İyilik ve kötülük, Doğru ve yanlış, kişilere toplumlara, guruplara göre farklılıklar göstere biliyor. Ancak birde evrensel kabul gören doğrular ve yanlışlar var.
Yolsuzluk ,hırsızlık, zalimlik, Kul hakkı yeme, haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, yalan söylemek, aldatmak …..gibi kavramlar bütün kişiler ve toplumlar tarafından yanlış olarak kabul görmüştür.
“Dün” Bülent Arınç, hükümetin icraatlarını överken Erdoğan için ““Bak Tayyip bey bile ne halden ne hale geldi. O civanım delikanlının gözlerinin altı morardı, düşünüyor. İktidar sorumluk ister” dedi.
‘Ergenekon’ terör örgütü adıyla AKP’ye karşı dört darbe planı ve altı da iktidara görevi bıraktırma planı yapıldığını ileri süren Arınç, “Allah ve millet bizimle beraber. Öyle öften, püften, tanktan, toptan, tüfekten korkarak yola çıkmadık. Onun bunun kaşını, gözünü oynatmasından korkacak değiliz.” “ Allah verdikçe veriyor” Türkiye bağırsaklarını temizliyor” demişti.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Terör örgütü ile görüşen şerefsizdir, namussuzdur” Kayseri mitinginde “bizim dört kez bunlarla(terör örgütü) bir araya oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar, bu alçakça iftira da bulunanlar, bunun hesabını her yerde vereceklerdir” daha sonra “biz bugüne kadar terör örgütü ile masaya oturmadık, bundan sonra da oturmayız” açılamaları yapmıştı.
Başbakanın ardından, Arınç’ta “Biz teröristlerle, örgütle pazarlık yapacak namussuz ve ahlaksızlardan değiliz” ifadesini kullanmıştı ki tarihe geçecek bir sözdür.
“Bugün” Bülent Arınç'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İzleme Heyeti'ne ilişkin "Benim haberim yok, doğru da bulmuyorum" eleştirilerinin üzerine "Haberinin olmaması mümkün değil, Cumhurbaşkanımız her şeyi çok iyi bilmektedir. Ülkeyi yöneten hükümettir, sorumluluk da hükümettedir. Açıklamalarını doğru bulmuyorum." değerlendirmesi Ankara'ya bomba gibi düştü
1 Mayıs 2009'da Başbakan Yardımcısı oldum ve aralıksız tüm hükümetlerde aynı görevi yaptım. Oslo'dan başlayarak sonraki Habur'daki talihsizliğe kadar süreç ve sonrasında MİT'in adayla(Abdullah Öcalan) yaptığı görüşmeleri daha da artırarak belli aşamada sürdürüldü.
Arınç, Dolmabahçe Mutabakatı ile ilgili "Dolmabahçe Mutabakatında okunan metin hükümetin önüne gelmişti. Oturma düzenine kadar her şey kararlaştırılmıştı. Cumhurbaşkanı'nın haberi olduğunu biliyorum, tahmin ediyorum. Yalçın Akdoğan anında haberi olduğunu aktarmıştı." diye konuştu.
Terör örgütüyle ilgili neler yaptıkları açıkça ortada dün söyledikleri ile bu gün söylediklerini siz yorumlayın.
Arınç, Akıllı ol, benim sözümü tut, sırtını sıvazlarım gibi sözler yazıyorlar. Bunların kim olduklarını az çok biliyoruz. Kadınlarına bizim camiada ‘trolliçe' diyorlar.
Yandaş kalem Hilal Kaplan, “Manisalı Lawrence’ın son çırpınışları ama faydasız; siyasî cenazeleri dikkate almıyoruz” diye tweeet attı. Kaplan ardından da Arınç’a “Trollün hası” dedi.
Arabistanlı Lawrence; 1.Dünya Savaşı sırasında Arabistan’da da görev yapmış ve Arapları Osmanlılara karşı kışkırtılıp, ayaklandırılıp sözde bağımsızlıklarını ellerine vermekle görevlendirilen ünlü İngiliz ajanı, arkeolog, yazar ve asker
Yandaş kalem Hilal Kaplan Arınç’a ‘Manisalı Lawrence’ diyerek O da İngiliz casusu mu demek istiyor?
Burhan Kuzu, "R. T. Erdoğan bu işin baş mimarıdır. Çözüm sürecinin baş aktörü 'bu benim siyasi hayatıma mal olsa bile vaz geçmeyeceğim bir projedir' diyen şahsiyet R.T. Erdoğan'dır. Çözüm Süreci için R. T. Erdoğan ben gerekirse 'Baldıran zehrini içerim' demişti.
Ruşen Çakır, Bülent Arınç'la görüştüğünü, Arınç'ın AKP'nin gidişatından rahatsız olduğunu belirterek "bu böyle gitmez" dediğini aktardı.
Erdoğan: “O zat, benimle çalıştığı zaman içerisinde bunları konuşmamıştır... Kesinlikle dürüst bir hareket değildir.”
Bülent Arınç: “Söylediğim her sözün sonuna kadar arkasındayım. Yıkmaya çalıştığınız çınarın gölgesinde, güneş görmemiş daha birçok hakikat gölgeleniyor!”
Cumhurbaşkanı ise on üç yıl boyunca yanından ayırmadığı, saygıda kusur etmediği “Bülent Abi”sinden “o zat” diye söz etmeye başladı.
Yılmaz Özdil ” Ortada ne bir parti ideali var. Ne güdülen bir dava var. Ne de ideoloji var. Sadece…“Menfaat koalisyonu” var. Diye yazdı
Arınç, hayatında ilk kez bir işe yarayıp “arınma”yı başlatsa… Örneğin şu 17-25 Aralık’ta çevrilen dolapları en yetkili ağızdan anlatsa, Melih Gökçek’le ilgili dosyaları açıklasa… yapabilir mi sizce?
AKP yetkililerinin ve R. T. Erdoğan’ın uykularının kaçtığı bir gerçek, bir sarsılırsa gemiyi terk edenler, kendi çevresi, Muhalefete gerek kalmadan kendi içinden bitirecekler.
Vatandaşı nasıl aldattıklarını kendileri itiraf ediyorlar. AKP Yeni şeyler planlıyor, gündemi başka yöne kaydırma çabaları dikkatle izleyelim.