Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Le Pain
Gönül Dereli
Köşe Yazarı
Gönül Dereli
 

İçim acıyor

Huzur verir, nefes olur, yetmeyeni yetirir, yoktan var eder. Hem ana hem baba olur. Evde hizmetçi, dışarda hanım efendi olur. Sevdikleri ve ailesi için dağı, taşı aşar, zoru kolaylaştırır. Eşini, çocuklarını mutlu, memnun etmek kadın için en büyük hazdır, yapması gerekenden fazlasını yapar. Dışarda çalışır, koşar evinde çalışır ve hiçbir zaman şikâyet etmez. Sırf eşine destek olmak, çocuklarına daha iyi imkânlar sağlamaktır amacı. Kadınların eşlerine, çocuklarına yaptıkları görev değil, ikramdır, sevgidir, aşktır. Kadınlar erkeklere Allah’ın emanetidir. Eşlerinize, çocuklarınıza bu eziyet, işkence neden? Derdiniz ne? Tabii bu söylediklerim bütün erkeler için geçerli değil, psikolojik ve fiziksel işkence yapanlar için geçerli, onlar da kendilerini çok iyi biliyorlar. İşin garibi bu tür şiddeti yapan sadece cahiller değil, okumuş, yer, mevki sahibi de çok, bu da ayrı bir acı. Şiddet olgusu insanlık tarihi kadar eskidir. Geçmişe bakıldığında insanoğlu var olduğundan itibaren yaşamak için öldürmeye, güç göstermeye, avlanırken şiddeti öğrenmiş. Kendine ait olanı korumak için savaşmış ve şiddete devam etmiş. Artık uzaktaki değil yakınlarına zarar vermeye başladılar. Bey efendi eve gelsin istediği yemek hazır olsun, tabii tadı tuzu yerinde olsun, olmazsa dayak var. Çocuk ses yapmasın, beyimiz tv izleyecek. Yatağa girince de eşi dört dörtlük kadınlık yapsın. Oh paşam hayat sana güzel. Sordun mu eşine, yorgun mu değil mi, bu gün ne yapmış, günü nasıl geçmiş, saçını okşadın mı, gözlerine baktın mı, sevgini gösterdin mi? Hayır, çünkü bencilsin. Her şeyin sana yapılmasını istersin, yapılmayınca ya dayak atarsın ya da psikolojik baskı yaparsın. Çünkü eziksin, hastasın, yetersizsin, bunu kendin çok iyi biliyorsun, ama sırf karşı tarafa haklı çıkmak için baskı kurup eziyet ediyorsun. Ama nereye kadar tabii ki sonu yok. Kadın, çocukları için ve çevre faktöründen dolayı yıllarca susar, sabreder, kocasını sevmek, mutlu etmek için daha çok çaba harcar. Ama herkesin bir tak noktası vardır, o nokta tak dedi mi n’aparsanız yapın, kadını tutamaz, geri döndüremezsiniz. Çünkü bütün her şeyi yapmış, denemiş ve pes etmiştir. Böyle hasta insanları memnun, mutlu edemeyeceğini anlamıştır. Bu tür hasta insanlar verdikçe daha fazlasını ister ve yetmez daha çok dayak atar, eziyet, işkence eder bu da yetmez en sonunda öldürür. Her haber dinlediğimde, gazete okuduğumda şiddet gören ve öldürülen kadınları görmek duymak içimi acıtıyor. Gözlerini kırpmadan çocuklarının gözleri önünde öldürüyorlar bu nasıl bir canilik. Gelin hep birlikte bu kadınlara el uzatalım, onların yanında olalım. Şiddete uğrayan kadınları koruyalım, onların yaşama haklarını ellerinden almaya çalışanları gerekli yerlere şikâyet edelim, yaptıkları yanlarına kar kalmasın. Çünkü bu yarın bizim kızımızın, kardeşimizin de başına gelebilir. Dünyadaki en sağır edici ses, acı çeken bir kadının suskunluğudur…
Ekleme Tarihi: 19 Kasım 2019 - Salı

İçim acıyor

Huzur verir, nefes olur, yetmeyeni yetirir, yoktan var eder.

Hem ana hem baba olur.

Evde hizmetçi, dışarda hanım efendi olur.

Sevdikleri ve ailesi için dağı, taşı aşar, zoru kolaylaştırır.

Eşini, çocuklarını mutlu, memnun etmek kadın için en büyük hazdır, yapması gerekenden fazlasını yapar.

Dışarda çalışır, koşar evinde çalışır ve hiçbir zaman şikâyet etmez.

Sırf eşine destek olmak, çocuklarına daha iyi imkânlar sağlamaktır amacı.

Kadınların eşlerine, çocuklarına yaptıkları görev değil, ikramdır, sevgidir, aşktır.

Kadınlar erkeklere Allah’ın emanetidir.

Eşlerinize, çocuklarınıza bu eziyet, işkence neden?

Derdiniz ne?

Tabii bu söylediklerim bütün erkeler için geçerli değil, psikolojik ve fiziksel işkence yapanlar için geçerli, onlar da kendilerini çok iyi biliyorlar.

İşin garibi bu tür şiddeti yapan sadece cahiller değil, okumuş, yer, mevki sahibi de çok, bu da ayrı bir acı.

Şiddet olgusu insanlık tarihi kadar eskidir.

Geçmişe bakıldığında insanoğlu var olduğundan itibaren yaşamak için öldürmeye, güç göstermeye, avlanırken şiddeti öğrenmiş.

Kendine ait olanı korumak için savaşmış ve şiddete devam etmiş.

Artık uzaktaki değil yakınlarına zarar vermeye başladılar.

Bey efendi eve gelsin istediği yemek hazır olsun, tabii tadı tuzu yerinde olsun, olmazsa dayak var.

Çocuk ses yapmasın, beyimiz tv izleyecek.

Yatağa girince de eşi dört dörtlük kadınlık yapsın.

Oh paşam hayat sana güzel.

Sordun mu eşine, yorgun mu değil mi, bu gün ne yapmış, günü nasıl geçmiş, saçını okşadın mı, gözlerine baktın mı, sevgini gösterdin mi?

Hayır, çünkü bencilsin. Her şeyin sana yapılmasını istersin, yapılmayınca ya dayak atarsın ya da psikolojik baskı yaparsın.

Çünkü eziksin, hastasın, yetersizsin, bunu kendin çok iyi biliyorsun, ama sırf karşı tarafa haklı çıkmak için baskı kurup eziyet ediyorsun.

Ama nereye kadar tabii ki sonu yok.

Kadın, çocukları için ve çevre faktöründen dolayı yıllarca susar, sabreder, kocasını sevmek, mutlu etmek için daha çok çaba harcar.

Ama herkesin bir tak noktası vardır, o nokta tak dedi mi n’aparsanız yapın, kadını tutamaz, geri döndüremezsiniz. Çünkü bütün her şeyi yapmış, denemiş ve pes etmiştir.

Böyle hasta insanları memnun, mutlu edemeyeceğini anlamıştır.

Bu tür hasta insanlar verdikçe daha fazlasını ister ve yetmez daha çok dayak atar, eziyet, işkence eder bu da yetmez en sonunda öldürür.

Her haber dinlediğimde, gazete okuduğumda şiddet gören ve öldürülen kadınları görmek duymak içimi acıtıyor.

Gözlerini kırpmadan çocuklarının gözleri önünde öldürüyorlar bu nasıl bir canilik.

Gelin hep birlikte bu kadınlara el uzatalım, onların yanında olalım.

Şiddete uğrayan kadınları koruyalım, onların yaşama haklarını ellerinden almaya çalışanları gerekli yerlere şikâyet edelim, yaptıkları yanlarına kar kalmasın.

Çünkü bu yarın bizim kızımızın, kardeşimizin de başına gelebilir.

Dünyadaki en sağır edici ses, acı çeken bir kadının suskunluğudur…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.