Bugün canım pek yazmaktan yana değil nedense…
Her zaman olduğu gibi “Politik” yazılar, söylemler benim tarzım değil.
Hakaret içeren, küfürlü (Sinkafli) yazılar ise zaten kullanmam.
Her zaman; Oğlum sana söylüyorum, gelinim sen anla Atasözünden yanayımdır.
‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ sözü ise en hoşlanmadığım bir türdür.
PEZEVENK
Dünya ahvalinden haberi yoktur
Sohbeti din ile açar pezevenk
Komşusu aç iken kendisi toktur
Sanki melek olmuş uçar pezevenk
Karanlık işlerde zıplama ister
Evine granit kaplama ister
Dünya mektebinden diploma ister
İnsanlık dersinden kaçar pezevenk
Herkesin kabına çeşmesi akmaz
Erkek sinekleri hareme sokmaz
Fakir komşusunun yüzüne bakmaz
Selamsız sabahsız geçer pezevenk
Sanırsın Allah'la akte oturmuş
Cennete giderken macun götürmüş
Huriler'i dizip işi bitirmiş
Şimdi gılmanları(**) seçer pezevenk
Aydınlığa düşman yobazın dölü
Hu çekerken şişmiş ağzında dili
Erbabi, ülkede bunlardan dolu
Durmadan zehrini saçar pezevenk
Aşık ERBABİ
(**) Pezevenk: Bir kadınla bir erkeğin ahlaksızca birleşmelerine aracılık eden kimse.
(**) Gılman: İslamda, cennette hizmet gördüğü tasavvur edilen delikanlılardır.
Kur’an literatüründe “cennet ehlinin hizmetiyle görevlendirilen ve hiçbir zaman yaşlanmayan gençler” manasına gelir.
PEZEVENK…
Vatandaşın biri yolda yürüyen Bektaşi'nin ensesine okkalı bir tokat vurur.
Baba Bektaşi hızla dönüp bakınca Vatandaş;
- Ne bakıyorsun Erenler, bu tokat Allah'tandır...
Bektaşi:
- İmanım, demiş, elbette öyledir; ama Allah'ın bu işi hangi pezevengin(**) eliyle yaptırdığına bakıyorum...
Saygılarımla