Şu dünya dağ gibidir, ona nasıl seslenirsen, o da sana aynı şekilde karşılık verir. Hayır, çıkarsa hayır döner, güzellik çıkarsa güzellik döner. Hayata nasıl bakarsak hayatta bize öyle bakar. Ne zaman olumsuzluk düşünsek, muhakkak olumsuzluk yaşarız. O yüzden hep mutlu, pozitif olalım. Bizi üzen kıran insanları, olayları hayatımızdan çıkartalım.  Bu hayatta mecbur olduğumuz durumlar vardır, eğer hayatımızdan çıkartamıyorsak böyle durumlarda o şekilde yaşamayı mutlu olmayı öğrenelim. Hayat çok kısa, üzmek, üzülmek için değil, mutlu edip, mutlu olmak için yaşayalım. Vakti zamanında adamın biri Kâbe de dönüp dolaşıp hep aynı duayı yaparmış. Ey doğruların yardımcısı Allah’ım, ey haksız kazançtan koruyan Allah’ım. Sana şükürler olsun dermiş. Etrafında ki kişiler sürekli bu şekilde dua etmesine merak edip sormuşlar. Genç adamda başından geçen olayları anlatmaya başlamış. Yedi sekiz sene önce Kâbe de bir altın torbası buldum saydım baktım bin tane altın var. Nefsim altınları alıp harcamam iş kurmam için beni kışkırtıyordu. Tam bu sırada yaşlı bir adam torbamı kaybettim gören var mı diye bağırıyordu. Hemen yaşlı adamın yanına gittim torbasının nasıl olduğunu içinde neler olduğunu sordum. Adam torbanın içinde bin altın olduğunu söyledi bende nefsime yenilmedim bulduğum torbayı çıkartıp verdim. Yaşlı adam torbasını bulunca çok sevindi içinden otuz altın çıkartıp bana verdi, benim için bu çok fazla bir miktardı. Otuz altını alıp doğru pazara gittim, pazarda temiz yüzlü genç bir çocuğun satıldığını gördüm, otuz altını verip köle çocuğu satın aldım. Genç çok çalışkan ve edepliydi onu aldığıma çok memnun kaldım. Bir gün yolda giderken üç kişinin bize doğru geldiğini gördük. Genç kulağıma eğilip efendim dedi ben size bu güne kadar söylemedim, ben Fas emirinin oğluyum. Bu gelenler babamın adamları, beni buldular. Beni satın almak isteyecekler sakın otuz bin altından aşağı satma, bende ailemi özledim gitmek istiyorum dedi. Adamlar benden otuz bin altına genci satın aldılar. Gençle helalleşip vedalaştık. Aldığım otuz bin altınla iş yeri açtım sonra çok zengin oldum. Bir gün arkadaşlar çok zengin bir ailenin kızından söz ettiler, babası yeni vefat etmiş, onunla seni evlendirelim dediler, bende olur dedim kızla tanıştık çok beğendim ve hemen evlendik. Deve yükleriyle çeyizi geldi. Çeyizlerin içinde bir torba dikkatimi çekti, kıza bu torba ne diye sordum. Kız babam bu torbayı Kâbe de kaybetmiş, bulan gence otuz altın vermiş geri kalan dokuz yüz yetmiş altını bana çeyiz olarak verdi dedi. Genç demek ki bulduğum altınlar benim kısmetimmiş, torbayı sahibine vermeseydim haram yoldan gelecekti verdim helal yoldan geldi, o yüzden hep bu duayı yapıyorum demiş. Ne verirsek onu alırız, ne düşünürsek onu yaşarız. Helaliyle, sağlıklı, huzurlu yaşamlar diliyorum…