AKP iktidarı eğitim sistemimizle oynayarak, Milli Eğitimin temel omurgasının değiştirilmekte olduğu uzmanlarca vurgulanmakta,
Eğitim; “Bireyin davranışında, kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istenilen yönde( eğitimin amaçlarına uygun ) değişme meydana getirme sürecidir.” Şeklinde tanımlanmakta.
Atatürk'e göre, "en önemli, en esaslı nokta eğitim meselesidir". Çünkü "eğitim bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum halinde yaşatır, ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder.”
18. yy'da yaşamış Fransız filozofu Helvetius "Aldığımız eğitim ne ise o kadar oluruz" demiştir.
Atatürk, eğitim politikasında iki temel hedef göstermiştir. 1. Cehaletin yenilmesi
2. Türk ulusunun çağdaş uygarlık düzeyine ve hatta üstüne çıkartılması ve
"Bir milletin fertleri ancak bir eğitim görebilir. İki türlü eğitim bir memlekette iki türlü insan yetiştirir. Bu ise duygu ve fikir birliğine ve gelişim amaçlarına tamamen ayrıdır."demiştir.
Atatürk’ün öngördüğü Cumhuriyet eğitimi yaygın, demokratik, bilimsel, laik, halkçı bir eğitimdir. Yani bütün ulusun yetişmesini, gelişmesini ve kültürlü vatandaşlar olmasını sağlayan bir eğitimdir.
Eğitimde kadın- erkek ayrımı yapılamayacağı gibi genç- yaşlı, zengin-fakir, şehirli-köylü ayrımı da yapılamaz. Toplum bir bütündür. Dil, din, ırk, cinsiyet, farkı gözetmeksizin herkesin iyi bir eğitim alma hakkı vardır.
Milli eğitim temel kanununda; Madde 4 – Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Madde 5 – Milli eğitim hizmeti, Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenir.
Osmanlıda Devşirmelik, ilk başlarda, padişahın savaş ganimetindeki hakkı olan (pençik: beşte bir) Hıristiyan çocuklarının alınıp yetiştirilmesi sistemine verilen addır. Yaşı yedi-sekiz ile on beş arasında değişen bu çocukların, sağlıklı, gürbüz ve eli-ayağı en düzgün olanları saray için alıkonulur, geri kalanları ise devletin diğer kurumlarında yetiştirilmek üzere, özellikle de Yeniçeri ocağı için, eğitimden geçecekleri kurumlara gönderilirlerdi.
Kısacası; eğitimin çeşitli pozisyonlarında önce öğrenci, sonra öğretmen olarak görev alan Şeyhülislâm, Müderris, Fakih, Muhaddis, Molla, Suhte, Muid, Danişmend, İmam, Müftü, Kadı, vb.lerinin de neredeyse tamamı gayri Müslim kökenli idiler.
Osmanlının duraklama ve gerileme dönemlerinde ise; 1583 yılından itibaren Fransız, İngiliz, İtalyan, Amerikan, Alman, vb. devletlerine ait yüzlerce okul açılmış, bu okulların öğrencileri genellikle azınlıklardan ve “devşirme” sisteminin Anadolu’daki uzantıları olan hali vakti yerinde “Müslüman” ailelerin çocuklarından oluşmuştur.
İmparatorluk çatırdadıkça, Enderun, İlmiye, Seyfiye, Mülkiye ve Kâlemiye de okuyanlar, yabancı okullardan yetişenlerle eğitimdeki üstünlüklerini paylaşmak zorunda kalmış, eğitimde çok başlılık egemen olmuştur. Son yıllar, tam bir kaostur. İşte Osmanlının sonunu hazırlayan bu eğitim sistemi olmuştur.
AKP çıkardığı 4+4+4 eğitim yasası ile başlayan, Özel okullarla, özelleştirmelerle, devam eden eğitimde ki çöküş, Proje okullarıyla devam ediyor. 200 e yakın Anadolu Lisesi, Fen Lisesi, Sosyal bilimler lisesi Proje okuluna dönüştürüldü.
Proje okulları kavramı, eğitim sistemimize ilk olarak 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 37. maddesinin dokuzuncu fıkrası hükmüyle girmiş, Millî Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği, 01.09.2016 tarihli ve 29818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Türkiye’nin en iyi en nitelikli, en çok tercih edilen okulları, kapatılıp dönüştürülmeye başlanmış, bu okullara; öğretmen ve yönetici ataması bakan yetkisine bırakılmış Öğrenci seçimi TEOG dışına çıkarılarak devşirme öğrenci alınacak
Bu türden bir uygulamaya neden ihtiyaç duyulduğu, neyin hedeflendiği, proje okullarında ne türden eğitim ve öğretim faaliyeti yürütülerek buralardaki eğitimin nesnel ölçütlerinin neler olacağı gibi hususlar, bir eğitim politikası dâhilinde açıklanmadığından
Esas tehlike fark edilmiyor, öğretmen ve yönetici kıyımı gibi bakılıyorsa da; Tarikat cemaat ve terör örgütleri buralara sızarak anlaşarak Cumhuriyetin eğitim anlayışı dışına çıkılarak, Cumhuriyet düşmanı yönetici kadroların buralarda yetiştirileceği kuşkusu giderek artmıştır. Osmanlının son dönemi gibi.
"yurt içi veya yurt dışında, yerli veya yabancı kurum ve kuruluşlarla veya başka ülkelerle işbirliği anlaşması çerçevesinde kurulan ve ulusal veya uluslararası proje yürüten okul ve kurumlar, bakan onayı ile proje okulu olarak seçilen ve belirli eğitim reformu ve programları uygulanan okul ve kurumlar ile bakan onayıyla doğrudan bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri bakan tarafından yapılır."
Ne tür bir eğitim vereceği belli olmayan bu Proje okulları neyin projesi olabilir sizce? Proje okullar projesinin ne olduğunu ise Kabataş Erkek Lisesi Müdür Yardımcılına atanan Şakir Voyvot’un şu sözleri çok iyi açıklıyor:”- Artık bütün okullarımızın imam hatip lisesi gibi olması zamanı geldi.” Bu sözler projenin gerçek amacını bütün açıklığıyla ortaya koyuyor mu?