Ulusal kurtuluş savaşı vererek Emperyalistleri dize getirip 29 ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edilerek, Bağımsız,laik sosyal ,hukuk devleti inşa dilmiş . Kendi kendine yetebilen ,En güvenir ve en güçlü Müslüman ülke olmuştur.
Bu topraklarda bin yıldır halk ,(Padişah(sultan,halife))bir kişi otur dedi ,oturdu,kalk dedi,kalktı. Çünkü halk kendisini “ümmet” olarak görüyordu, “kul” kabul ediyordu . Atatürk “Türk Milleti” dedi, “vatandaş “ dedi.
Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesi oldu. Osmanlıda gayri Müslim ve yabancıların yaptığı işleri, gittiği okullara yoksul Türk vatandaşlarının çocukları gitmeye başladı. Eğitim yaygınlaştırıldı.
“Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması”, 30 Kasım 1925 tarihinde kabul edilip 13 Aralık 1925 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı kanun ile uygulamaya konmuş bir Atatürk Devrimi’dir.
Bütün tarikatlarla birlikte şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük, gaipten haber vermek ve murada kavuşturmak amacıyla muskacılık gibi, eylem, unvan ve sıfatların kullanılmasını, bunlara ait hizmetlerin yapılmasını ve bu unvanlarla ilgili elbise giyilmesini de yasaklamıştır. Ayrıca yasa ile Türkiye Cumhuriyeti içinde padişahlara ait ya da bir tarikata çıkar sağlamaya yönelik tüm türbeler kapatılmış, türbedarlıklar kaldırılmıştır.
Atatürk “Efendiler biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil bilakis bu tip yapılar din ve devlet düşmanı oldukları Selçuklu ve Osmanlıyı bu yüzden batırdığı için yasakladık.” Der.
İşte Bugün tarikat ve cemaat yöneticileri,müritleri ,siyasal İslamcılıktan geçinen, haksız mal varlığı edinenler , Cumhuriyete demokrasiye düşman olduklarını,Atatürk düşmanı olduklarını her fırsatta “Kemalist devlet yıkılacak elbet” sloganı attıkları,
PKK'nın, FETÖ'nün, IŞİD gibi terör örgütlerinin ortak hedeflerinin Laik Türkiye Cumhuriyetini yıkmak, bayrağını, ve adını değiştirmek olduğunu herkes biliyor.
Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Emperyalist ülkelerin ,küresel güçlerin hedefi haline gelmiş ,1950 yılından itibaren adım adım Cumhuriyet rotasından çıkarılmaya başlanmış, NATO, CİA ve yabancı istihbarat örgütlerinin işgaline uğramış.
Sovyetler birliği ve komünizme karşı yeşil kuşak projesi ve ılımlı İslam projeleriyle siyasal İslamcı örgütler,tarikatlar,cemaatler , hızla örgütlenmeye başlanmış 12 eylül 1980 darbesinden sonra devlet gözetiminde, ve devletin içine sızmalarına önemli görevler üstlenmesinin yolu açıldı.
AKP iktidarı ile siyasal İslamcıların,irticacıların yaptıkları suç olmaktan çıkarıldı, Cemaatler,tarikatlar ve bunların örgütleri izlenmedi doğal müttefik olarak görüldü ve devletin her kademesinde görevlendirildi, kritik görevler verildi.
Etnik terör örgütü PKK ile anlaşma yoluna gidildi, FETÖ’ye ordu,emniyet MİT,sağlık,adalet teslim edildiği. PKK'nın istediği yöneticilerin atandığı yapılan açıklamalardan anlaşılıyor.
Eğer FETÖ Tayyip Erdoğan’a yönelik çalışma yapınca ve en son 15 Temmuzda Başarısız darbe girişiminde bulunup itiraflar başlayınca yetkililerin açıklamalarından durumun vahameti ortaya çıktı.
İçişleri Bakanı Efkan Ala, emniyetteki FETÖ soruşması hakkında, "Polislere ilişkin daha da var tespit edilen. Yeni açığa almalar olabilir. 17-25 Aralık'ta 81 il emniyet müdüründen 74'ü bunlardandı. Daire başkanlarının tamamı bunlardandı onları da aldık. 5 bin civarında kişiye soruşturma açtık" İstihbarat Daire Başkanlığı'nda 7 bin çalışandan 6 bin 500'ü FETÖ mensubuydu. dedi.
15 temmuzdan bu yana PKK ve IŞİD saldırılarında 200 e yakın asker polis ve vatandaş hayatını kaybetti. PKK ve IŞİD i FETÖ kontrol ediyor, işbirliği yapıyor açıklamaları geliyor.
Hala TBMM darbe araştırma komisyonu görev yapması AKP tarafından engelleniyor. Komisyona verilen üye Millet vekili ; Cemaat’in 15 Temmuz darbe girişimi ve faaliyetlerini araştırması için görevlendirilen dünün FETÖ sözcüsü, bugünün AKP milletvekili Reşat Petek haydi hayırlısı.
AKP Darbe girişimini fırsata çevirmek için , OHAL kapsamında ,KHK çıkararak devleti dönüştürme planlarını işletiyor. Yeni kapıdaki uzlaşma dikkate alınmalı, tüm siyasal dinci yapılanmalara izin verilmemeli.
Laik sistem güçlendirilmeli, Hukukun üstünlüğü sağlanmalı , eğitimin dinselleştirilmesine son verilerek ,bilimsel eğitime geri dönülmelidir.