Okul Öncesi dönmede uygulanan ve çocukların yaratıcılığını ön plana çıkaran “High Scope” yaklaşımı üzerinde bazı bilgileri vermek istiyorum. Özellikle okul öncesi kurumlarının sayısının arttığı bu dönemde ebeveynlerin bilgilenmesi önemli.
Programın çıkış noktası çocuğun bilişsel, fiziksel, dil, sosyal ve duygusal gelişimini sağlıklı bir şekilde yürütmektir.
High/Scope, yirmiden fazla ülkede erken çocukluk dönemine hizmet veren bakım yuvalarında kullanılan, uzun süredir tanınmış eğitimsel bir yaklaşımdır. High/Scope yaklaşımı, özel teçhizat, materyaller ya da çevre istemeyen eğitimsel bir süreç ve felsefedir ve 40 yıllık araştırmalar ve uygulamalar üzerine kurulmuştur.
High/Scope yaklaşımının kullanıldığı yuvalarda çalışanlar, çocukları;
• Kendilerinin seçtikleri çalışmaları planlayabilen, başlatabilen ve çalışması üzerinde düşünebilen,
• Bireysel olarak diğer çocuklarla ve yetişkinlerle etkili bir şekilde çalışan,
• Daha sonraki eğitimsel deneyimlerde başarılı öğrenciler olmak için onlara olanak sağlayan özellikleri ve becerileri geliştiren problem çözücü ve karar verici bireyler olmaları için cesaretlendirirler
High/Scope Programının Ana hatları
Öğretmenler, çocukların düşünce ve eylemlerini yönetip denetlemek yerine bu düşünce ve eylemleri temel almalıdırlar. Öğrenme çocukların kendi tasarladıkları faaliyetler ve projelerle yoğun olarak ilgilendikleri zaman gerçekleştiğinden, öğretmek, çocukların çalışmalarını kendilerinin seçmelerini ve düzenlemelerini sağlamaktır. O halde, öğretme, çocukların seçilmiş çalışmalarının bir düşünme içeriği oluşturmasını sağlamaktır.
2- Çocuklar, günlük yaşantılarında ne yapmak istediklerine karar verme fırsatına sahip olmalıdırlar. Öğretmen, her çocuğun bir plan oluşturmasına, bu planı üstesinden gelebileceği parçalara ayırmasına, aşamalandırmasına ve gerekli malzemeleri saptamasına yardımcı olmalıdır. Okulöncesi yaşlarda çocuk plan yapmaya, belirli bir faaliyete ilgi duymakla başlamaktadır. Öğretmen de bu faaliyeti desteklemelidir. Zaman içinde, bu planlar yeteneğinin gelişmesiyle çeşitlenmekte ve karmaşıklaşmaktadır.
3- Çocuğun günlük planı, öğretme için bir başlangıç noktası oluşturmalıdır. Plan, sorgulamak, önermek ve sorunları tanımlamak için bir sıçrama tahtasıdır. Öğretmen, her çocuğun yapmakta olduğu şeyle ilgili olarak düşünmesine, gözlem yapmasına, ilişkileri fark etmesine ve sorunları tanımlayıp çözmesine yardımcı olmalıdır.
4- Bazı temel deneyimler, çocuğun erken zihinsel gelişimi için zorunludur. Öğretmen, bu temel deneyimler rehberliğinde bilinçli ve sistematik olarak çocukların öngörme, tarif etme, açıklama, değiştirme, varsayım yapma ve alternatif aramalarına yardım etmelidir. Öğretmenin görevi, çocukların çalışmalarında bu süreçlerden yararlanmalarına yardımcı olmaktır
Görüldüğü gibi çocuklar ilgisini çeken konulara yönelirler, bu sistemde de yapılandırmacı bir şema görüyoruz. Öğretmen merkezli programların artık yeni kuşak üzerinde etkili olmadığını da eklemek istiyorum.