Anayasa değişikliğinin oylanacağı Referandum çalışmaları devem ediyor. Devletin bütün olanaklarını kullanarak Evet çalışması yapan Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, valiler, Kaymakamlar, kısaca devlet evet çalışması yaparken. Halk kendi imkânlarıyla Hayır çalışması yapıyor. Evet, çalışması yapanlar Halka Anayasa değişikliği ile neler olacağını anlatmıyor. Rahat değiller. Halkı ikna edemedikleri anlaşılıyor. Halk evet çalışması yapanların hangi sözlerine inanacağını şaşırmış durumda birkaç örnek verelim. Sürekli olarak kandırıldıklarını iddia ediyorlar. FETÖ kandırıyor, PKK kandırıyor. Fethullah Gülenle ilgili nerdeyse bütün bakanlar, başbakan, Cumhurbaşkanı övgüler düzüyorlardı, sevgilerini göndermek için sıraya girmişlerdi, “ne istediler de vermedik” demişlerdi. 2010 referandumunda Fethullah” ölüler bile mezarlarından kalkıp, “evet” oyu kullanmalı” demişti. Evet, sonrası Devlet FETÖ tarafında ele geçirildi.15 Temmuz'da darbe girişiminde bulundu. FETÖ'yü, terör örgütü ilan ettiler “PKK ile biz görüşmedik. Görüştüğümüzü söyleyenler şerefsizdir.” “Terör örgütü PKK ile biz görüşmedik. Devlet görüştü.” “PKK ile görüşen arkadaşı ben gönderdim. Sıkıntısı olan bana söylesin.” “İmralı ile MİT gibi kurumlar aracılığıyla görüşmeler yapılıyor, bu tür görüşmeler devam ediyor.” “Biz çözüm için her yola başvururuz. Baldıran zehrini içmekse, biz o baldıran zehrini içeriz, yeter ki bu ülkeye huzur gelsin.” PKK ile Habur rezaleti, çadır mahkemeleri, Oslo ve Dolmabahçe görüşmeleri yapanlar ortada şimdi bunlar; Hayır diyenler ve hayır çalışması yapanları Terörist ilan ediyorlar. Evet, çalışması Yapan Devlet Bahçeli yaptığı bir konuşmada bakın ne diyor; “Buradan muhataplarına ilan ediyorum ki önce özerkliğe sonra Kuzey Kürdistan’a açık kapı bırakandan cumhurbaşkanı olmaz. Tolumum kamplara ayırandan cumhurbaşkanı olmaz. Şehitlerin vebalini ve kanını taşıyan bebek katillerine kucak açandan cumhurbaşkanı olmaz. Milleti 36’ya ayırma hedefi olandan cumhurbaşkanı olmaz. Twitter'ı engelleyen, Youtube’u kapatandan, kişisel hak ve özgürlükleri budayandan cumhurbaşkanı olmaz. Rüşvetçilere ve hırsızlara kol kanat gerenden cumhurbaşkanı olmaz. Villalara balya balya dolar yığandan, paraları sıfırlarken haysiyetini de sıfırlayandan cumhurbaşkanı olmaz. TSK’ye kumpas kurandan başkomutan olmaz. Milliyetçiliği ayaklar altına alan bir inkârcıdan cumhurbaşkanı olmaz, olamayacaktır. İki yanlıştan bir doğru çıkmaz. Tekeden süt çıkmaz, suda ateş yanmaz. Recep Tayyip Erdoğan’dan da cumhurbaşkanı olmaz” demişti Şimdi ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ilk referandum mitingini düzenlediği Elazığ'da, 15 Temmuz darbesinin bir 'Haçlı Operasyonu' olduğunu belirterek, "Biliniz ki 16 Nisan'da Türkiye'de sistem değişecek, Avrupa'da ise tahtlar sallanıp rejim değişikliklerinin ilk kıvılcımı çakılacaktır" dedi. İktidar, Saray ve MHP ittifakı ‘güçlü Türkiye’, ‘istikrar’, ‘terör bitecek’ gibi ‘aynı’ ve ‘tek tip’ sloganların bomboş içeriğinde savrulup duruyor. 16 Nisan, Evet Çalışması yapanların hiç çekinmeden ifade ettiği gibi “BÜYÜK BİR HESAPLAŞMA” olacak. İfadesi bu hesaplaşmanın Cumhuriyet ve Atatürk Türkiye'si ile olacağı açıktır. “Rejim değil sistem değişecek” diyorlar. Oysa yıllardır rejimin değişmesine yönelik hangi adımların nasıl atıldığını hep birlikte yaşıyoruz. Bu çapta bir hesaplaşma, elbette siyasetin kodlarını etkileyecektir. 16 Nisan sonrasında taşlar yerinden oynayacaktır. Halk gerçeği görüyor Dün söylediklerini bugün inkâr edenler ve sürekli kandırılanların hangi sözlerine inanalım. Halkın Türkiye’nin rayından çıkmaması bölünmemesi için gereğini yapacağına inanarak, Oyunun Hayırlı olmasını dilerim.