Üç milyonu aşkın Suriyeli, Ülkemizin dört bir yanında ekmek elden su gölden yan gelip yatarken, Mehmetçiklerimiz Suriye topraklarında onların yerine birer birer şehit olmakta.
Ekonomi iflasın eşiğine geldiğini yetkililer ifade ediyor. Darbe girişimi sonrasının tozu dumanı arasında kurulan Türkiye Varlık Fonu Yönetimi A.Ş., bir gece yarısı Resmi Gazete’de yayınlandı. En genel anlamıyla “Sermayedarlara finans sağlama yasası” olarak tanımlanabilecek bu denetimden uzak, "kanunlar üstü" fon
Ziraat Bankası, BOTAŞ, TPAO, PTT, Borsa İstanbul A.Ş, Türksat Uydu, Haberleşme Kablo ve İşletme A. Ş., Eti Maden ve Çaykur gibi birçok kamuya ait şirketin hazineye ait hisselerinin Türkiye Varlık Fonu'na aktarılmasının “borçlanma için yapıldığını”, “Türkiye’nin geleceğinin satıldığını”
Sayıştay eski denetçisi ve Devlet Denetleme Kurulunun emekli üyesi Kadir Sev, Varlık Fonu’nu, “Açlığı giderilemeyen tekellerin kimi yiyecekleri belli olmaz. AKP, bu nedenle ülkenin varını yoğunu masaya sürüp 250 milyar dolar büyüklüğünde bir fon oluşturmaya soyundu”
Erdinç yelda “Varlık Fonu altındaki tüm bu harcamaların ana kaynağı ise İşsizlik Sigorta Fonu olacak” diye yazdı.
Vatandaştan alınan vergiler ile yapılanlar-inşa edilenler, vatandaşa sorulmadan elinden alınıp bir şirkete/ Varlık Fonu AŞ'ye devredildi.
Varlık Fonu ile AKP paralel bir hazine oluşturdu. Kimi gelirleri -şimdilik- bu özel anonim şirket toplayacak. Peki yarın?
Tüm bunlar olup biterken Tek başına iktidar olan AKP ülkeyi yönetemediğini belirtip ,Bütün yetkilerin tek adamda toplayan bir anayasa değişikliğini oldu bittiyle çıkardığı bu paketi, evet mi? Hayır mı ? diye halka soruyor .
Hayır diyecek olanları da tehdit etmeye başlıyorlar. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Adalet bakanı, bakanlar sıraya girdi.
Binali Yıldırım diyor ki: “PKK ‘hayır’ diyor, onun için biz ‘evet’ diyoruz.” “Hayır” diyenler teröristtir demeye getiriyor!
R.T. Erdoğan, Hayır diyenleri darbecilikle suçlayarak “Şu anda Kandil'de olanlarla hareket edenler, onların uzantılarıyla hareket edenler hayır diyor….. 16 Nisan 15 Temmuz'un bir cevabı olacaktır. Hayır diyenlerin konumu, 15 Temmuz'un yanında yer almaktır” iddiasında bulundu.
Kimin kimle hareket ettiğini halkımız gayet iyi biliyor. Bu toplumu ikiye bölmektir. OHAL koşullarında Referandum ne kadar sağlıklı olabilir. Hayır diyeceğini Açıklayan gazetecilerden İrfan Değirmenci ve Hakan Çelenk’i Doğan grubu işten çıkarıldı. Meral Akşener’in Çanakkale’de konuşmasını engellemek için otelin elektriklerinin kesildi, Sinan Oğan'nın açtığı Kanal3Hilal isimli televizyon kanalı kapatıldı.
Anayasa değişikliği 10.maddesi Cumhurbaşkanı yardımcıları atamayı düzenliyor. Cumhurbaşkanı’nın “…seçildikten sonra bir veya daha fazla Cumhurbaşkanı yardımcısı atayabil(eceği)” öngörülmektedir.
İlaveten, Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde veya Cumhurbaşkanı’nın hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde de, “…Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cumhurbaşkanlığına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır” hükmü getirilmektedir.
Evet çıktığını varsayalım. Cumhurbaşkanı yurt dışına çıktığını düşünelim. Yerine kim bakacak yardımcılarından biri,
Bir sabah uyandık baktık ki her şey değişmiş olabilir mi? Olabilir.
Yardımcısı kripto FETÖCÜ veya başka bir tarikat mensubu olduğunu var sayalım. Cumhurbaşkanının bütün yetkilerini kullanabilir mi? Bir engel yok.
Cumhurbaşkanını emekliye sevk edebilir mi? Tutuklu FETÖ'leri affedebilir mi? Terör örgütü başını PKK'lıları affedebilir mi? OHAL ilan edebilir mi? KHK çıkarabilir mi? Eyaletlere ayıra bilir mi? Hiçbir engel yok.
İşte Tek adam rejimi kurulacak, tek adam her şey olacak, devletin tümüne hükmedecek. Bir kişi Başkan seçilecek ve o kişi hem hükümet, hem Meclis, hem de mahkeme olacak. Diye bunu için diyoruz.
Referandumda oylarınız hayırlı olsun.