Son dönemde her yaş seviyesinde gördüğümüz bir duygudurum değişikliğinden bahsetmek istiyorum.
Imposter sendromu (IS), yüksek başarıya sahip bireylerin zekâ, beceri veya başarılarından şüphe duyması olarak tanımlanan davranışsal bir sağlık olgusudur. Bu kişiler, başarılarını içselleştiremezler ve daha sonra, başarılarına dair doğrulanabilir ve nesnel kanıtlara rağmen, kendinden şüphe etme, endişe, depresyon ve/veya işlerinde sahtekarlık olarak ortaya çıkma endişesi gibi yaygın duyguları yaşarlar.
Imposter Sendromu Nasıl Bir Duygudur?
Sahtekarlık sendromunun bazı ortak özellikleri şunlardır:
*Yetkinliğinizi ve becerilerinizi gerçekçi bir şekilde değerlendirememe
*Başarınızı dış faktörlere bağlamak
*Performansınızı azarlamak
*Beklentileri karşılayamayacağınızdan korkun
*Aşırı başarı
*Kendi başarınızı sabote etmek
*Kendinden şüphe duymak
*Çok zorlayıcı hedefler belirlemek ve yetersiz kaldığınızda hayal kırıklığı yaşama
Nasıl Başa çıkarız?
- Duygularınızı paylaşın. Nasıl hissettiğiniz hakkında diğer insanlarla konuşun. Mantıksız inançlar gizlendiğinde ve hakkında konuşulmadığında iltihaplanma eğilimindedir.
2.Başkalarına odaklanın. Bu her ne kadar mantığa aykırı gelse de sizinle aynı durumda olan başkalarına yardım etmeye çalışın.
3. Yeteneklerinizi değerlendirin. Sosyal ve performans durumlarında yetersizliğinize dair uzun zamandır inandığınız inançlarınız varsa, yeteneklerinize ilişkin gerçekçi bir değerlendirme yapın. Başarılarınızı ve hangi konularda iyi olduğunuzu yazın ve bunları öz değerlendirmenizle karşılaştırın.
4. Küçük adımları atın. İşleri mükemmel yapmaya odaklanmayın, bunun yerine işleri makul derecede iyi yapın ve harekete geçtiğiniz için kendinizi ödüllendirin.
5.Düşüncelerinizi sorgulayın. Yeteneklerinizi değerlendirmeye ve küçük adımlar atmaya başladığınızda düşüncelerinizin mantıklı olup olmadığını sorgulayın. Bildiğiniz her şey göz önüne alındığında, bir sahtekâr olduğunuza inanmanız mantıklı mı?
6.Karşılaştırmayı bırakın. Kendinizi sosyal bir durumda başkalarıyla karşılaştırdığınız her seferde, kendinizde yeterince iyi olmama veya ait olmama hissini körükleyen bazı hatalar bulacaksınız. Bunun yerine, konuşmalar sırasında diğer kişinin söylediklerini dinlemeye odaklanın. Daha fazlasını öğrenmekle gerçekten ilgilenin.
7. Sosyal medyayı ölçülü kullanın. Sosyal medyanın aşırı kullanımının aşağılık duygusuyla ilişkili olabileceğini biliyoruz. Sosyal medyada gerçekte kim olduğunuzla eşleşmeyen veya elde edilmesi imkânsız bir imaj sergilemeye çalışırsanız, bu yalnızca olumsuz duygularınızı daha da kötüleştirecektir.