Geçtiğimiz günlerde Ak Parti'nin Sultanhisar kurucu İlçe Başkanı ve Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanlığı yapmış Mustafa Sarıoğlu, Aydınpost TV'nin canlı yayın konuğu oldu.
Sarıoğlu, canlı yayında Aydın ile ilgili çok ciddi konulara parmak basarak, büyük iddialarda bulundu...
Mustafa Sarıoğlu; Her vatanseverin yaşadığı kente ve değerlerine sahip çıkması gerektiğini belirterek, ADÜ ve yönetimiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
ADÜ Yönetiminin, 15 Temmuz’dan sonra terör örgütüyle mücadele adı altında çıkışlar yaptığını basa basa vurgulayan Mustafa Sarıoğlu, “Bu rektör 15 Temmuz’a kadar neredeydi? Personel işlerinden sorumlu rektör yardımcısıyken, 8-9 yıl hizmetli kadrosunda çalışmış, sonra 1 yıl memurluk yaptırılarak hizmet süresini 10 yıla tamamlattıkları bir kişiyi İdari ve Mali İşler Başkanı yaparken neredeydi? Terör örgütünün gazetesinin temsilcisi olduğu herkesçe bilinen bu kişiye makam verirken istihbaratı mı çalışmıyordu? Bu kişiyi o göreve nasıl getirdi?” diye sorular yöneltti.
Adnan Menderes Üniversitesi’nin büyük bir AVM’ye dönüştüğünü öne süren Mustafa Sarıoğlu, “ADÜ’nün her tarafı AVM gibi. Her şey satılıyor, yok, yok. Ama satılan hiçbir şeye fiş veya fatura verilmiyor. Bu durum Maliye’yi ilgilendirmiyor mu? Bu paralar nereye gidiyor? Nazilli Kampüsü'nde 10 bine yakın öğrenci var. İkinci öğretimdeki çocuklar kişi başı para ödüyor, makbuz bile yok,. Nazilli Kampüsü'nün havuzuna giren para 1 milyon lira ile 1 milyon 300 bin lira arasında. Peki bu paralar nereye gidiyor? Kampüsün çatısı çökmek üzere. Kablolar sarkmış” diyor...
Rektör kendi asli görevini bırakmış siyasilerin ve başka kurumların yapması gerektiren işlerle uğraşıyor... Bu yapılan yanlışlıkları il başkanları görmüyor mu?
Ak Parti'nin İl Başkanı kardeşim üniversitede diye ses çıkarmayacak, ona tahsis edilen salonlarda toplantı yapıyorum diye göz yumacak...
"ADÜ ile ilgili derhal soruşturmalar başlatılmalı" diyor Sarıoğlu...
Bakalım önümüzdeki günler neyi gösterecek...
İSMET ABİ ARTIK HİZMETLERİYLE HATIRLANACAK
Aydın ilinin duayen siyasetçilerinden Türk siyasi tarihine damgasını vurmuş İsmet Sezgin, hayata veda ederek son yolculuğuna uğurlandı...
Onun son yolculuğunda Aydınlı sahip çıkabildiği kadar çıktı...
Onun cenaze töreninde bulunması gerekenlerden gelenler de vardı gelmeyenler de vardı...
Gelmeyenlerin gelmeyiş sebepleri üzerinde durmayacağım... Onu ne kadar doğru ve yanlış yaptıklarını kendileri bilir...
Türkiye'nin İsmet Abisi'nin vefatıyla ilgi sosyal medyadan binlerce yorumlar okuduk...
Ben de hasbelkader görebildiklerimin içinde hoş olmayan yorumlar da okudum...
Bu dünyada her insan, her nerede olursa olsun, mutlak surette hatalar yapabilir ve yapmıştır da...
Sağ iken sessiz kalıp öldükten sonra sosyal medya denilen yerden ahkam kesmenin bir anlamı yok bence...
Çok uzağa gitmeden; günümüzde mevcut siyasetçilerin birbirlerine söyledikleri sözleri bir bir hafızalarımızda canlandıralım...
Şu anki durumlarına bir göz atalım...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, DYP Genel Başkanı iken Cumhurbaşkanı Erdoğan için söylediği sözleri her gün sosyal medya üzerinden izliyoruz... Bugün birbirlerine toz kondurmuyorlar...
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'in MHP'de iken söylediklerini biliyoruz... Bugün Ak Parti'de Başbakan Yardımcısı ve birbirlerine toz kondurmuyorlar...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ne sözler söylüyordu...
Şimdi anayasa değişikliği konusunda anlaştılar... Türkiye'nin Başkanlık yolunu açtı...
Kendisine Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı teklifi getirildi...
Ak Parti ve Erdoğan iyi insan oldu...
Demek ki dünya basit menfaatler üzerine kurulmuş...
Konuşacaksanız bu adamlar öldükten sonra değil, şimdi konuşun...
Hadi gücünüz yetiyorsa MHP'li seçmenleri yapılacak seçimde MHP'ye ve Ak Partiye oy verdirmeyin... CHP'ye veya başka partilere oy versinler... MHP barajı aşamasın....