Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Le Pain
Gönül Dereli
Köşe Yazarı
Gönül Dereli
 

Gülüyorum sadece

Hoca ninem vardı, Kur’an-ı Kerim’i defalarca hatmetmiş, okumuş ama boş okumamış, okur, okuduğunu anlar, anlatırdı. Kıyamet yaklaştıkça dünya zinayla, binayla, hırsızla dolacak derdi. Küçük olduğum için ne demek istediğine aklım ermezdi, kafada yormazdım. Şimdi ne demek istediğini çok iyi anlıyorum. Kimi dinlersem dinliyeyim, herkes birbirinden şikâyetçi, nereye baksam her yer kat, kat bina. Zinaya gelince, onu bilemem. O herkesin kendi bileceği iş. Ama kimin eli kimin cebinde belli değil. Siyasetçileri dinliyorum, izliyorum, sürekli birbirlerine çamur atıyorlar. Çevremdekilere bakıyorum yine aynı. Ha şu da var, çamur attıkları kişilerle daha önce dost, arkadaşlardı, muhabbet, sohbet, kuzu sarmasıydı hepsi. Siyasetçiler koltuklarını, devleti paylaşamıyor. Toplum neyi paylaşamıyor bunu anlamış değilim. Dost, arkadaşken, aynı görüşü paylaşırken birbirlerinden iyisi yok. Araya ne giriyorsa giriyor, neyi paylaşamıyorlarsa bu sefer başlıyorlar birbirlerine çamur atmaya, zamanında yaptıkları yanlışları ortaya dökmeye. Bir anda herkes namus abidesi olup çıkıyor. Kardeşim zamanında o kişi yanlış yaparken sen de yanındaydın. Neden karşı çıkmadın, niye yapma demedin, selamı, sabahı kesmedin. Ha demek ki senin de bir çıkarın vardı. Şimdi çıkar ilişkisi bitti, koltuklar paylaşılamıyor, itiraflar, çamur atmalar başladı. Siyasetçi veya vatandaş olalım, her kim olursak olalım sonuçta hepimiz insanız. Yer, mevki, durum hiç önemli değil. Önce kendimize bakalım ben kimim, ben neyim, nasıl biriyim, toplumda yerim, değerim ne, kimde ne kadarım. Hormonlu gıdalar tüketmekten sanırım düşünce ve davranışlarımız da hormonlaştı, sevgi, saygı, dürüstlük kalmadı. Tek düşünce, bakış açısı, nerden, kimden, ne kopartabilir, ne çıkar elde edebilirim oldu. Hiç sevmediğimiz, görüş ve hareketlerini beğenmediğimiz kişilere bile sırf çıkarlarımız için yüzlerine gülüp, dost görünüp, arkadan iş çevirir olduk. Toplum olarak ikiyüzlülüktenşikâyetçiyiz, ama maalesef doğru, özü, sözü bir, güvenilir kişiler parmakla gösterilecek kadar az kaldı, çok acı. Söylenecek o kadar çok şey var ki anlayana davul zurna saz, anlamayana ne desen az… Halimize gülsek mi, ağlasak mı?...
Ekleme Tarihi: 14 Aralık 2019 - Cumartesi

Gülüyorum sadece

Hoca ninem vardı, Kur’an-ı Kerim’i defalarca hatmetmiş, okumuş ama boş okumamış, okur, okuduğunu anlar, anlatırdı.

Kıyamet yaklaştıkça dünya zinayla, binayla, hırsızla dolacak derdi.

Küçük olduğum için ne demek istediğine aklım ermezdi, kafada yormazdım.

Şimdi ne demek istediğini çok iyi anlıyorum.

Kimi dinlersem dinliyeyim, herkes birbirinden şikâyetçi, nereye baksam her yer kat, kat bina.

Zinaya gelince, onu bilemem. O herkesin kendi bileceği iş. Ama kimin eli kimin cebinde belli değil.

Siyasetçileri dinliyorum, izliyorum, sürekli birbirlerine çamur atıyorlar. Çevremdekilere bakıyorum yine aynı.

Ha şu da var, çamur attıkları kişilerle daha önce dost, arkadaşlardı, muhabbet, sohbet, kuzu sarmasıydı hepsi.

Siyasetçiler koltuklarını, devleti paylaşamıyor. Toplum neyi paylaşamıyor bunu anlamış değilim.

Dost, arkadaşken, aynı görüşü paylaşırken birbirlerinden iyisi yok.

Araya ne giriyorsa giriyor, neyi paylaşamıyorlarsa bu sefer başlıyorlar birbirlerine çamur atmaya, zamanında yaptıkları yanlışları ortaya dökmeye.

Bir anda herkes namus abidesi olup çıkıyor.

Kardeşim zamanında o kişi yanlış yaparken sen de yanındaydın. Neden karşı çıkmadın, niye yapma demedin, selamı, sabahı kesmedin.

Ha demek ki senin de bir çıkarın vardı.

Şimdi çıkar ilişkisi bitti, koltuklar paylaşılamıyor, itiraflar, çamur atmalar başladı.

Siyasetçi veya vatandaş olalım, her kim olursak olalım sonuçta hepimiz insanız. Yer, mevki, durum hiç önemli değil.

Önce kendimize bakalım ben kimim, ben neyim, nasıl biriyim, toplumda yerim, değerim ne, kimde ne kadarım.

Hormonlu gıdalar tüketmekten sanırım düşünce ve davranışlarımız da hormonlaştı, sevgi, saygı, dürüstlük kalmadı.

Tek düşünce, bakış açısı, nerden, kimden, ne kopartabilir, ne çıkar elde edebilirim oldu.

Hiç sevmediğimiz, görüş ve hareketlerini beğenmediğimiz kişilere bile sırf çıkarlarımız için yüzlerine gülüp, dost görünüp, arkadan iş çevirir olduk.

Toplum olarak ikiyüzlülüktenşikâyetçiyiz, ama maalesef doğru, özü, sözü bir, güvenilir kişiler parmakla gösterilecek kadar az kaldı, çok acı.

Söylenecek o kadar çok şey var ki anlayana davul zurna saz, anlamayana ne desen az…

Halimize gülsek mi, ağlasak mı?...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.