Evinize misafir çağırın...
Siz de misafirliğe gidin...
Sevin, sevilin şu ahir yalan ömürde...
Nasıl olsa dünya bir gün bize "HAYDİ DIŞARI" diyecek...
Yalvarıyorum hepinize, daha çok görüşün birbirinizle...
Daha çok sevgi sözleri konuşun ve yazın...
Bırakın milyonluk 120 ay vadeli evlerinizin yalancı konfor sunan yalnızlıklarını...
Ailece yaşayın dip dibe... Ananeyi, dedeyi, torunları yeğenleri buluşturun...
Yeni yetmeleri fazla özgür bırakmayın...
Bir yere giderken zorlayın, onları da götürün...
Şimdiki nesilde görüyorum çocuk dedesine gitmiyor.
Neymiş? "dersi varmış..."
Anne eve büyüğünü almıyor, neymiş çocuk TEOG, YGS'ye hazırlanıyormuş...
Yalan! inanın...
Odalarda internete yalnızlığa depresyona mahkûm edersiniz...
Damla kadar çocuğa sussun diye cep telefonu vermeyin!
Verin eline bezelyeyi ayıklasın...
En azından bezelye canlıdır.
Gelecek 10 yılda kanserli hasta sayısı yüzde altmış olacak unutmayın!..
Duayı öğretin.
Konuşun bol bol birbirinizle.
Kuşak kavgaları yapın.
Trip atın, çözüm yolları için konuşun.
Hayat bu...
Hayat deney tüpü kılıklı apartmanlarda sıkışıp bakteri gibi yaşadığını sanmak değil inanın...
Hadi kalkın birine çaya, kahveye gidin... kek yapın, mısır patlatın.
Siz çağırın...
Yemek hazırlayın...
Zor mu çorba makarna?
Alo deyin birinin derdini alın...
İki gülün, koca bir kahkaha atın...
En kalbi sevgilerimle...
Bu hafta whatsapp grubuna böyle bir makale geldi. Okumadan geçemedim. İyi ki de okumuşum. Derin bir nefes aldım. Samimi içten bir kaleme alınıştı. Bende siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim. Paylaşınca her şey güzelleşir… Yazı sahibi Gülten Özpamukçu’ya güzel anlatımları için çok teşekkürler…Hep birlikte paylaşalım. Yeni yıl yeniliklerle gelsin. Farkındalık güzeldir.
Yeni yılda neşe, sevgi ve dünyaya barış gelsin.