Şems-i Tebrizi Hazretleri şöyle demiştir...
Anladım ki, insanlar susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar.
Oysaki biz istediğimiz kadar, onlar hayatımızdalar, göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlardırlar.
Son zamanlarda basın mensuplarına çeşitli sivil toplum kuruluşlarının üyeleri tarafından tehditler yapılmaktadır...
Aslanların sessiz kaldığı yerde çıyanlar, çakallar volta atar. Ama bilmezler ki aslan o sessizliği bozarsa kıyamet kopar!
Şems-i Tebrizi Hazretleri dediği gibi...
Bizler ne koltuk sevdalılarına, ne de üç kuruş parayla kendini zengin görenlere boyun eğmeyiz...
Bizler kar kış demeden, toz çamur demeden, karnımız aç, paramız yok demeden toplumun bilgilenmesi adına, sizin gibi çakalların temsil ettikleri kurumları yağmalamamaları adına görev yapıyoruz...
Sizlerin bizlere hakaret ve tehdit etme hakkınız yoktur...
Sizler;
Bizim istediğimiz kadar, hayatımızdasınız..
Göz yumduğumuz kadar dürüstsünüz...
Ve sustuğumuz kadar da insanlarsınız...
Aydın Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülken, Meclis Başkan yardımcısı Fatih Namık Talay'ı çıkarıp yerine başka bir üye arkadaşı yazmalıdır bence...
Sadece yazılan mesajın kaldırılması yeterli değildir...
Nazilli ilçemizin 95. kurtuluş yıldönümü etkinliklerinde yaşanan sandalye krizi, başarılı bir Belediye Başkanı olan Sayın Haluk Alıcık'a yapılmıştır...
Partinin İl Başkanı, Genel Merkezi ve Haluk Alıcık'a sahip çıkmalıdırlar...
Kişi partiden derhal uzaklaştırılmalıdır...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'racon'u ben keserim dedi diye...
Her sivil toplum örgütünü temsil eden....
Racon kesmeye kalkarsa...
Bu memleketin yönetimi kaba kuvvete dayanır...
Karl Marks asırlar önce şöyle demişti...
İnsan yoğunluğunun çok olduğu yerlerde idare şekli medeniyete...
İnsan yoğunluğunun az olduğu yerlerde idare kaba kuvvete dayanır...
İşte bizim yaşadığımız şehirde durum bu...
Aydın ilinde faaliyet gösteren gazetecilere temsilen iki tane cemiyetimiz var...
Gazeteci meslektaşlarımıza yapılan bu tür tehditlere karşı mesleğimizin onurunu korumak adına daha erken açıklamada bulunmalarını istiyor...
Bazı meslektaşlarımızın da cemiyetin yaptığı açıklamalara alkış veya çeşitli sembollerle grup üyelerine meşgul edeceklerine...
Gerçek gazeteci iseler ve sıkıyorsa gazetelerinde veya sosyal medya hesabından ilgili kişilerle ilgili bir iki cümle yazarlarsa daha da iyi olur düşüncesindeyim...
İnsanlar işine gelince değil de vicdanına değince iyilik yapsalardı; bugün çıkar ilişkisi değil, gerçek sevdalar yaşanırdı!
Nazım Hikmet