2002 yılından beri devam eden AKP iktidarı, nakış işler gibi basın üzerinde çalışarak farklı bir algı çalışması yapıyor. Bu ince algı çalışması ile AKP, seçimlerde ettiği iktidarını, yarattığı medya algısıyla adeta güçlendirerek devam ettirmek istiyor.
AKP iktidarının ilk yıllarında kendine yakın olan FETÖ başta olmak üzere az sayıdaki yandaş kanallar ve basılı medya, iktidarın istediği algı çalışmalarının temelini oluşturuyordu. İktidarın güçlenmesi ile halkın televizyonu olan TRT, algı çalışmalarının temel organı haline geldi. Dizileri, haberleri, tartışma programları ve hatta eğitim içerikli programlar bir şekilde bu algı çalışmasının ana unsuru olmaya başladı. Zamanla yandaş basın olarak adlandırılan görsel ve yazılı basında bulunan medyanın büyük çoğunluğu aynı amaç doğrultusunda hareket etmeye başladı.
AKP iktidarının medyayı bir propaganda aracına dönüştürüp toplumu manipüle ederek kendi istediği duruma getirdi. TRT başta olmak üzere AKP kontrolündeki kanallarda yayınlanan diziler, filmler ve TV programlarının, iktidarın ideolojik hegemonyasını pekiştirmek için kurgulanmış bir sanal dünya yarattı. Bu algıya sosyal medya da eklenince ortaya karşı konulamaz bir algı bombardımanı çıktı.
AKP’nin gerek sosyal medya gerekse klasik medya araçlarıyla yapmaya çalıştığı şey tam olarak kendi kontrolünde sanal bir dünya yaratmak ve kendi seçmen kitlesini konsolide etmektir. AKP, bu algı çalışmasını yaparken dini değerleri, milli tarihi, milli değerleri ve aile kültürü çalışması adı altında toplumu bir sanal dünya tuzağına çekmektedir.
TRT'nin ve AKP medyasının son yıllarda ürettiği diziler ve diğer programlar, tarihi çarpıtan, gerçek dini değerleri popüler kültürle sulandıran, toplumsal muhalefeti terörle özdeşleştiren, iktidarın gerçeği silip yerine kendi mitlerini koyduğu sanal bir dünyadır. Bu dizilerdeki ve programlardaki karakterler ve olaylar, gerçek tarihsel veya dini figürler değil; AKP'nin siyasi çıkarlarına hizmet eden, algı yüklü, kurgusal bir düşüncedir.
AKP gerek görsel gerek yazılı ve gerekse sosyal medya aracılığı ile toplumsal hafızayı yeniden şekillendirmek için çaba harcamaktadır. Tarih, din, kültür, daha birçok olay ve durum, AKP iktidarının algı merkezinin çizdiği kalıplara göre yeniden üretilmektedir. AKP’nin yarattığı bu sanal dünya, gerçeği ve hakikatleri değiştirerek yok etmektedir.
Türk halkı olarak herkesin bu yaratılan sanal dünya ile oluşturulmak istenen manipülasyona sessiz kalmaması gerekiyor. AKP'nin medyada yarattığı sanal evren, yalnızca toplumu uyutmak için değil, eleştirel düşünceyi de öldürmek, onların fikirlerinin koşulsuz kabul görmesi için tasarlanmıştır. Bunun için Özellikle TRT'nin ve diğer TV kanallarımızın tarafsız kamusal yayıncılık ilkesine dönmesi, medya üzerindeki siyasi baskının sona ermesi, toplumu manipüle eden dizilerin, sosyal medyadaki algı operasyonlarının ve sübliminal algı ataklarının ortadan kaldırılması gerekmektedir. Böylece gençlerimizin ve toplumun korunması, ruh ve düşünce sağlığının yeniden düzenli bir duruma getirilmesi için şarttır.
Aklı başında herkes iktidarın devlet imkânlarını bir ideolojik savaş makinesine dönüştürerek toplumu nasıl kuşattığını tüm çıplaklığıyla görecektir. AKP, elindeki onlarca TV kanalı, gazete, dergi, sosyal medya hesapları ve kamu kurumlarıyla tüm halk üzerinde bir zihin işgali başlatmış ve kendi iktidarını sürdürmek için bu işgali sürdürmektedir. Amacı açıktır: Türkiye’yi tek renge boyamak, eleştirel düşünceyi susturmak ve gerçeği iktidarın çıkarlarına göre yeniden yazmak, herkesin iktidarın gücü karşısında boyun eğmesini sağlamaktır.
Ayrıca, herkesi kucaklaması gereken Diyanet İşleri Başkanlığı, dini söylemini iktidarın siyasi çıkarlarına yönelik olarak yapıyor. Cuma Hutbelerinde, her türlü olayda iktidar yanlısı tutumu ile dikkat çeken Diyanet; sevgi ve barışın, şefkat ve merhametin, adaletin ve esenliğin kılavuzu olarak, siyasetin değil, vicdanların sesi olmalıdır.
İktidar, algı amaçlı kullandığı sosyal medyayı bir nefret ve yalan makinesine çevirmiştir. Gerçekler, sahte haber yaftasıyla yok edilirken, iktidar yanlısı düşünceler gerçek diye servis edilmektedir.
İktidarın sürekliliğini sağlamak için yaptığı medya ve sosyal medya algısı toplumun temel değerlerini zedelemekte, kültürünü sulandırmakta, dini değerlerini aşındırmakta, yani aziz milletimizi göz göre göre zehirlemektedir.
"Başınıza gelen başınıza geldiğini düşündüğünüz şey değildir." (Epiktetos)