Ormanda çalışan işçiler, baltalarla ağaç kesmekteydi.
Kestikleri ağaç sayısına göre para kazanırlardı.
Herkesten daha yaşlı olan adam, her ağacı kestikten sonra oturup dinlenirdi.
Diğer adamlar ise, hiç ara vermeden var güçleriyle başka bir ağacı kesmeye başlardı.
Daha az çaba sarf etmesine karşın, akşam olduğunda herkesten fazla ağaç kesmiş olurdu.
Bir akşam, genç bir adam, yaşlı adamın yanına gidip, daha az çalışmasına ve zayıf olmasına rağmen nasıl oluyor da daha fazla ağaç kesiyorsun diye sordu.
Yaşlı adam, her ağacı kestikten sonra dinlenirken baltasını bileylediğini söyledi.
Eğer var gücümüzle çalışıp istediğimizi elde edemiyorsak, hayat istediğimiz gibi gitmiyorsa, belki bizimde baltamızı bileylememiz gerekiyordur.
Şimdi böyle sıkıntılı bir dönemde kendimizi eve kapanmış esir görmektense kendimize verdiğimiz bir tatil hayallerimiz için bir ara diye bakalım.
Ailemizle sohbet etmenin, kitap okumanın tadını alalım, uzun süredir yarım kalan işlerimizi tamamlamak için mola olsun.
Sağlığın önemini, paranın hiç olduğunu virüs sayesinde çok iyi öğrendik.
Arabamız eskide olsa binip özgürce geziyorduk.
Arabamız yoksa toplu taşıma kullanıp istediğimiz yere gidebiliyorduk.
Kapıda en lüks arabamız, bankada paramız olsa ne olacak, arabaya binmeye, parayı harcamaya yer yok, ölüm korkusundan, virüs korkusundan çıkamıyoruz.
Demek ki hayatın, yaşamın, sağlığın, özgürlüğün kıymetini bilmek için dünyaca hepimiz arınma dönemindeyiz.
Kendimizi bileyliyelim, iyi yanlarımızı, kötü yanlarımızı tartalım.
Büyüğümüzün, küçüğümüzün, sevginin, saygının, sağlığın, özgürlüğün kıymetini bilelim.
Ölüm nefes kadar yakınımızda, Rabbim yar ve yardımcımız olsun bu sıkıntıları, daha çok can kaybı vermeden, hasar yaşamadan kurtulmayı nasip etsin inşallah.