Eğitimde oynanan oyunlar ve gençlerimiz geleceği
AKP hükümetinin iktidara geldiğinden bu yana temelden dönüştürdüğü en önemli alanlardan biri eğitim oldu.
13 yıl içinde Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapan Recep Tayyip Erdoğan, “Genç işgücünün azaldığı gerekçesiyle istikrarlı bir şekilde en az 3-5 çocuk yapılmasını istemiş ve dayatmış” ve “Modern, dindar bir gençlikten bahsediyorum. Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin davacısı bir gençlikten bahsediyorum” sözleri “kindar , dindar ve itaatkar nesil” tarifleri yaparak. Bu arzusunun yerine getirilmesinin ilk uygulaması . 4+4+4 eğitim modeli toptan bir dönüşüm yaratıldı.
Kısa sürede iflas ettiği anlaşılan 4+4+4 uygulaması sonucunda : Kırsal kesimdeki çocukların çoğu okuldan ayrılıp açık liselere yönlendirildiği ,Çocuk gelinlerin arttığı; çocuk işçiliğinin arttığı; kalabalık sınıfların oluştuğu; alt yapı ve fiziki donanım sorunları,Ya imam hatip ya meslek lisesi dayatması ile ; öğretimin zayıflaması ve eğitimde fırsat ve imkan eşitliğinin neredeyse tamamen ortadan kaldığı yapılan araştırma sonuçlarından görebiliyoruz.
AKP hükümetinin iktidara geldiği günden itibaren izlediği politika sonucu ,Bugün gelinen noktada parasız okul okumak imkânsız. Eğitim, ticarileşen kamu hizmetlerinin başında geldi. AKP’nin özel okullara teşvik politikaları sonucunda özel okul sayısı hızla artarken devlet okullarının sayısı azaldı. Özel okullar teşvik edildi.
Açık lise kayıtlarında AKP iktidarı döneminde adeta patlama yaşadı. TEOG sınavı sonrasında öğrencilerin kendi isteği dışında imam hatip liselerine yerleştirilmesi bu okullarda eğitim görmek istemeyen öğrencileri açık liselere yönlendirdi.
R.T.Erdoğan’ın 17-25 aralık yolsuzluk iddiaları sonrasında ”ne istediler de vermedik” dediği, haşaşiler diye söz ettiği Fetullahcılarla çatışması sonrasında eğitimde nasibini aldı.
Liselere girişte Üniversiteye girişte hiçbir iyileştirme düzenleme yapılmaması, sınav sayılarının artırılmasına rağmen yarışa hazırlanan geçlerimizi eşitsiz koşullara zorlayan AKP politikaları gençlerimizin geleceklerini karartmaya devam ediyor.
Eğitim, Liselerde ve dershanelerde yapılan düzenleme ile tam bir kaosa dönüşmüş öğrenci öğretmen veli çaresiz duruma düşmüştür.
Anayasa Mahkemesi oy çokluğuyla dershanelerin kapatılmasına yönelik düzenlemeyi iptal etti.
Peki bu düzenleme tam olarak neydi, sonuçları ne olmuştu ve bundan sonra ne olacak?
Dershaneler 1 Eylül 2015 tarihine kadar ya özel okula dönüşecek ya da bu tarihten itibaren tüm faaliyetlerine son verecekti. İptal edilen yasayı kim, hangi koşullarda çıkarmıştı?
17-25 Aralık soruşturmasının ardından hükümet ile Fethullah Gülen cemaati arasında bir gerilim yaşandı. Türkiye'de cemaatin en güçlü olduğu alanların başında da dershaneler geliyor. Yasa, geçen yasama döneminde AKP tarafından çıkarıldı.
Anayasa Mahkemesi kararını hangi gerekçelere dayandırdı?
Temel olarak anayasada düzenlenen eğitim ve öğretim hakkı ile hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin hükümler karara dayanak oldu. Düzenleme ayrıca çalışma özgürlüğü ile girişim hakkına da aykırı bulundu.
Yasanın çıkışından sonra 2 bin 288 dershane özel okula dönüşüm programına müracaat etti. Başvuranlardan 2 bin 259'u dönüşüm programı kapsamına alındı. Bunlardan 727'si temel lise oldu. 91'i özel ortaokul, 6'sı özel ilkokul, 3'ü Özel Anadolu Lisesi, 2'si ise özel okul öncesi eğitim kurumu olarak hizmet vermeye başladı.
Eğitime bir de temel lise adında ucube bir sistem daha eklendi dershane yerine çocuklarımız bu okullara gitmek zorunda bırakıldı.
AYM neden bu kararı Dershanelerin kapanma tarihi 1 Eylül'e iki ay kala verdi?
Geciken adalet, adalet midir? Bu kararlar Kime hizmet ediyor?
Çözüm Milli bir eğitimdir. Eğitimimiz laik,bilimsel olmalıdır. Atatürk ilkelerine bağlı olmalıdır
İlköğretim, köylü-kentli, doğulu-batılı, kadın-erkek, varlıklı-yoksul her Türk vatandaşı için zorunlu ve devlet okullarında parasız olmalıdır.
Ortaöğretimden, özellikle mesleki-tekl1lik ortaöğretimden isteyen herkes yararlanabilmelidir.
Yükseköğretim, yeteneklerine göre herkese açık olmalı ve eşitlikle sunulmalıdır. Üniversiteler özgür ve özerk olmalıdır.