Seçme ve seçilme bir vatandaşlık hakkıdır. Demokrasilerde Millet Egemenliğini seçmiş olduğu Milletvekilleri aracılığıyla kullanır. Seçildiklerinde TBMM’de Milletvekili yemini ederek göreve başlarlar.
ANAYASA MADDE .81) “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”
İşte milletvekillerinin ettiği yemin.
“Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma;” diye yemin edenler şimdi yeni Anayasa yapmaya soyunuyor. Oysa ne AKP ne MHP seçim bildirilerinde halka beni seçerseniz anayasayı değiştireceğiz demedi. Aksine Anayasaya uyacağına yemin etti.
Bahçeli konuşmasında şunları söylemişti:
'Bizim sarayla anlaştığımız namertçe söylendi. İlk aşamada partili cumhurbaşkanlığına evet dediğimiz, başkanlık sistemine sıcak baktığımız soysuzca iddia edildi. Hatta benim cumhurbaşkanı kanalıyla sarayda buluştuğum, bir evde görüştüğüm kurultayın yapılmamasına karşılık başkanlığa tamam dediğim, yeni anayasaya boyun eğdiğim fısıltıdan öte yüksek sesle ifade edildi” demişti ama…..! daha yatsı bile olmadan
AKP ile anlaşarak tek adam diktatörlüğüne yol açacak Anayasa değişikliğini Ülke gündeminin birinci maddesi haline getirdi.
-“(Ey Tayyip Erdoğan) Hala başkanlık peşindesin... Evet bir gün başkan olacaksın ama bu, işlediğin suçların cezasını çekeceğin (cezaevinin) koğuş başkanlığı olacak.” Bu mesajın sahibi MHP Afyon milletvekili Mehmet Parsak’dır. Mesajın mürekkebi kurumadan
Devlet Bahçeli’nin çok çok yakın adamı olduğu söylenen, aynı Parsak şimdi kendini inkar ederek Tayyip’in başkanlığı için Meclis kürsüsünden konuşma yaparak savunuyor. Ne değişti de yada neyin karşılığında bu kadar hızlı ve keskin dönüş yaptınız Sayın Parsak?
CHP gerçekten bu anayasa değişikliğinin ne anlama geldiğini en iyi anlayan parti TBMM bu yasanın çıkmaması için mücadele ediyor.
Anayasa değişikliği ile ilgili maddelere geçilmesi ile ilgili Anayasa gereği gizli oyla yapılması gereken oylamada.
AKP milletvekillerinin kıskaç altında olduğu bazı milletvekilleri birkaç tanesi aynı kabinde yakalandı. CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, “Dünkü oylamada aynı kabinde birlikte oy kullanan üç AKP'li vekil eğer "Birlikte oy kullanmıyorduk, vallahi Anayasa'yı ve gizliliği ihlal etmiyorduk" diyorsa, üç AKP'li bir kabinde ne yapıyordunuz? Üç AKP'li vekilin bir kabinde birlikte ne yaptığını milletimizin bilmeye hakkı vardır” dedi.
AKP’li sağlık bakanı ve birçok AKP’li milletvekili oylarını açık olarak kullandı. Oylarını diğer AKP'lilere ve objektiflere gösteren milletvekillerinden biri de AKP Erzurum Milletvekili Orhan Deligöz'dü. Orhan Deligöz'ün oyunu göstermesinin sebebi ise kısa bir süre sonra belli oldu. “Deligöz'ün kardeşi Ayhan Deligöz, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınmıştı. "Gizli oy vermek isteyen AKP'li vekilleri FETÖ'cü ilan edecekler" endişesi içinde oldukları söylenmektedir.
MHP’li milletvekilleri de oylarını AKP’lilere gösterme ihtiyacı htikleri anlaşılmaktadır. MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, gizli oy öncesinde AKP'li Ayşe Nur Bahçekapılı'ya oyunu gösterdiği. O görüntüler muhalefet milletvekilinin kameralarına yansıdığı görüldü. İşte seçtiğimiz Milletvekilleri.
MHP Genel Başkan Adayı Dr. Sinan Oğan, katıldığı televizyon programında, ülkücülerin tamamına yakınının başkanlık sistemine karşı olduğunu söyledi. Oğan, “hükümetin başkanlık karşılığında ülkücüleri, devlet kadrolarına yerleştirme vaadiyle kandırdığını belirterek, başkanlığın geçmesi durumunda MHP'nin yok olacağını, federasyonun geleceğini “söyledi.
Oğan, "MHP'nin kapısına kilit vurma durumuyla karşı karşıya kalacağımız sistemden bahsediyoruz. Başkanlık sistemi eşittir iki partili sistem. Bunu Burhan Kuzu da söyledi,
Oğan, "Yarın öbür gün bir kararname çıkarıp ülkeyi federasyona götürmeyeceğinin bir garantisi yok. Özerk bölgelerin gündeme gelmesi mümkün. Siz, Cumhurbaşkanına neredeyse sınırsız yetki veriyorsunuz, her konuda kararname çıkarma yetkisi veriyorsunuz. Yarın Sayın Cumhurbaşkanı dedi ki, şu şu illeri birleştirip şöyle bir bölge yaptım. Buna karşı çıkacak bir mekanizma Türkiye'de var mı? Yok. Sigortasız bir sisteme gidiyoruz. Tepeden aşağıya freni patlamış bir kamyonu bırakıyoruz, farkında değiliz" dedi.
Türkiye'yi bir tek kişi yönetsin ister misiniz? Tüm hakim ve savcıları o atasın, bakanları ve milletvekili adaylarını o belirlesin, dilediği zaman Meclisi feshetsin, Milletin seçtiği milletvekillerinin görevine son versin, ister misiniz?
Takdir Yüce Türk Milleti'nin... Takdir Sizin...