Bir kadının Atatürk Cumhuriyetine düşmanlığını düşüne biliyor musunuz?
AKP Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu, Facebook'taki hesabında, "Osmanlı İmparatorluğu'nun 90 yıllık reklam arasının" sona erdiğini savundu.
CHP Bursa Milletvekili Turhan Tayan; “Türkiye'de ilk nüfus sayımının 1830'larda yapıldı, Afedersiniz hayvanlar sayıldı. Ama kadınlar sayılmadı. Kadınlar cumhuriyet döneminde insan yerine konuldu. Kadınlarımız cumhuriyet döneminde değerini buldu. Saygınlığını elde etti. Bu Tülay Babuşçu denilen milletvekili, eğer cumhuriyet olmasaydı bugün muhtarlığa aday olamazdı.”
Cumhurbaşkanlığı'nın resmi sitesinde Cumhurbaşkanının eşi Emine Erdoğan, Ensar Vakfı tarafından düzenlenen “Ensar Gönüllüleri Buluşması” programında yaptığı konuşmada;
"Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye'nin 90 yıllık enkazını kaldırdık. Fakat enkazın altından büyük meseleler çıktı. Nitekim bugün bu sorunlarla yüzleşiyoruz”
Bütün oyunlar kadınlar üzerinde oynanmakta, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti dönüştürülmek istenmekte,
İslâm hukukuna dayanan Osmanlı İmparatorluğunda, kadın birçok haklarını kaybetti. Hukuk bakımından iki kadın bir erkeğe eşitti. Aile de bu eşitlik prensibi üzerine kurulmuştu. Bir erkek dört kadın alabildi. Boşanmada erkeğin hakimdi, erkeğin "Seni boşadım demesi ayrılmak için yeterli idi. Kadının aile içinde de bir yeri yoktu. Harem denilen kısımda oturur, erkek topluluklarına katılamazdı. Sokağa çıkarken çarşaf giyer, yüzlerini de peçe ile örterdi. Kadınlar hiç bir mesleğe giremezler, ev işleriyle uğraşırlardı.
Eve kapatılan, toplum hayatına katılmasına izin verilmeyen, cahil bırakılan Türk kadını üzücü ve ezici hayatını devrime kadar yaşadı
Kurtuluş Savaşında vatanı kurtarmak, erkeğinin yükünü hafifletmek için sırtında çocuğuyla cepheye koşan Türk kadını, milli davada kendine düşen vazifeyi büyük bir fedakârlıkla yaptı. Bu, aynı zamanda yüzyıllarca bütün haklarından mahrum edilerek, kafes arkasına kapatılan Türk kadınının hürriyet mücadelesi oldu.
Atatürk, vatan topraklarının değerlendirilmesinde ve Türk toplumunun kalkınmasında kadının rolünü önemini görmüş,
Atatürk; kadınlarımızın, siyasal ve sosyal haklarına kavuşması gerektiğine inanıyordu. Türk kadınının bu durumunu Atatürk'ün şu sözü en güzel şekilde ifade eder:
“Dünya'da hiçbir milletin kadını, ben, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar gayret gösterdim diyemez”
Medeni Kanunun kabulü ile kadınlarımız medeni haklarına kavuşmuş ve yeni Türk ailesi kurulmuştur. Modern Türk ailesinde erkekle kadın eşit haklara sahiptir. Evlenmede her iki tarafın isteği esas tutulmuş, dini nikâh yerine kanuni evlenme usulü konulmuştur. Türk Medeni Kanunu boşanmayı da hâkimin kararına bırakmıştır
Birçok ülkeden önce kadına seçme ve seçilme hakkı tanınarak, Yönetime katılması sağlanmış,
Türk kadınının kimliğini gizleyen peçe ve çarşaf kaldırılmış, modern giyinmelerinin yolu açılmış
1924’de çıkarılan Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) Kanunu ile eğitim öğretimde birlik sağlandı. Kadınlara okuma yazma imkânı sağlandı
Kadınlara, istedikleri mesleğe girebilme hakkı tanınmıştı. Yani, mahkemelerde tanıklık yapma, miras ve boşanma konularında kadın-erkek artık eşitti.
Bugün cumhuriyete küfredenler Cumhuriyet sayesinde bulunduğu konuma geldiklerini unutmamaları gerekir.
Çevremizdeki Ülkelere bir bakın; Suudi Arabistan Müftüsü Abdülaziz Bin Abdullah yayınladığı fetvada erkeğin çok aç kalması durumunda, karısı izin veriyorsa (!) karısını yiyebileceğini belirtmiş
Mısırlı Selefiler'in Vaizi Yasir Burhami, erkeklerin hayatı tehlike altındaysa karılarının tecavüze uğramasına göz yummalarını istedi. Ha tecavüz değil, kadın rızası ile sevişiyorsa kadını öldürebileceklerini de sözlerine ekledi
Suudi Arabistan’lı tarihçi Saleh El-Saadun, kadınlara araba kullanmanın neden yasak olduğunu açıkladı. El-Saadun’a göre kadın araba kullanırsa tecavüze uğrar. Arabası arızalanır yolda kalırsa kadın tecavüze uğrar. Kadın nefes alırsa tecavüze
Şeyh Muhammed El Arifi, mücahitler diye andığı muhaliflerin Suriyeli kadınları kısa süreliğine hatta birkaç saatliğine kendi nikâhlarına geçirebileceklerini ileri sürdü.
“Erkek dışarıda eşinin elini tutamaz, çünkü kâfirlere benzer. Ancak kaybolmasın diye onu iple bağlayabilir.”
Yani asıl enkazı Atatürk Cumhuriyetle kaldırdı. Cumhuriyet yoksa kadında yok olur, Özellikle bir kadının Atatürk Cumhuriyeti’ne düşmanlığını anlamak zor. Çünkü kadın Cumhuriyetle kimliğine kavuşmuştur.