Atatürk ve arkadaşları I. Dünya Savaşı'ndan sonra işgale uğrayan Türk topraklarını kurtarmak ve Türk milletinin bağımsızlığını sağlamak için çareler aramak amacıyla seçilmiş ulus temsilcilerinin Sivas'ta bir araya gelmesiyle, 4 Eylül 1919 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında gerçekleşen ulusal nitelikte kongrede;
“1. Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz.
2. Manda ve himaye kabul edilemez” kararını vermiş, Ulusal Kurtuluş Savaşı vererek Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.
Manda ve himaye bağımsızlık anlayışına aykırıdır. Bu sistemle İtilaf devletleri sömürge düzenlerini devam ettirmek istemektedirler. Bu sebeple Erzurum kongresinde ilk kez reddedilen manda ve himaye sistemi Sivas kongresinde son ve kesin şekilde reddedilmiştir.
Manda ve Himaye, kendini yönetemeyecek ülkeler yönetecek ve yükseltecek duruma gelene kadar diğer ülke ve cemiyetlere verdikleri yetkiye manda denir. 1.Dünya savaşından sonra oluşan bir olgudur. Yönetimi başkasına teslim ederek toparlayana kadar manda etkisi devam edecektir.
Himaye; güçlü olan devletin, güçsüz olan diğer devleti sömürülmesini işgale uğramasını önlemek amacıyla kontrolü ele almasına himaye denir.
1.Dünya savaşı sonrasında gelen anlaşma itilaf devletleri Wilson prensiplerine göre toprak almıyordu. Toprak alamayan sömürgeciler topraklarına kendilerini yönetemeyeceklerini dile getirdiler. Bu sebeple millet cemiyeti yerine bu bölgeleri koruma altın almaya, himaye etmeye başladılar. Böylece manda yönetimleri meydana geldi. İngiltere; Filistin, Irak, Ürdün ve Arap bölgelerini, Fransa; Suriye ve Lübnan gibi devletleri sömürmek amacıyla manda yönetimini ele aldılar.
Emperyalist ülkelerin, dünyayı yeniden dizayn etmeye çalıştıklarını, Özellikle orta doğuda yaşanan olaylar da açıkça görmekteyiz.
Bugün geldiğimiz noktaya bakın ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden geliyor, birtakım şeyleri dikte ediyor, Bazılarını ayağına çağırıp görüşüyor.
Biden İstanbul’a geldi. İkinci kez Cumhuriyetin Başkenti Ankara'ya gelmeyi reddetmesi de Anıtkabir'e uğramaması da basit bir tesadüf müydü acaba? Ya Ak saraya uğramaması?
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden İstanbul’da TBMM’de temsil edilen üç partiden milletvekilleriyle “yuvarlak masa toplantısında” bir araya geldi. Toplantıya, AKP, CHP ve HDP’den milletvekilleri katıldı.
Joe Biden’ın “yuvarlak masa” toplantısına HDP’den Leyla Zana, Ayhan Bilgen ve Altan Tan, AKP’den Galip Ensarioğlu ve Orhan Miroğlu ile CHP’den Fikri Sağlar ile Sezgin Tanrıkulu katıldı
Kimlerle Görüştü: Kadri Gürsel, Aslı Aydıntaşbaş, Ceyda Karan, Rakel Dink, Dilek Dündar, oğlu Ege Dündar ve Türkan Elçi, Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Osman Kavala, Leyla Zana, Altan Tan, Ayhan Bilgen, Orhan Miroğlu, Galip Ensarioğlu, Sezgin Tanrıkulu, Fikri Sağlar
Katılanlara bakarsanız ne konuşulduğunu, neyin pazarlıklarının yapıldığını kolayca tahmin edebiliriz. Sizin de tahmin ettiğinize eminim.
MHP li Oktay Vural, “Kendi irademizle, neyi nerede, hangi zeminde tartışacağımıza kendimiz karar veririz. Bir yabancı siyasetçinin, ABD Başkan Yardımcısının böyle bir zemini oluşturma çabasını doğru bulmadık.”
Vural, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Türkiye’nin milli meseleleri ve dış konulardaki görüşlerini böyle bir platformda değil de “doğrudan öğrenmek istemesi halinde” ise görüşmeye hazır olduklarını söyledi.
Bizim anlı şanlı sözde solcular, sözde aydınlar, AKP'nin Kürtçüleri ile birlikte diziliverdiler tespih tanesi gibi efendilerinin karşısına. Rollerini oynadılar fikir ve ifade özgürlüğü adına!
Biden'in neden geldiği, Dolmabahçe Sarayı'nda Ahmet Davutoğlu ile görüşürken toplantıya MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay Harekât Başkanı Korgeneral Satı Bahadır Köse'nin katılmasından belli oluyor!
Zaten Davutoğlu, görüşmede Irak ve Suriye haritaları üzerinde durum değerlendirmesi yaptıklarını açıkladı.
Faruk Loğoğlu, görüşmelerin Türkiye ile ABD arasında Suriye ve Irak konusunda derin görüş ayrılıkları olduğunu gösterdiğini, Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın ziyaretinin kendi ülkesinin nerede durduğunu belirtmesi, Türkiye’ye de “Siz de bunları bilin, buna göre hareket edin” anlamına geldiğini ifade ettiğini söyledi
Biden, ayar vermek için Türkiye’ye geldi Emekli Büyükelçi Loğoğlu, “Biden’ın ziyareti ABD’nin nerede durduğunu ve nerede duracağını göstermesi Türkiye’ye de ‘Siz de bunları bilin buna göre hareket edin’ anlamına geliyor” dedi.
Gerçekten Türkiye’ kim yönetiyor?