Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Le Pain
İsmail Tezgel
Köşe Yazarı
İsmail Tezgel
 

Muhalefet Partileri iktidar olmak istiyor mu?

Türkiye de 7 Haziran 2015 tarihinde milletvekili genel seçimleri var. Bu secimler de kim iktidar olacak? Cumhurbaşkanı konuşmalarında hedeflerini koyuyor, Başkanlık sistemi tartışması başlatmış burun için 400 milletvekili istiyor. Dün olduğu gibi bugünde meydanlarda olacağını ilan etti. Bu seçimler deki düşman yine Pensilvanya ve paralelciler, darbeciler, yine mağduriyet, tehdit edildiği iddiası komşu Yunanistan’da seçim oldu. Durum kötüydü. Yoksulluk. İşsizlik. Yolsuzluk. Rüşvet. Her yerde kol geziyordu Yunanistan bu durumdan kurtulmak için sol birlik SYRIZA partisini iktidara getirdi. Türkiye dede; Yoksulluk. İşsizlik. Yolsuzluk. Rüşvet. Her yerde kol geziyor. Ortadoğu’nun batağına saplanmış, yanlış dış politikalar sonucu “yurtta barış, dünyada barış” ilkesinden uzaklaşmış, adeta yabancı terör örgütleri cirit atar olmuş, bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kalınmış, Atatürk ve Cumhuriyetin değerleri bir bir silinmiş Yunanistan yoksulu sokakta. Türkiye’nin yoksulu evinde, Türkiye; “yoksulluğundan esir alınmış insanlar ülkesi” haline geldi, getirildi. Yavuz Semerci'nin araştırmasında yer verdiği tabloya göre: 3 milyondan fazla aile: Sosyal yardım alıyor.2,5 milyondan fazla kişi: Düzenli yardım alıyor.2 milyona yakın kişi: Geçici (süreli) yardım alıyor.1 milyondan fazla kişi: Yaşlılık, engelli maaşı alıyor. Neredeyse 18-20 milyona yakın kişi “yoksulluğundan-muhtaçlığından-garipliğinden” devlete ve sosyal yardım kurumları ile vakıflarına esir düşmüş durumda. Yoksul kesimler birçok ülkede kendini sol iktidarlarla ifade ediyor ama Müslüman ülkelerdeki geleneksel sol düşmanlığı yüzünden böyle bir şans oluşamıyor.  Böyle ülkelerde en alt gelir düzeyinde bulunan insanlar yoksullaştıkça artan bir hevesle İslamcı partiye oy veriyorlar, Eğer secim kazanma istiyorsa muhalefet; Küresel sermaye veya Pentagon’dan “icazet” almaya çalışmak yerine, halkla bütünleşmenin yollarını aramalıdır… Yönünü ve yüzünü SOL’a ve halka dönmelidir… Yoksullardan ve ezilenlerden yana sosyal politikalar üzerinden halka ulaşmalıdır… Laiklikten ödün vermeden politikalar oluşturmalıdır. Sağa benzemek taviz vermek yerine, Atatürk ilkelerine ödün vermeden sahip çıkmalı, Örgütlerine güvenmeli derhal ilçe ve il kongrelerini yapmalı, yeni yüzler ve değerleri kadrolarına katmalı SOL partiler, bırakın üyeleri adaylarını tüm seçmenlerin “onayına” sunuyor… Bizdeki muhalefet ise devşirdiği partisine düşman, örgütleriyle alakası olmayan kişileri milletvekili yapmak için kontenjan yada merkez yoklaması peşinde. Yoksul kesimlere umut olmalı Muhalefet, halk arasında liboş tabir edilen Aydın Ayaydın gibilerini danışman, milletvekili yapmamalı. Tekke ve zaviyelerin yeniden açılmasını öneren Bülent Kuşoğlu gibi… Risale-i nur okumamızı tavsiye eden Faik Tunay gibi… Fethullah Gülen’e saygılar sunmamızı isteyen Muhammed Çakmak gibileri milletvekili yapılmamalı. TR 705 koduyla Amerikan ajanı olduğu iddia edilen Sezgin Tanrıkulu’nu Genel Başkan Yardımcısı yapmamalıydı. Necmettin Erbakan’ın yeğenini. ANAP’lı, DYP’li, hatta AKP’lileri başkan adayı yapmamalıydı. Refah Partisi'nden milletvekili seçilen, Refah kapatılınca Fazilet Partisi'ne geçen, Fazilet kapatılınca Saadet Partisi'ne geçen, Saadet’ten ayrılınca Has Parti'ye geçen… Mehmet Bekaroğlu yönetici yapılmamalıydı. Muhalefet seçimlere kendi programıyla, politikalarıyla, kendi adaylarıyla girer umut olabilirse seçim kazanabilir.
Ekleme Tarihi: 09 Şubat 2015 - Pazartesi

Muhalefet Partileri iktidar olmak istiyor mu?

Türkiye de 7 Haziran 2015 tarihinde milletvekili genel seçimleri var. Bu secimler de kim iktidar olacak?

Cumhurbaşkanı konuşmalarında hedeflerini koyuyor, Başkanlık sistemi tartışması başlatmış burun için 400 milletvekili istiyor. Dün olduğu gibi bugünde meydanlarda olacağını ilan etti.

Bu seçimler deki düşman yine Pensilvanya ve paralelciler, darbeciler, yine mağduriyet, tehdit edildiği iddiası komşu Yunanistan’da seçim oldu. Durum kötüydü. Yoksulluk. İşsizlik. Yolsuzluk. Rüşvet. Her yerde kol geziyordu Yunanistan bu durumdan kurtulmak için sol birlik SYRIZA partisini iktidara getirdi.

Türkiye dede; Yoksulluk. İşsizlik. Yolsuzluk. Rüşvet. Her yerde kol geziyor. Ortadoğu’nun batağına saplanmış, yanlış dış politikalar sonucu “yurtta barış, dünyada barış” ilkesinden uzaklaşmış, adeta yabancı terör örgütleri cirit atar olmuş, bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kalınmış, Atatürk ve Cumhuriyetin değerleri bir bir silinmiş

Yunanistan yoksulu sokakta. Türkiye’nin yoksulu evinde, Türkiye; “yoksulluğundan esir alınmış insanlar ülkesi” haline geldi, getirildi. Yavuz Semerci'nin araştırmasında yer verdiği tabloya göre:

3 milyondan fazla aile: Sosyal yardım alıyor.2,5 milyondan fazla kişi: Düzenli yardım alıyor.2 milyona yakın kişi: Geçici (süreli) yardım alıyor.1 milyondan fazla kişi: Yaşlılık, engelli maaşı alıyor. Neredeyse 18-20 milyona yakın kişi “yoksulluğundan-muhtaçlığından-garipliğinden” devlete ve sosyal yardım kurumları ile vakıflarına esir düşmüş durumda.

Yoksul kesimler birçok ülkede kendini sol iktidarlarla ifade ediyor ama Müslüman ülkelerdeki geleneksel sol düşmanlığı yüzünden böyle bir şans oluşamıyor.  Böyle ülkelerde en alt gelir düzeyinde bulunan insanlar yoksullaştıkça artan bir hevesle İslamcı partiye oy veriyorlar,

Eğer secim kazanma istiyorsa muhalefet; Küresel sermaye veya Pentagon’dan “icazet” almaya çalışmak yerine, halkla bütünleşmenin yollarını aramalıdır…

Yönünü ve yüzünü SOL’a ve halka dönmelidir… Yoksullardan ve ezilenlerden yana sosyal politikalar üzerinden halka ulaşmalıdır…

Laiklikten ödün vermeden politikalar oluşturmalıdır.

Sağa benzemek taviz vermek yerine, Atatürk ilkelerine ödün vermeden sahip çıkmalı,

Örgütlerine güvenmeli derhal ilçe ve il kongrelerini yapmalı, yeni yüzler ve değerleri kadrolarına katmalı SOL partiler, bırakın üyeleri adaylarını tüm seçmenlerin “onayına” sunuyor… Bizdeki muhalefet ise devşirdiği partisine düşman, örgütleriyle alakası olmayan kişileri milletvekili yapmak için kontenjan yada merkez yoklaması peşinde.

Yoksul kesimlere umut olmalı Muhalefet, halk arasında liboş tabir edilen Aydın Ayaydın gibilerini danışman, milletvekili yapmamalı. Tekke ve zaviyelerin yeniden açılmasını öneren Bülent Kuşoğlu gibi… Risale-i nur okumamızı tavsiye eden Faik Tunay gibi… Fethullah Gülen’e saygılar sunmamızı isteyen Muhammed Çakmak gibileri milletvekili yapılmamalı. TR 705 koduyla Amerikan ajanı olduğu iddia edilen Sezgin Tanrıkulu’nu Genel Başkan Yardımcısı yapmamalıydı.

Necmettin Erbakan’ın yeğenini. ANAP’lı, DYP’li, hatta AKP’lileri başkan adayı yapmamalıydı.

Refah Partisi'nden milletvekili seçilen, Refah kapatılınca Fazilet Partisi'ne geçen, Fazilet kapatılınca Saadet Partisi'ne geçen, Saadet’ten ayrılınca Has Parti'ye geçen… Mehmet Bekaroğlu yönetici yapılmamalıydı.

Muhalefet seçimlere kendi programıyla, politikalarıyla, kendi adaylarıyla girer umut olabilirse seçim kazanabilir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.