Zekâ kavramının tanımı halen tartışmalı olmakla birlikte en kabul gören tanım; yaşanılan çevreye uyum sağlayabilme, yeniyi öğrenme ve uygulayabilme yeteneği şeklindedir.
Klasik zekâ kavramının yanı sıra günümüzde duygusal zekâ kavramı asıl olandır, Duygusal zekayı şu şekilde tanımlayabiliriz.
“Duygusal zekâ; kişinin hem kendi, hem de başka kişilerin duygularının farkında olması, bunları anlaması, düzenlemesi ve kullanabilmesi becerisi veya eğilimidir. Duygusal zekâ, insanlarla daha başarılı ilişkiler kurmak, çevreye, değişen şartlara uyum sağlayabilmek ve diğerlerini anlamakla ilişkilidir. Bugün zekâ ile ilgilenirken en merak ettiğimiz alanlardan biri de başarı alanıdır.
ZEKÂ NE DERECE ETKİLİ?
Başarı, önceden belirlenmiş hedefler doğrultusunda planlı hareket ederek istenilen sonuca ulaşmaktır. Akademik başarı ile hayat başarısı aynı değildir. Çocuk için akademik başarı; öğrencinin bulunduğu okul, sınıf ve derse göre belirlenmiş sonuçlara ulaşmada göstermiş olduğu ilerlemedir. Okul başarısı ve hayat başarısını araştıran ve 20 yıldır devam eden bir araştırmada, öğrencilerin lisedeki okul başarıları ve ilerleyen yıllarda hayat başarıları incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre okul başarısıyla hayat başarısı arasındaki ilişki doğru orantılıdır. Ancak, okul başarısı yüksek olmasına rağmen hayat başarısı düşük olan ya da okul başarısı düşük olduğu halde iş, aile ve arkadaş ilişkilerinde başarılı olan kişiler de vardır.
Öğrencilerin belli bir zeka seviyesi sonrasında belirleyici olan kavramlar şunlardır;
Sosyal beceriler,
Motivasyon,
Çalışma becerileri
Kararlılık
Öte yandan aile ilişkileri, arkadaş çevresi her zaman için önemli bir unsurdur. Özellikle lise döneminde uygun olmayan ortamlarda bulunan çocuklar ne kadar zeki olsa da istenilen hedefe ulaşmakta güçlük çekerler.
GENETİK Mİ ETKİLİ, ÇEVRE Mİ?
Zeka gelişiminde genetik miras önemlidir. Buna ek olarak çevre faktörü de önemli bir seviyededir. Yapılan bir çalışma sonucu ilginç bir sonuç ortaya koyuyor.
“Aynı ortamda büyüyen tek yumurta ikizlerinin zeka seviyeleri yüzde 70 oranında benzerlik göstermektedir. Bu zekânın genetik yönünün olduğunu bize gösterir. Yapılan evlat edinme araştırmasına göre, biyolojik annelerinin IQ skorları 95’in altında ve 120’nin üzerinde olan çocuklar sosyoekonomik düzeyi normalin üzerinde ailelere verilmiştir. Okul çağındayken çocukların IQ seviyeleri ölçüldüğünde biyolojik annesi düşük düzeyde IQ seviyesinde olan çocuklar ortalamanın üzerinde IQ skorları almışlardır. Ancak, biyolojik anneleri yüksek IQ seviyesinde olan çocukların skorları daha iyidir. Bu durum, zekâ düzeyinde genetik faktörün yanında çevresel faktörün de etkili olduğunu göstermektedir.”