Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Le Pain
İsmail Tezgel
Köşe Yazarı
İsmail Tezgel
 

Türkiye’yi yönetenler ne yapmak istiyorlar?

1 Kasım seçimleri AKP yeniden tek başına iktidar oldu. CIA’nin Türkçeyi iyi konuşan uzmanlarından Henri Barkey seçimden sonra ilk değerlendirmesinde Amerika’nın düşüncelerini özetledi. ‘Seçim sonucunu belirleyen PKK saldırıları oldu… AKP birincil olarak son aylardaki terör saldırılarından dolayı bu sonucu aldı. Hükümet kuruldu. 1.Gün: Rus uçağını vurduk. 2.Gün: Gazeteciler içeri alındı. 3.Gün: Diyarbakır Baro başkanı öldürüldü... Hani tek başına iktidar olurlarsa, şehit cenazeleri gelmeyecekti? Bombalar patlamayacaktı? Beyaz Toroslar dolaşmayacaktı? Rusya krizi devam ederken. Cumhuriyet gazetesinden Can Dündar ve Erdem Gül tutuklandı! , Ve Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi öldürüldü!. Çatışmalar sonucu 1 polis şehit oldu, biri ağır bazı polisler ve gazeteciler de yaralandı. Türkiye doludizgin sonu belli olmayan bir sürecin içine giriyor. AKP, Her ne kadar PYD’den PKK’dan rahatsız havasındaysa da “Seçim kazanmış olmanın verdiği rehavet içinde, PKK ile ‘barış Süreci’ni yeniden başlatacaktır.” Çünkü ABD borç içindeki Ankara’ya bunu dayatacağı söyleniyor. Ekonomide koşullar Ankara için tarihin en zorlayıcı sınırına dayanacağı. Toplumdaki kutuplaşma ve kavga bugüne kadar görülmemiş en üst seviyeye çıkacağı. İkisi de ABD yapımı olan, IŞİD bir yandan, PKK öbür yandan sıkıştıracak, terör artacağı uzmanlar tarafından dillendirilmeye başlandı. IŞİD'ın Suriye'den çaldığı petrolü Türkiye'ye taşıyan tankerler vuruldu önce. Tankerler kime ait işin başında kim var? Yetkililer açıklarsa öğreneceğiz. Sanki hiç hava sahamız doğudan batıdan ihlal edilmiyormuş gibi! Angajman kurallarına uymadığı için Rus Uçağı düşürüldü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Burhan Kuzu, Rusya'nın "Türkiye IŞİD'den petrol alıyor" sözlerine "Rusya DAEŞ petrolünü Suriye'ye pazarlıyor. Fakat suçu bize atıyor puşt" yanıtı verdi. Bu tiviti atanın hem de Prof unvanı var. Erdoğan'ın “platonik Türkmen aşkı" depreşti ve Rusya ile savaşı göze aldı! Erdoğan Türkleri de sevmez, Türkmenleri de. Her yerden Türk kelimesi bile çıkartılmaya çalışırken, Bu krizin nedeni Türkmen aşkı değil, IŞİD aşkı! Dolaysıyla Erdoğan'ı cezbeden şey bu savaşçıların Türkmen kimlikleri değil, Sünni-Selefi cihatçı militan kimlikleri olabilir mi? IŞİD'in Türkiye'ye sattığı kaçak petrolün naklini ve karayolu güzergâhının bir bölümünü bu "Türkmen" denilen paramiliter Selefi çeteler kontrol etmekte olduğu. Türkiye, bu güzergâhı stratejik açıdan elinde tutmak istemekte, bunu da dünyaya "Türkmen kardeşlerim, akrabalarım" ambalajıyla kılıflayarak halkı uyuttuğu söylenmekte. Mezhepçilik AKP zihniyetinin gözünü kör ettiği için diğer gelişmeleri göremediği, Batılı emperyalistlerin gazına, İsrail’in oyununa geldiği, bölgedeki inisiyatifini PYD'ye kaptırdığı. Suriye iç savaşının en kazananı İsrail olduğu anlaşılmaktadır. Türkiye’nin dünyadaki görüntüsü şu: Paris’te IŞİD’in gerçekleştirdiği korkunç terör eylemlerinden ve katliamlardan sonra, tüm dünya Rusya’nın IŞİD’e ve benzeri örgütlere karşı operasyonlarını desteklerken, Türkiye Rusya’nın uçağını düşürüyor! İslamcı-Sünnici dış politika bağlamında Esad’ı devirmek takıntısı yüzünden Rusya ile ilişkileri bu noktaya getirmenin, Türkiye’nin milli çıkarlarına aykırı olduğu son derece açık olduğu görülüyor Uluslararası ilişkilerde “ne yaptığınız değil, nasıl yaptığınız önemlidir.” Örneğin Rusya’nın, tarihi boyunca belki de desteklemediği terör örgütü kalmamıştır, ama bunu yaparken oldukça yeteneklidir. PKK, bugün bile Rusya için terör örgütü değildir. Ermeni terör örgütleri 1970 ve 1980’li yıllar boyunca Moskova’nın korumasında kanlı eylemlerini gerçekleştirdiği bilinmektedir. Uçağın düşürülmesi Rusya’ya prestij kaybettirmiş gibi görünse de aslında Rusya’nın elinin rahatladığı. Bundan sonra Ruslar muhalifleri daha kolay vuracakları anlaşılmaktadır. Türkiye’yi bölgede devre-dışı bırakmak isteyen Ruslar artık bunun için bahane aramak zorunda olmadıkları anlaşılıyor. Ülkeyi yöneten zihniyetin, Türkiye'yi Orta Doğu bataklığına sürüklediği görülüyor. Uçak düşürme olayından sonra Savaş tamtamları çalıyor. Tehditler, suçlamalar havada uçuşuyor. ‘’Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenirse diğerleri de yanlış gider” (Ciyorbano Brund) Atatürk yıllar önce uyarmıştı. “Savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir’’ Onun dış politikada çok basit ve net bir parolası vardı.” Yurtta Barış… Dünyada Barış” Türkiye’nin bir an önce Atatürk’ün yıllar önce ifade ettiği barış çizgisine geri dönmesi gerekiyor.
Ekleme Tarihi: 30 Kasım 2015 - Pazartesi

Türkiye’yi yönetenler ne yapmak istiyorlar?

1 Kasım seçimleri AKP yeniden tek başına iktidar oldu. CIA’nin Türkçeyi iyi konuşan uzmanlarından Henri Barkey seçimden sonra ilk değerlendirmesinde Amerika’nın düşüncelerini özetledi. ‘Seçim sonucunu belirleyen PKK saldırıları oldu… AKP birincil olarak son aylardaki terör saldırılarından dolayı bu sonucu aldı.

Hükümet kuruldu. 1.Gün: Rus uçağını vurduk. 2.Gün: Gazeteciler içeri alındı. 3.Gün: Diyarbakır Baro başkanı öldürüldü...

Hani tek başına iktidar olurlarsa, şehit cenazeleri gelmeyecekti? Bombalar patlamayacaktı? Beyaz Toroslar dolaşmayacaktı?

Rusya krizi devam ederken. Cumhuriyet gazetesinden Can Dündar ve Erdem Gül tutuklandı! , Ve Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi öldürüldü!. Çatışmalar sonucu 1 polis şehit oldu, biri ağır bazı polisler ve gazeteciler de yaralandı. Türkiye doludizgin sonu belli olmayan bir sürecin içine giriyor.

AKP, Her ne kadar PYD’den PKK’dan rahatsız havasındaysa da “Seçim kazanmış olmanın verdiği rehavet içinde, PKK ile ‘barış Süreci’ni yeniden başlatacaktır.” Çünkü ABD borç içindeki Ankara’ya bunu dayatacağı söyleniyor.

Ekonomide koşullar Ankara için tarihin en zorlayıcı sınırına dayanacağı. Toplumdaki kutuplaşma ve kavga bugüne kadar görülmemiş en üst seviyeye çıkacağı. İkisi de ABD yapımı olan, IŞİD bir yandan, PKK öbür yandan sıkıştıracak, terör artacağı uzmanlar tarafından dillendirilmeye başlandı.

IŞİD'ın Suriye'den çaldığı petrolü Türkiye'ye taşıyan tankerler vuruldu önce. Tankerler kime ait işin başında kim var? Yetkililer açıklarsa öğreneceğiz.

Sanki hiç hava sahamız doğudan batıdan ihlal edilmiyormuş gibi! Angajman kurallarına uymadığı için Rus Uçağı düşürüldü

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Burhan Kuzu, Rusya'nın "Türkiye IŞİD'den petrol alıyor" sözlerine "Rusya DAEŞ petrolünü Suriye'ye pazarlıyor. Fakat suçu bize atıyor puşt" yanıtı verdi. Bu tiviti atanın hem de Prof unvanı var.

Erdoğan'ın “platonik Türkmen aşkı" depreşti ve Rusya ile savaşı göze aldı! Erdoğan Türkleri de sevmez, Türkmenleri de. Her yerden Türk kelimesi bile çıkartılmaya çalışırken, Bu krizin nedeni Türkmen aşkı değil, IŞİD aşkı! Dolaysıyla Erdoğan'ı cezbeden şey bu savaşçıların Türkmen kimlikleri değil, Sünni-Selefi cihatçı militan kimlikleri olabilir mi?

IŞİD'in Türkiye'ye sattığı kaçak petrolün naklini ve karayolu güzergâhının bir bölümünü bu "Türkmen" denilen paramiliter Selefi çeteler kontrol etmekte olduğu.

Türkiye, bu güzergâhı stratejik açıdan elinde tutmak istemekte, bunu da dünyaya "Türkmen kardeşlerim, akrabalarım" ambalajıyla kılıflayarak halkı uyuttuğu söylenmekte.

Mezhepçilik AKP zihniyetinin gözünü kör ettiği için diğer gelişmeleri göremediği, Batılı emperyalistlerin gazına, İsrail’in oyununa geldiği, bölgedeki inisiyatifini PYD'ye kaptırdığı. Suriye iç savaşının en kazananı İsrail olduğu anlaşılmaktadır.

Türkiye’nin dünyadaki görüntüsü şu: Paris’te IŞİD’in gerçekleştirdiği korkunç terör eylemlerinden ve katliamlardan sonra, tüm dünya Rusya’nın IŞİD’e ve benzeri örgütlere karşı operasyonlarını desteklerken, Türkiye Rusya’nın uçağını düşürüyor!

İslamcı-Sünnici dış politika bağlamında Esad’ı devirmek takıntısı yüzünden Rusya ile ilişkileri bu noktaya getirmenin, Türkiye’nin milli çıkarlarına aykırı olduğu son derece açık olduğu görülüyor

Uluslararası ilişkilerde “ne yaptığınız değil, nasıl yaptığınız önemlidir.” Örneğin Rusya’nın, tarihi boyunca belki de desteklemediği terör örgütü kalmamıştır, ama bunu yaparken oldukça yeteneklidir. PKK, bugün bile Rusya için terör örgütü değildir. Ermeni terör örgütleri 1970 ve 1980’li yıllar boyunca Moskova’nın korumasında kanlı eylemlerini gerçekleştirdiği bilinmektedir.

Uçağın düşürülmesi Rusya’ya prestij kaybettirmiş gibi görünse de aslında Rusya’nın elinin rahatladığı. Bundan sonra Ruslar muhalifleri daha kolay vuracakları anlaşılmaktadır.

Türkiye’yi bölgede devre-dışı bırakmak isteyen Ruslar artık bunun için bahane aramak zorunda olmadıkları anlaşılıyor.

Ülkeyi yöneten zihniyetin, Türkiye'yi Orta Doğu bataklığına sürüklediği görülüyor. Uçak düşürme olayından sonra Savaş tamtamları çalıyor. Tehditler, suçlamalar havada uçuşuyor.

‘’Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenirse diğerleri de yanlış gider” (Ciyorbano Brund) Atatürk yıllar önce uyarmıştı. “Savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir’’ Onun dış politikada çok basit ve net bir parolası vardı.” Yurtta Barış… Dünyada Barış” Türkiye’nin bir an önce Atatürk’ün yıllar önce ifade ettiği barış çizgisine geri dönmesi gerekiyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.