Yol sürelim dedik hayır dediniz…
Bir olalım dedik yok dediniz…
İri olalım dedik o ne ki dediniz…
Biz ve sizi oluşturdunuz, ayrıştırdınız.
Oysa hünkâr Hacı Bektaş Veli; bu cümleleri kurduğunda yol cümleden uludur demişti.
Ne yaptınız yolu cümleden ulumu tuttunuz?
Tuttuysanız yolun insanları olmadan bu genel kurulu bu mevsim ve bu zamanda neden yaptınız?
Hani yüz yüze yani cemal cemale ibadet ederdik şimdi hangi yüzlere bakıyorsunuz?
Ayrıştırdığınız ve saltanatınızı sürdüğünüz bu dergâha yapıştınız kaldınız.
Canlar dergâhlarına koşarak geldiler, sizler bu dergâhın çatılarının altına geçip ağzınızı göğe çevirdiniz, çatılarından bal damlayan dergâha bizi yabancılaştırdınız. Oysa bizler sizinle yola çıkmış, ilmin sonu ışıktır demiştik. Bir sorun olduğunda binleri bir araya toplayıp, işte buradayız ve iriyiz demek için birlikteydik.
Yaratığınız Hınzıra, böldüğünüz yola bakın. Bu günah hepimize yeter.
Hülle, hurda, kumpas bu yolu bozar dedik, siz bir de siyasetin nemalarından faydalanmak için burayı arka bahçe yaptınız. Hiç düşünüp taşındınız mı? Kerbela aklınıza geldi mi? Ya da bugünün diyanetin fetvaları ensemize kadar dayanacak diye hiç hesap yaptınız mı? Suriye cehenneminde ki Emevi ateşi eteklerimize bulaşacak dediniz mi?
Bugün buradan seçimi alıp çıkarsınız. Hesaplarınız bunun üstüneydi. Ama vicdanınız asla rahat olamayacak oynadığınız oyunlardan dolayı. Hz. Hüseyni’nin ruhu sizi rahat bırakmayacak.
Bir taraftan ölen çocuklar için Ankara’ya açlık grevine giderken, diğer taraftan çocuklarımızın yeşereceği dergâhımızı kirlettiniz. Bunu asla alevi toplumu unutmayacak. Unutturmayacağız.
Yolu taşıyamıyorsunuz demeyeceğim, çünkü önemsemiyorsunuz. Önemsediğiniz menfaatlerinizdir. İşte onun için iflah olmayacaksınız şah merdanın huzurunda.
Nesimi, hallacı Mansur ve Pir Sultan bugün uyansalar yüzünüzü saklayacak yer bulamazsınız. Ama bileseniz ki içimizde dolaşıyorlar ve sizin hınzırlığınıza lanet ediyorlar
Çok söze gerek yok. Söylenecek ve yazılacak her doğruyu. Eğri büğrü ettiniz. Alın sizin olsun içinde inancın olmadığı kocaman binalar ve saltanatlar. Sizlerin saltanatınızı kurduğunuz bu dergâhın duvarlarında ağlayan göz pınarlarını görmezden gele bilirisiniz. Hatta bu hırs ile bir gün hak Muhammed Ali’nin duvarına da çarpa bilirsiniz.
Bilesiniz ki arkanızda bıraktığınız hainliklerin ve sinsi hesapların asla altından kalkamazsınız.
Ask olsun size ki bunca tahribatı Didim Cemevine yaşattınız aşk olsun ki başkanım diye yol sürme yerine, hırsınız kurbanı olup bin kere düşküne düştünüz.
Ne bugün nede yarın kendinizi temizleyemeyecek kadar, edebe erkân tutamadığınız bu yol, boğazınıza dolanıp, hesap gününüz de önünüze koyacaktır
Bu genel kurulda söz ola beri gele diye oy kullanma acizliğinde bulunmayacağız. Bu dergâhı, siz temizleyip, yola sürek koyuncaya kadar, hiç bir eylem ve etkinliklerinize bir daha girmeyeceğiz, gelmeyeceğiz
Hak getire hesabınızı, Hızır gele hakkınızdan.