Tüm dünyada yayılmaya devam eden koronavirüs salgınıyla herkesin alınan sosyal izolasyon önlemlerine uyum göstermesi açısından evde kal Türkiye! Sloganıyla birçok işyeri geçici süreliğine kapatıldı. Çalışan personeller yönüyle ücretli mi ücretsiz mi izinli olmalı soruları gündemde. Çalışma hayatında işçi de işveren de endişeli.
Kamuda 60 yaş üzeri personel ile anneler ‘idari izinli’ sayıldı.
Faaliyet konusu evden çalışmaya uygun olan birçok işyerinde ‘evden çalışma’ uygulamasına geçildi, bir kısmı önümüzdeki günlerde geçmeyi planlıyor.
Ancak koronavirüs önlemlerinden olumsuz etkilenen, satışları düşen, özellikle faaliyetleri durdurulan işyerleri açısından durum sıkıntılı.
Zira mahrum kalacakları gelirlerinin yanı sıra katlanmak zorunda oldukları giderleri var.
Bunlardan biri de ücret giderleri. Bu bağlamda bazı işyerleri çalışanlarına ’ücretli-ücretsiz izin’ kullandırma kararları almaya başladı.
ÜCRETSİZ İZİN
İş Kanunu'nda ücretsiz izin çalışanın talebine bağlı ve sınırlı olarak düzenlenmiş. Örneğin, doğum yapan kadın, analık izninin bitiminden itibaren 6 aya kadar ücretsiz izin kullanabiliyor. Yıllık iznini çalıştığı yerden başka bir yerde geçirecek olan çalışan 4 güne kadar ücretsiz izin alabiliyor.
İşveren tarafından ücretsiz izin kullandırılmasına ilişkin bir düzenleme ise İş Kanunu'nda yer almıyor. Diğer bir deyişle,’işverenin çalışanları tek taraflı olarak ücretsiz izne çıkarma hakkı bulunmuyor. Ancak tarafların anlaşması ile belli bir süreyle sınırlı olmak üzere ücretsiz izin kullandırılması söz konusu olabiliyor.’ Yani ücretsiz izin uygulaması için çalışanın rızası gerekiyor.
Yıllık ücretli izin dönemine ilişkin ücret peşin olarak ödenip, sigorta primleri tam olarak yatırılıyor.
Ücretsiz izin döneminde ise iş sözleşmesi askıya alınmış oluyor. İşveren çalışana ücret ödemiyor, sigorta primi yatırmıyor.
Çalışma barışı ve iş ilişkisinin sürdürülebilirliğini sağlama açısından iki tarafın da konuya iyi niyetle yaklaşması gerekmektedir.
Sağlıklı günler diliyorum…