Modern toplumlarda benimsenen aile politikaları ile pek çok toplumsal sorunun çözümünde ailenin önemli roller aldığı görülmektedir.
Aile, her yaştaki birey için vazgeçilmez temel yaşam ünitesidir. Kültürümüzde aile, derin ve kuşatıcı bir kurum olarak kabul görmüştür. Türk toplumu tarih boyunca aile değerlerine verdiği önemle gelişmesini sürdürmüş ve kültürel kimliğini korumayı başarmıştır. Sahip olduğumuz aile değerleri milli birlik ve beraberliğimizin de güvencesidir.
Ailedeki çözülme; sosyal güvenlikte, sosyal hizmetlerde, çocuk ihmalinde, kadın istismarında, uyuşturucu ve diğer suçlarda, muhtaç bireylerin bakımında toplumlara ağır yükler getirmektedir.
Sanayileşme ile birlikte baş gösteren büyük göç hareketleri ve kentleşme sonucu hızlı bir değişme maruz kalan Batı toplumlarında aile kurumu büyük ölçüde değişime uğramıştır. Gelişmiş toplumları aile gerçeğine eğilmesi ne yazık ki , ancak büyük çöküşten sonra mümkün olmuştur. Bu çöküşün getirdiği ağır yük, özellikle batı toplumlarında aileye güçlendirecek politikaları temel ve ivedi destek programları halinde uygulamaya zorlamıştır.
Dünyada giderek yaygınlaşan ve evrensel birikimin bir parçası haline gelen aile politikalarını hedefi, toplumsal refahın artırılmasında ailenin esas alınmasıdır. Çözüm ailenin bütün dünyada olduğu gibi sosyal politikaların merkezi haline gelmesidir.
Aileler toplumsal değişim bağlamında yeni değerlin yaygınlaştırılmasına ve uluslararası metinlerde yer alan aile üyelerinin hakları ile uyumlu davranışlara da aracı olmak zorundadır.
Aile içi refaha katkı, çocukların beden ve zeka gelişimi , gıda ve sağlık olanakları, cinsiyet ayrımının ortadan kaldırılması, ölüm oranı, optimal işgücü katılımı ve sakatlığın önlenmesi de yine aile odaklı sorun alanlarıdır.
Her üç gençten birisi, boş zamanlarında paylaşma ve sorun çözme konusunda önceliği ailesi yerine arkadaşlarına vermektedir...