Genellikle insanlar başarılarını şanstan ziyade zekâ, yetenek ve çok çalışmaya bağlıyor. Ancak yapılan araştırmalarda başarılı insanların genel olarak orta derecede yeteneğe sahip ancak çok şanslı insanlar olduğunu gösteriyor.
Yirmi yıla yakın bir süre boyunca başarı ve şans ilişkisini araştıran Stanford Üniversitesi profesörü Tina Seelig ise bu araştırmasına dayanarak başarılı kişilerin şanslı olduklarını ama bu şansı kendilerinin yarattığını savunuyor.
Şansınızı arttırmanın yolu ise dört temel davranıştan geçiyor:
Tüm ihtimallere karşı hazırlıklı olun ve her ihtimale pozitif yaklaşın.
Konfor alanınızdan çıkmaktan ve risk almaktan korkmayın.
Çevrenizdekileri takdir etmekten vazgeçmeyin.
Fikirlerinizi hemen çöpe atmayın, kötü fikirlerden bile faydalı şeyler öğrenebileceğinizi unutmayın
Başarılı Olmak için
Hedefiniz olsun: Başarının en büyük sırrı bir fikre âşık olmak ile açıklanıyor. Kişinin kendine bir hedef koyması ve bu hedefe ulaşmak için azimle çalışması başarıyı getiriyor.
Harekete geçin: Aşık olduğu fikri hayata geçirebilmek için beklemeden büyük bir tutku ile adımların atılması iş hayatındaki başarının temelini oluşturuyor.
Zamanı iyi kullanın: Çok çalışmanın üretebilmek olduğunu anlayan kişiler başarıya bir adım daha yaklaşıyor. Doğru ve planlı bir şekilde zamanı kullanabilme yeteneği başarılı insanların ortak sırları arasında yer alıyor.
Takıntılarınızdan kurtulun: Mükemmeliyetçiliğe takılan insanların işleri genellikle sekteye uğruyor. Doğru zamanda en iyi kararları inisiyatifleri doğrultusunda alabilenler başarıyı yakalıyor.
Risk alın: Yetenek ve zekâyı kısıtlayan basmakalıp fikirlerden uzaklaşarak risk almayı becerebilen başka bir deyişle maceraperest bir ruha sahip olanlar daha başarılı oluyor.