bu sinyaller zamanla düşüncelere egemen olarak, kişilerin paniğe kapılmasına neden oluyor. Yani bir anlamda vücudumuzun kendini koruma mekanizması mükemmel çalışsa da beynimiz, geçmişte yaşanılan travmaya karşı kendini korumak için acil durum planı ilan ediyor

NELER YAPILABİLİR

Anksiyete atağı karşısında oto kontrol sağlamak için altı aşamalı bir yaklaşım söz konusudur:

Kaygılı olduğunuzu ve bu yönde htiğinizi anlayın. Bedeninizden gelen hislerin bir anksiyete belirtisi ve aynı zamanda da sizi bir şeylerin rahatsız etmekte olduğuna dair bir gösterge olduğunu kabul edin.

Sizi rahatsız eden şey her neyse, kendinize buna karşı kaygılı olma şansı tanıyın. "Elbette kaygılıyım çünkü………ve bu durum karşısında kaygılı olmak gayet doğal"

Nefes alın. Önce burnunuzdan yavaşça nefes alın ve bunu yaparken de aklınızdan sayın: bir, bin, iki, bin. Ardından nefesinizi dört saniye süreyle ağzınızdan verin. Bunu yaparken aklınızdan dört saniyeyi, aynı yöntemle sayın. Bu işlemi en az atmış saniye süreyle tekrarlayın.

Kaygılı zamanlarda kendinizle konuşurken pozitif diyalogu kullanın. Anksiyete geçecektir. Böylesi bir diyaloga şu örnek verilebilir: "Bu sadece bir anksiyete. Geçecek. Kontrolümü kaybetmeyeceğim. Hislerimden bağımsız olarak iş hayatımı sürdürebilirim. Htiklerim bana zarar vermeyecek."

Meşgale yaratın. Kendinizi uyaracak bir şeyler yapın. Bedeniniz yüksek viteste el freni çekilmiş bir araba gibidir bu evrede. Sadece orada öyle boş boş oturmayın. Yürüyün, koşun, temizlik yapın, bir şeyler yapın. Kendinizi hislerinize teslim etmeyin.

Yaşamakta olduğunuz hislere bir parça mizahi yaklaşmaya çalışın. Garip hissediyor olabilirsiniz, ama garip görünmüyorsunuz. Kendi kendinize bir müddet garip şeyler hme izni verin. Büyük bir sorun değildir bu. Kendinizi gerçekte rahatsız etmekte olanın ne olduğunu bulmaya çalışın. Yaşamak istemediğiniz bir çatışmanın mı içindesiniz? Sizi rahatsız eden şey ürkütücü bir düşünce mi? Yoksa dün gece izlediğiniz televizyon programı mı? Sizi ne rahatsız ediyor?

Tüm bunlar zaman alır ve çok sayıda denemeye ihtiyaç duyulur. Ne var ki panik ve anksiyete ataklarından korkar olmaktan çıkabilmenin tek yolu da onları deneyimlemektir. Ardından onlar üzerinden kendi yöntemlerinizle gelecek ve bu atakların sizi incitmediğini göreceksiniz. Kaçmaya hiç gerek yok. Güvenli yerinizde ve güvenli kişiliğinizdesiniz. Kendinizi iyileştirebilirsiniz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.