Lübnan’ın kalabalık cezaevlerinde bulunan mahpuslar, COVID-19 virüsünün aralarında yayılma ihtimaline karşı geçici serbestlik kapsamında tahliye edilmeyi talep ediyorlar.
Beyrut, Lübnan – Ülke genelinde görülen Korona virüs salgınının etkileri sonrasında, Lübnan’ın iki büyük hapishanesinde korona virüs salgının yaratığı endişe ile mahpuslarca isyanlar çıkarıldığı görüldü.
Lübnan yetkili makamlarınca onaylanan verilere göre, şuana kadar 120 kişi hayatını kaybetmiş ve ülke olarak küresel bir kapanmaya yol açmıştır. Dünya çapında toplam vaka sayısı 7.600’den fazla ölümle 200.000’e yaklaşmaktadır.
Lübnan, açık olması zaruri olmayan işletmeler dışındaki işletmeleri kapatarak ülke çapında kısmi bir kapanma gerçekleştirdi. Bu sayede, insanları sokaktan uzak tutmayı amaçlıyor.
Ülkenin hapishane nüfusu da geçici bir süre için olsa dahi serbest bırakılmayı talep ediyor.
Bir mahpusun yakını tarafından Al Jazeera ile paylaşılan videolarda, sosyal medyada buna benzer başka videolar da dolaşmaktadır, Lübnan’ın en büyük hapishanelerinden olan Roumieh ve Zahle hapishanelerinde mahpusların af talep ettikleri ve bu yönde yoğun protestolar yaptıkları görüntülendi.
Benzer videolarda mahpusların yaktığı ateşler sonucu bölgeyi kara dumanların kapladığı görülmektedir.
Pazartesi gecesi Roumieh hapishanesinden yayınlanan iki videoda yaralı mahpuslar görüntülenmektedir. Mahpuslar ifadelerinde yaralanma gerekçelerinin güvenlik güçlerinin kendilerine ateş etmesi olduğunu iddia etmişlerdir. Videoda, yaralanmış başka bir mahpusa pansuman yapan erkek bir mahpusun “Devletin bize yaptığına bak” diye bağırdığı görülmektedir.
Konuyla ilgili yorum yapmasına izin verilmediği için anonimlik koşuluyla konuşan bir İç Güvenlik Kuvvetleri (ISF) kaynağı, iki mahpusun yaralandığını doğruladı, ancak kullanılan mermilerin kauçuk mermiler olduğunu ve gerçek mermi kullanılmadığını belirtti.
Geniş çapta bir isyan olduğunu açıklayan yetkili, kapıların kırıldığını, ekipmanların ciddi tahrip edildiğini ve geniş çaplı bu isyandan ötürü kolluk kuvvetlerinin olaya müdahale etmesi gerektiğini açıkladı. İlgili kaynak Al Jazeera’ya yapmış olduğu açıklamada, şuan durumun kontrol atlında olduğunu belirtti.
Zahle hapishanesinde tutuklu olan bir mahpusun aile üyesi, misilleme korkusuyla anonimlik şartıyla yaptığı konuşmada, mahpus olan akrabasının af ilan edilmesi için pazartesi günü başlayan protesto ve açlık grevine katıldığını belirtti. Aile üyesi birçok mahpusun açlık grevinde olduğunu ekledi.
Yıllanmış talepler
Lübnan’daki mahpuslar ve aileleri, uzun zamandır, çete benzeri gruplarla ilgili olma iddiasının yanı sıra, uyuşturucu kullanımı ve bulundurma da dahil olmak üzere küçük suçlar nedeniyle hapse atılan binlerce kişiyi serbest bırakmak için bir af yasası geçirilmesini talep etti.
Lübnan’ın siyasi otoriteleri uzun bir süredir bir af yasasının kabul edileceğine dair sözlerde bulundular, ancak hükümet buna dair bir aksiyon almadığından mahpuslar tekrar ve tekrar açlık grevine devam etmek zorunda kaldı.
Başbakan Hassan Diab’ın hükumeti böyle bir tasarıyı onaylamayı bize taahhüt etti, ancak kimlerin tam olarak dahil edileceği belirsiz
Aile üyeleri El Cezire’ye, yaptıkları açıklamada “Durumları gerçekten korkunç, tıbbi ihtiyaçlara sahip olan insanlar var.” açıklamalarında bulundular.
Zor koşullara rağmen, ISF kaynağı önlemlerin alındığını ve “tüm çabaları”nın “hapishaneleri
koronavirüsten korumaya odaklandığını” söyledi. İlgili Kaynak, her mahpusun ailesinden sadece bir kişinin ziyarete gelebileceğini ve hapishanelerin düzenli olarak dezenfekte edildiğini söyledi.
‘Sıkışık ve sağlıksız’
Lübnan gözaltı merkezlerindeki aşırı kalabalıklaşma uzun süredir devam eden bir sorun; Beyrut Barosu tarafından geçen yıl toplanan istatistiklere göre, 10.000 mahpus toplamda 286 tane olan çok küçük kapasiteye sahip hapishane ve gözaltı merkezine gönderilmiştir.
700’den fazla avukatın koşulları değerlendirmek için Aralık ayında ülke hapishanelerine yaptıkları ziyaret sonucu açıkladıkları raporda hapishanelerin sıkışık ve sağlıksız olduğu ifade edilmiştir.
Buna ek olarak, yüzlerce mahpusun mahkemesi sonlanmadan önce uzun bir tutukluluk süresi ile karşı karşıya olduklarını ve denetimli serbestlik kapsamında parasal cezayı ödeyemediklerinden ötürü serbest bırakılmadıklarını görmekteyiz.
Beyrut Barosu Başkanı Melhem Khalaf, Salı günü yerel basına yaptığı açıklamada ise Baronun 80 tane kişinin adli para cezasını ödeyerek özgürlüklerine kavuşturduğunu ve 120 benzeri davanın ise halen devam ettiğini açıkladı.
Baro ek olarak, adli destekten faydalanamadıkları için avukatsız olarak yargılanan ve davaları durma aşamasına gelmiş 180 kişiye ücretsiz adli yardım sağladıklarını ve 120 kişinin daha dosyasında adli yardım ihtiyacı olduğunu açıkladı.