Kon­ya­’da Ku­bi­la­y’­ı an­ma tö­re­nin­de Cum­hur­baş­ka­nı­’na ha­ka­ret et­ti­ği id­di­a edi­len li­se­li M.E.A. sınıfından alınıp tu­tuk­la­na­rak hap­se atıl­dı. Ka­mu­oyu­nun bü­yük tep­ki­si üze­ri­ne, dün bir üst mah­ke­me de­li­kan­lı­yı tah­li­ye et­ti. Tu­tuk­suz yar­gı­la­na­cak öğ­ren­ci­nin “4 yı­la ka­dar hap­si­” is­te­ni­yor Arkadaşlarıyla birlikte 23 Aralık günü şehit asteğmen Kubilay’ı anma toplantısı düzenlemişler. 16 yaşındaki  çocuk : “Yolsuzluğun, rüşvetin ve hırsızlığın başı olarak Erdoğan’ı bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak değil, kaçak sarayın hırsız sahibi olarak görüyoruz” şeklinde konuştuğu iddia ediliyor. Bir sulh ceza hakiminin verdiği karar, Türkiye’yi “muktedirlere dil uzatan çocuk da olsa hapse atılan bir ülke” durumuna getirdi! Eğer ortada bir hakaret varsa; amacını aşan ve hakaret unsuru taşıyan ifadelere maruz kalınmışsa, yapılması gereken soruşturma açılmasıdır, yargılama yapılmasıdır, eğer suç sabit görülürse şüphelinin cezalandırılmasıdır. Ame­ri­ka ve Av­ru­pa­’da ay­nı yaş­ta­ki öğ­ren­ci­le­rin bu tür çı­kış­la­rı “Dü­şün­ce öz­gür­lü­ğü va­r” de­ni­le­rek hoş­gö­rüy­le kar­şı­la­nı­yor. Biz­de ise ileri de­mok­ra­si­den söz edi­li­yor ama da­ha rüş­tü­nü is­pat et­me­miş ço­cuk­lar bi­le tu­tuk­la­nabili­yor! Oysa geçtiğimiz gün, Valon bölgesinin başkenti Namur’de “sorumluluk almak” konulu bir konferans için kürsüye çıkan Belçika Başbakanı Charles Michel’i, konuşmasına başladığı sırada “Feminist  Devrimci Aktivistler Grubu” üyelerince protesto edildi. Michel’in kemer sıkma politikalarına kızdıkları öğrenilen ve sloganlar atan, siyah  kıyafetli ve yüzleri kapalı kadın eylemciler, Michel’e patates kızartması ve  mayonez fırlattı. Üzerini değiştirip salona geri dönerek konuşmasına devam eden Michel, “saldırganlardan şikâyetçi olmayacağını” açıkladı. İş­te acı bir olay da­ha! 16 ya­şın­da­ki bir de­li­kan­lı İz­mi­r’­de Ge­zi Par­kı pro­tes­to­la­rı­na ka­tı­lı­yor.Bir po­lis onu gaz fi­şe­ği ile vu­ru­yor, gen­cin ka­fa­ta­sı­nın bir kıs­mı uçu­yor!Öl­dür­me­yen Al­lah öl­dür­mez! De­li­kan­lı has­ta­ne­de mu­ci­ze ka­bi­lin­den ha­ya­ta dö­nü­yor. …Ve ay­lar­ son­ra ola­yın mah­ke­me saf­ha­sı bi­ti­yor…De­li­kan­lı­yı ba­şın­dan vu­ran po­lis suç­suz bu­lu­nup be­ra­at edi­yor! Ölüm­den dö­nen 16 ya­şın­da­ki gen­ce ise 3 ay 10 gün ha­pis ce­za­sı ve­ri­li­yor! Çocuklarımıza “bayram” armağan eden Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’sinden çocuklarımız için yaşamı “kabus”a çeviren Yeni Türkiye’ye. Konya’da henüz nüfusa kaydedilmemiş, camları kırık, naylon örtülü, tek odalı kerpiç evde, donarak can veren   40 günlük Ayaz bebek den. 2013 senesinde, çeşitli iş kazalarında hayatını kaybeden 59 çocuk işçi ye, Soma’da… yetim kalan 432 çocuğa  reva görülenler. Çeşitli eylemlerde hayatını kaybeden çocuklar , AKP iktidara geldiğinde, Ali İsmail Korkmaz 8 yaşındaydı, Mehmet Ayvalıtaş 10 yaşındaydı, Abdullah Cömert 11 yaşındaydı, Ahmet Atakan 11 yaşındaydı, Ethem Sarısülük tıpkı Mehmet Emin gibi 16 yaşındaydı, İktidarın gücü çocuklara mı yetiyor ? yoksa çocuklar dan mı korkuyor? Oysa Her gün Beli TV'lerden Atatürk’e, Cumhuriyete, Cumhuriyeti kuranlara, Türklüğe hakaretler edilirken, bayrağımız indirilirken kimsenin sesi çıkmıyor. Terör örgütü mensupları ortalığı yakıp yıkarken ,sırtında kaleşinkofla dolaşırlarken, PKK,IŞİD,Hizbullah,el kaide çocukları gençleri kullanırken kimsenin sesi çıkmıyor. Adalet bir gün herkese lazım olabilir. Her dönemde cumhurbaşkanlarına, başbakanlara, siyasilere hakaretler olmuştur… olmasa da iyi olur, Önemli olan siyasilerin egolarını bir tarafa bırakıp daha hoşgörülü olmalarıdır. Siyasilerin, siyasetle uğraşanların her türlü eleştiriye açık olması gerekir