Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Le Pain
Av. Arb. Cengiz Ayözen
Köşe Yazarı
Av. Arb. Cengiz Ayözen
 

Arabuluculuk

Merhaba, Bu yazımda Arabuluculuk sistemini ve faydalarını anlatmak istiyorum. Artık ülkemizde oturmaya başlayan bu sistemin en önemli özelliği TARAF İRADESİ, yani uyuşmazlık yaşayan tarafların son sözü söylemesidir. Bilindiği üzere dava açmak davalıyı sıkıntıya soktuğu kadar davacıyı da mutsuz edebilen maddi ve psikolojik boyutu yanında davaların çok uzun sürede sonuçlanması nedeniyle davacı açısından belki de davanın açılış tarihindeki kadar anlam ifade etmeyecek hale gelen bir süreçtir. Dava dilekçesinin hazırlanması, verilmesi, görevli ve yetkili mahkeme, harç ve masrafların ödenmesi, Hâkimin dilekçeyi incelemesi, kalem işleri, tebligatlar, cevap ve ikinci cevap dilekçeleri, ön inceleme aşaması, tahkikata geçilmesi, Keşif gereken dosyada hava ve şartların uygun olduğu tarihte keşfin yapılması, bilirkişi raporu ve yine tebligatlar, belki rapora itiraz ve sonuçlanması, beyanlar, tanık dinlenilmesi, delillerin değerlendirilmesi ve sonuç olarak Karar ve elbette istinaf ve temyiz süreçleri… Yargılamanın amacı adil yargılama prensibi temelinde davaları mümkün olduğunca hızlı sonuçlandırmaktır ama teknolojinin, insan nüfusunun ve ekonomik sorunların çok arttığı bu devirde dava sayıları çok artmış ve adalete erişim zorlaşmaya başlamıştır. Uzun ve masraflı olan Yargılama Sürecine, Mahkemelere tamamlayıcı nitelikte Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri Uzak Doğuda doğmuş, Amerika da gelişmiş ve zamanla dünyanın her yerine yayılmıştır. Bizim sistemimiz içinde yer alan Avukatlık Kanunu 35/A tarafları uzlaşmaya davet, Aile Mahkemesi Hâkiminin tarafları sulh yoluyla çözüme teşviki, Ceza Hukukunda belirli suçlar için Uzlaştırma ve benzeri hükümler alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri olarak yer almaktadır. Ancak bugün konumuz Meslek olarak Arabuluculuk ve mevzuatı çerçevesindedir. 2013 yılında yürürlüğe giren Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, 2018 yılında yeniden düzenlenen Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Etik Kurallar Arabuluculuk Mesleği çerçevesinde yasal düzenlemelerimizdir. Kanunda da yer alan tanımı ile ARABULUCULUK: Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması halinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyari olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak tanımlanmıştır. Mesleğin kamu hizmeti olarak yürütüldüğünü belirtelim. Başta belirttiğim üzere bu süreçte taraf iradesi esastır. Uyuşmazlık tarafları arabulucuya başvurarak süreci başlatmak, devam ettirmek, sonuçlandırmak ve bu süreçten vazgeçmek konusunda serbesttirler. Anlaşma ihtimali doğar ise bunun kapsamı ve nasıl uygulanacağı konusunu da taraflar serbestçe belirler. Bu süreç boyunca taraflar eşit haklara sahiptirler. Süreç GİZLİLİK İLKESİ ve beyan ve belgelerin kullanılması yasağı gibi tarafları koruyan ilkeler ile donatılmıştır. Bu sürece bizzat katılmak çok önemli olsa da Avukatınızın sizinle ya da yalnız katılması ve gerektiğinde Telekonferans ile iletişim kurmak suretiyle süreci devam ettirmek mümkündür. Arabulucu, uyuşmazlık taraflarının sağlıklı bir iletişim kurması ve kendi çözümlerini üretebilmeleri için çaba gösterir. Tarafların birbirlerini anlaması ve arabulucu yardımıyla üretilen çeşitli seçenekler içinde her iki tarafın çıkarlarının dengelendiği bir çözüm seçeneğini seçmeleri arzu edilendir. Tarafların anlaşması ihtimalinde anlaşılan konular hakkında DAVA AÇILAMAYACAĞINDAN uyuşmazlık tamamen sona ermiş olacaktır. Ayrıca ARABULUCULUK ANLAŞMA BELGESİ taraflar ve avukatların tamamının katıldığı süreçte kendiliğinden, taraf yada vekil eksikliği olduğunda ise Sulh Hukuk Hakiminin dosya üzerinde incelemede kısa sürede vereceği kararı ile İLAM NİTELİĞİNDE BELGE olmaktadır. Esasında ülkemizde geleneksel yöntemlere benzeyen bu sürecin İnsanımızın yapısına, uzlaşma ve barışma anlayışına son derece uygun olduğunu belirtmeliyiz. Özelikle uyuşmazlık yaşayan tarafların adliyede yaşadıklarından farklı olarak duygularını ifade etme imkânını bulması, fikirlerini rahatça söyleyebilmeleri, hukuki terimlere gerek olmaksızın ihtiyaç ve menfaatlerini kendi sözcükleri ile dillendirmeleri, sınırlı çözümler değil taraflarca belirlenecek çözümler içinde en uygun olanını seçebilmeleri, ahlaka ve emredici kurallara aykırı olmadığı sürece tarafların maddi durumu ve ihtiyaçlarına göre ödeme şekli belirleyebilmeleri, müzakereler devam ederken istedikleri zaman başka çözüm ve isteklerde bulunabilmeleri, pazarlık şansları, anlaşma belgesinin asla emsal oluşturmaması yani benzer olaylarda dahi tarafların mizacına, ekonomik ve sosyal durumlarına ve başkaca birçok sebebe göre başka sonuçlarla ayrılma imkânı, SÜRECİN KISA SÜREDE SONUÇLANABİLMESİ, gerek Arabulucu gerek de taraflar açısından GİZLİLİK ilkesi sayesinde bilgi, belge ve beyanların gizli tutulması ile tarafların rahatça tartışabilme imkanına kavuşmuş olması, ARABULUCULUK SÜRECİNE KATILMANIN HAK KAYBINA SEBEBİYET VERMEMESİ yani gönüllülük ilkesi sayesinde istedikleri an süreci sonlandırma imkanı ve SÜREÇ BOYUNCA HAK DÜŞÜRÜCÜ VE ZAMANAŞIMI SÜRELERİNİN İŞLEMİYOR olması, her iki tarafın birlikte kabul ettikleri, kararı bizzat kendilerinin verdiği ANLAŞMA İHTİMALİ, ARABULUCUYU SEÇME İMKANI, yargılamada ele alınması beklenmeyen konuları da konuşabilme, katkı sunabilecek herkesi müzakereye davet edebilme imkanları, Arabulucunun katı usul kurallarına bağlı olmaksızın toplantı sürecini planlayabilmesi ve sürecin esnek olması sayesinde taraflarla birlikte ya da ayrı ayrı görüşmeler yapabilmesi ve çoğaltılabilecek birçok unsur sayesinde TOPLUMSAL BARIŞA HİZMET EDEN UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM SÜRECİNDEN BAHSEDİYORUZ. Söylediğimiz gibi dava açmak, ister istemez gerginlik yaratan bir etken. Yargılamada özelliği gereği ya bir taraf kazanacak biri kaybedecek, ya da kısmen kazanç ya da kayıp olacaktır. Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü Hakan Öztatar’ın Sempozyum Notları kitabında yer alan şu bölüm bence çok önemli; “… Hâkim olarak verdiğimiz kararla, hukuki sorunu çözüyoruz, sorunu hukuk dünyasında kaldırıyoruz; ama husumeti çözemiyoruz. Mahkemelerde husumetler bitmiyor. Yani taraflar arasındaki ilişkiyi düzeltemiyoruz. Biz: ‘Hâkim Bey mükemmel bir karar verdi, sorun bitti, gel kucaklaşalım’ diyeni görmedik. Davayı kabul edince davalı, reddedince davacı, kısmen kabul-kısmen reddedince her iki tarafta mutsuz ayrılıyor adliyeden. Daha da ötesi dava yerel mahkemede bitince, bu iş burada bitti denemiyor; çünkü bu aşamadan sonra istinaf ve temyiz aşamaları var. Yani ilişkiler düzelmiyor; aksine bu uzun süreçte, kopma noktasına geliyor. Arabuluculuk ise hem dava gibi hukuki sorunu çözüyor, hem de insanlar arasındaki ilişkileri düzeltiyor ve husumeti bitiriyor.” Yani kısacası hukuki sorunun çözümü tek başına yeterli değil çoğu zaman, barışmaya ve ilişkileri düzeltmeye ihtiyacımız var. Arabuluculuk YABANCILIK UNSURU TAŞIYANLARDA DAHİL OLMAK ÜZERE TARAFLARIN ÜZERİNDE SERBESTÇE TASARRUF EDEBİLECEKLERİ İŞ VE İŞLEMLERDEN DOĞAN ÖZEL HUKUK UYUŞMAZLIKLARININ ÇÖZÜMLENMESİNDE uygulanabiliyor. Yani uygulama alanı inanılmaz geniş, aile içi şiddet iddiası içeren uyuşmazlıklar dışında çok geniş bir pencere sunuyor. Tarafların haklarının, ihtiyaçlarının ve menfaatlerinin önemli olduğu, yargılamaya oranla daha az sayıda masraf kalemi olan ve çoğunlukla daha ekonomik olan, arabuluculuk ücreti konusunda adli yardıma ihtiyaç duyan tarafın Sulh Hukuk Mahkemesi kararıyla adli yardımdan yararlandırıldığı, sürece avukatın hukuki yardımı ile katılmak isteyen tarafın Avukatı ile katılabildiği yine bu konuda adli yardımdan yararlanabildiği, HAKKANİYETE AYKIRI BİR SONUÇ ÇIKMA İHTİMALİNDE ARABULUCUNUN SÜRECİ SONLANDIRABİLDİĞİ ESNEK VE VERİMLİ bir yöntem. Esasında kanunun ve uygulamanın amacı SÜRECİN TAMAMEN İHTİYARİ OLMASI olsa da aşağıda anlattığım üzere Dava Şartı Arabuluculuk düzenlemeleri hukuk hayatımıza girdi. Ancak bunların zarardan çok yarar getirdiği istatistik sonuçları ile ortada. 2018 yılından itibaren İşçi işveren uyuşmazlıklarında (İŞÇİ tarafından talep edilebilecek işe iade, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, ayrımcılık tazminatı, sendikal tazminat, ücret, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, mobbing iddiası gibi uyşmazlıklar ile İŞVEREN tarafından talep edilebilecek ihbar tazminatı, cezai şart, avansın iadesi ve eğitim gideri gibi alacak ve tazminat kalemleri) söz konusu olduğunda ve 2019 yılından itibaren konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri ile ilgili TİCARİ DAVALAR hakkında DAVA AÇILMADAN ÖNCE ARABULUCUYA BAŞVURULMASI DAVA ŞARTI HALİNE GETİRİLMİŞTİR. Bu zorunluluk yukarıda izah ettiğim ilkeler ile özellikle de Gönüllülük ile çelişiyor görünse de GETİRİLEN ZORUNLULUK SADECE İLK TOPLANTIYA KATILMA ZORUNLULUĞUDUR. Bunun dışında süreci devam ettirmek, anlaşmak yada anlaşmamak tarafların özgür iradesindedir. Sonuç olarak Anlaşma yapmamak bile bir kazanımdır çünkü taraflar bir araya gelmiş, iletişim kurmuş ve en azından anlaşma yapmamak konusunda ANLAŞMIŞLARDIR. Sizce de denemeye değmez mi ? Sağlıklı ve neşeli günler dilerim. Her şey gönlünüzce olsun.
Ekleme Tarihi: 11 Mayıs 2020 - Pazartesi

Arabuluculuk

Merhaba, Bu yazımda Arabuluculuk sistemini ve faydalarını anlatmak istiyorum. Artık ülkemizde oturmaya başlayan bu sistemin en önemli özelliği TARAF İRADESİ, yani uyuşmazlık yaşayan tarafların son sözü söylemesidir.

Bilindiği üzere dava açmak davalıyı sıkıntıya soktuğu kadar davacıyı da mutsuz edebilen maddi ve psikolojik boyutu yanında davaların çok uzun sürede sonuçlanması nedeniyle davacı açısından belki de davanın açılış tarihindeki kadar anlam ifade etmeyecek hale gelen bir süreçtir. Dava dilekçesinin hazırlanması, verilmesi, görevli ve yetkili mahkeme, harç ve masrafların ödenmesi, Hâkimin dilekçeyi incelemesi, kalem işleri, tebligatlar, cevap ve ikinci cevap dilekçeleri, ön inceleme aşaması, tahkikata geçilmesi, Keşif gereken dosyada hava ve şartların uygun olduğu tarihte keşfin yapılması, bilirkişi raporu ve yine tebligatlar, belki rapora itiraz ve sonuçlanması, beyanlar, tanık dinlenilmesi, delillerin değerlendirilmesi ve sonuç olarak Karar ve elbette istinaf ve temyiz süreçleri… Yargılamanın amacı adil yargılama prensibi temelinde davaları mümkün olduğunca hızlı sonuçlandırmaktır ama teknolojinin, insan nüfusunun ve ekonomik sorunların çok arttığı bu devirde dava sayıları çok artmış ve adalete erişim zorlaşmaya başlamıştır. Uzun ve masraflı olan Yargılama Sürecine, Mahkemelere tamamlayıcı nitelikte Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri Uzak Doğuda doğmuş, Amerika da gelişmiş ve zamanla dünyanın her yerine yayılmıştır.

Bizim sistemimiz içinde yer alan Avukatlık Kanunu 35/A tarafları uzlaşmaya davet, Aile Mahkemesi Hâkiminin tarafları sulh yoluyla çözüme teşviki, Ceza Hukukunda belirli suçlar için Uzlaştırma ve benzeri hükümler alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri olarak yer almaktadır. Ancak bugün konumuz Meslek olarak Arabuluculuk ve mevzuatı çerçevesindedir.

2013 yılında yürürlüğe giren Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, 2018 yılında yeniden düzenlenen Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Etik Kurallar Arabuluculuk Mesleği çerçevesinde yasal düzenlemelerimizdir. Kanunda da yer alan tanımı ile ARABULUCULUK: Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması halinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyari olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak tanımlanmıştır. Mesleğin kamu hizmeti olarak yürütüldüğünü belirtelim.

Başta belirttiğim üzere bu süreçte taraf iradesi esastır. Uyuşmazlık tarafları arabulucuya başvurarak süreci başlatmak, devam ettirmek, sonuçlandırmak ve bu süreçten vazgeçmek konusunda serbesttirler. Anlaşma ihtimali doğar ise bunun kapsamı ve nasıl uygulanacağı konusunu da taraflar serbestçe belirler. Bu süreç boyunca taraflar eşit haklara sahiptirler. Süreç GİZLİLİK İLKESİ ve beyan ve belgelerin kullanılması yasağı gibi tarafları koruyan ilkeler ile donatılmıştır. Bu sürece bizzat katılmak çok önemli olsa da Avukatınızın sizinle ya da yalnız katılması ve gerektiğinde Telekonferans ile iletişim kurmak suretiyle süreci devam ettirmek mümkündür.

Arabulucu, uyuşmazlık taraflarının sağlıklı bir iletişim kurması ve kendi çözümlerini üretebilmeleri için çaba gösterir. Tarafların birbirlerini anlaması ve arabulucu yardımıyla üretilen çeşitli seçenekler içinde her iki tarafın çıkarlarının dengelendiği bir çözüm seçeneğini seçmeleri arzu edilendir. Tarafların anlaşması ihtimalinde anlaşılan konular hakkında DAVA AÇILAMAYACAĞINDAN uyuşmazlık tamamen sona ermiş olacaktır. Ayrıca ARABULUCULUK ANLAŞMA BELGESİ taraflar ve avukatların tamamının katıldığı süreçte kendiliğinden, taraf yada vekil eksikliği olduğunda ise Sulh Hukuk Hakiminin dosya üzerinde incelemede kısa sürede vereceği kararı ile İLAM NİTELİĞİNDE BELGE olmaktadır.

Esasında ülkemizde geleneksel yöntemlere benzeyen bu sürecin İnsanımızın yapısına, uzlaşma ve barışma anlayışına son derece uygun olduğunu belirtmeliyiz. Özelikle uyuşmazlık yaşayan tarafların adliyede yaşadıklarından farklı olarak duygularını ifade etme imkânını bulması, fikirlerini rahatça söyleyebilmeleri, hukuki terimlere gerek olmaksızın ihtiyaç ve menfaatlerini kendi sözcükleri ile dillendirmeleri, sınırlı çözümler değil taraflarca belirlenecek çözümler içinde en uygun olanını seçebilmeleri, ahlaka ve emredici kurallara aykırı olmadığı sürece tarafların maddi durumu ve ihtiyaçlarına göre ödeme şekli belirleyebilmeleri, müzakereler devam ederken istedikleri zaman başka çözüm ve isteklerde bulunabilmeleri, pazarlık şansları, anlaşma belgesinin asla emsal oluşturmaması yani benzer olaylarda dahi tarafların mizacına, ekonomik ve sosyal durumlarına ve başkaca birçok sebebe göre başka sonuçlarla ayrılma imkânı, SÜRECİN KISA SÜREDE

SONUÇLANABİLMESİ, gerek Arabulucu gerek de taraflar açısından GİZLİLİK ilkesi sayesinde bilgi, belge ve beyanların gizli tutulması ile tarafların rahatça tartışabilme imkanına kavuşmuş olması, ARABULUCULUK SÜRECİNE KATILMANIN HAK KAYBINA SEBEBİYET VERMEMESİ yani gönüllülük ilkesi sayesinde istedikleri an süreci sonlandırma imkanı ve SÜREÇ BOYUNCA HAK DÜŞÜRÜCÜ VE ZAMANAŞIMI SÜRELERİNİN İŞLEMİYOR olması, her iki tarafın birlikte kabul ettikleri, kararı bizzat kendilerinin verdiği ANLAŞMA İHTİMALİ, ARABULUCUYU SEÇME İMKANI, yargılamada ele alınması beklenmeyen konuları da konuşabilme, katkı sunabilecek herkesi müzakereye davet edebilme imkanları, Arabulucunun katı usul kurallarına bağlı olmaksızın toplantı sürecini planlayabilmesi ve sürecin esnek olması sayesinde taraflarla birlikte ya da ayrı ayrı görüşmeler yapabilmesi ve çoğaltılabilecek birçok unsur sayesinde TOPLUMSAL BARIŞA HİZMET EDEN

UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM SÜRECİNDEN BAHSEDİYORUZ.

Söylediğimiz gibi dava açmak, ister istemez gerginlik yaratan bir etken. Yargılamada özelliği gereği ya bir taraf kazanacak biri kaybedecek, ya da kısmen kazanç ya da kayıp olacaktır. Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü Hakan Öztatar’ın Sempozyum Notları kitabında yer alan şu bölüm bence çok önemli; “… Hâkim olarak verdiğimiz kararla, hukuki sorunu çözüyoruz, sorunu hukuk dünyasında kaldırıyoruz; ama husumeti çözemiyoruz. Mahkemelerde husumetler bitmiyor. Yani taraflar arasındaki ilişkiyi düzeltemiyoruz. Biz: ‘Hâkim Bey mükemmel bir karar verdi, sorun bitti, gel kucaklaşalım’ diyeni görmedik. Davayı kabul edince davalı, reddedince davacı, kısmen kabul-kısmen reddedince her iki tarafta mutsuz ayrılıyor adliyeden. Daha da ötesi dava yerel mahkemede bitince, bu iş burada bitti denemiyor; çünkü bu aşamadan sonra istinaf ve temyiz aşamaları var. Yani ilişkiler düzelmiyor; aksine bu uzun süreçte, kopma noktasına geliyor. Arabuluculuk ise hem dava gibi hukuki sorunu çözüyor, hem de insanlar arasındaki ilişkileri düzeltiyor ve husumeti bitiriyor.” Yani kısacası hukuki sorunun çözümü tek başına yeterli değil çoğu zaman, barışmaya ve ilişkileri düzeltmeye ihtiyacımız var.

Arabuluculuk YABANCILIK UNSURU TAŞIYANLARDA DAHİL OLMAK ÜZERE TARAFLARIN ÜZERİNDE SERBESTÇE TASARRUF EDEBİLECEKLERİ İŞ VE İŞLEMLERDEN DOĞAN ÖZEL HUKUK UYUŞMAZLIKLARININ ÇÖZÜMLENMESİNDE uygulanabiliyor. Yani uygulama alanı inanılmaz geniş, aile içi şiddet iddiası içeren uyuşmazlıklar dışında çok geniş bir pencere sunuyor. Tarafların haklarının, ihtiyaçlarının ve menfaatlerinin önemli olduğu, yargılamaya oranla daha az sayıda masraf kalemi olan ve çoğunlukla daha ekonomik olan, arabuluculuk ücreti konusunda adli yardıma ihtiyaç duyan tarafın Sulh Hukuk Mahkemesi kararıyla adli yardımdan yararlandırıldığı, sürece avukatın hukuki yardımı ile katılmak isteyen tarafın Avukatı ile katılabildiği yine bu konuda adli yardımdan yararlanabildiği, HAKKANİYETE AYKIRI BİR SONUÇ ÇIKMA İHTİMALİNDE ARABULUCUNUN SÜRECİ SONLANDIRABİLDİĞİ ESNEK VE VERİMLİ bir yöntem. Esasında kanunun ve uygulamanın amacı SÜRECİN TAMAMEN İHTİYARİ OLMASI olsa da aşağıda anlattığım üzere Dava Şartı Arabuluculuk düzenlemeleri hukuk hayatımıza girdi. Ancak bunların zarardan çok yarar getirdiği istatistik sonuçları ile ortada.

2018 yılından itibaren İşçi işveren uyuşmazlıklarında (İŞÇİ tarafından talep edilebilecek işe iade, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, ayrımcılık tazminatı, sendikal tazminat, ücret, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, mobbing iddiası gibi uyşmazlıklar ile İŞVEREN tarafından talep edilebilecek ihbar tazminatı, cezai şart, avansın iadesi ve eğitim gideri gibi alacak ve tazminat kalemleri) söz konusu olduğunda ve 2019 yılından itibaren konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri ile ilgili TİCARİ DAVALAR hakkında DAVA AÇILMADAN ÖNCE ARABULUCUYA BAŞVURULMASI DAVA ŞARTI HALİNE GETİRİLMİŞTİR. Bu zorunluluk yukarıda izah ettiğim ilkeler ile özellikle de Gönüllülük ile çelişiyor görünse de GETİRİLEN ZORUNLULUK SADECE İLK TOPLANTIYA KATILMA ZORUNLULUĞUDUR. Bunun dışında süreci devam ettirmek, anlaşmak yada anlaşmamak tarafların özgür iradesindedir.

Sonuç olarak Anlaşma yapmamak bile bir kazanımdır çünkü taraflar bir araya gelmiş, iletişim kurmuş ve en azından anlaşma yapmamak konusunda ANLAŞMIŞLARDIR. Sizce de denemeye değmez mi ? Sağlıklı ve neşeli günler dilerim. Her şey gönlünüzce olsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.