İlginç bir süreçten geçiyoruz. Ülke ekonomisi kötü durumda, TÜİK sayesinde çalışanlar ve emeklilerin çoğunluğu açlık sınırının altında yaşıyor. En düşük ev kirası asgari ücretin ve emekli maaşlarının üstünde seyrediyor. Mevcut iktidar bu durumu kamufle etmek için farklı gündemler oluşturuyor. Artık ömrünü tamamlayan Cumhur İttifakı iktidarda kalmak için her yolu deniyor. Ancak, gidişat yapılacak ilk seçimlerde iktidarın el değiştireceğini gösteriyor.
2024 yerel seçimlerinde AKP'yi geçerek birinci parti durumuna gelen CHP, önümüzdeki seçimlerde hata yapmak istemiyor ve seçmeni konsolide etmek için yol haritasını şimdiden belirlemiş durumda.
Yakın tarihte kısa bir yolculuk yapalım.
2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde %62,3 oy alan Recep Tayyip Erdoğan, Ekmeleddin Mehmet İhsanoğlu ve Selahattin Demirtaş'ı geride bırakarak seçimi İlk turda açık ara kazanmıştı.
2018 seçimlerinde %52,59 oy alan Recep Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce, Selahattin Demirtaş ve Meral Akşener'i geride bırakarak seçimi yine ilk turda kazanmıştı.
2023 seçimlerinde ilk turda %49,52 oy alan Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu, Sinan Oğan ve Muharrem İnce'nin önünde yer almasına rağmen yeterli çoğunluğu sağlayamadığı için seçim ikinci tura kalmıştı. İkinci turda %52,18 oy alan Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun %3,5 puan önünde yer alarak üçüncü defa Cumhurbaşkanı seçilmişti.
Bit sonraki seçim 2028 yılına görünüyor ama, içinde bulunduğumuz ekonomik ve sosyal şartlar seçimin zamanından önce yapılacağını gösteriyor. Seçim normal zamanında olursa zaten Recep Tayyip Erdoğan tekrar aday olamıyor. Bunun için Anayasa değişikliğine ihtiyaç var ama, mevcut meclis bu değişikliği yapacak durumda değil. Bunun için Cumhur İttifakı farklı açılımlar ve girişimler yapsa da sonuç verecek gibi görünmüyor. Buna bağlı olarak tek çıkar yol erken seçim olarak görünüyor. Ya da olağanüstü hâl, sıkıyönetim gibi anti demokratik yönetsel uygulamalar gerekli.
Olası bir erken seçimde Cumhur İttifakı adayı belli, peki muhalefetin, daha doğrusu şu anda birinci parti konumunda olan CHP'nin adayı kim olacak?
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’nin cumhurbaşkanı adayını belirlemek için yol haritasını geçtiğimiz günlerde açıkladı. Bu açıklamaya göre, ortak akıl, mutabakat ve tüm üyelerin katılımı ile ön seçim yapılacağı öngörülüyor. Hatta CHP Genel Başkanı Özgür Özel olayı bir adım öteye götürüp, bu süreçte söz sahibi olmak isteyen herkesi CHP'ye üye olmaya davet ediyor. Bu davet partinin kitleselleşmesi için oldukça önemli.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu süreçte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da katılımıyla bir toplantı gerçekleştirdiklerini açıklayarak herkesin yeni bir siyasi başlangıca hazır olmasını istedi.
Geçtiğimiz genel seçimlerden ders aldıklarını belirten Özgür Özel, önümüzdeki seçimlere yönelik parti programlarını bir hükümet programına dönüştüreceklerini, seçim güvenliği için çalışmalara şimdiden başlayacaklarını sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için şimdiden harekete geçen CHP, tüm örgütüyle, bu işi ciddiye alıp çalışmaya başlamış durumda. Bu Cumhurbaşkanlığı aday kararını bir buçuk milyondan fazla CHP üyesinin birlikte alacak olması demokrasi adına umut verici bir gelişme olarak göze çarpıyor.
Eğer söylendiği gibi tüm parti üyelerinin önüne sandık konacaksa, uzun zamandır sağlıklı işlemediğini yazdığımız parti içi demokrasinin yeniden oluşacağı ümidi içimizi kapladı. Bu ön seçim gerçekleşirse, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'tan başka adayların ortaya çıkması hiç sürpriz olmayacaktır. Hatta çok sayıda adayın ortaya çıkması parti içi demokrasi için, parti üyelerinin konsolide edilmesi için faydalı olacaktır.
Ancak, içinde bulunduğumuz ortamda CHP taşra örgütünde parti içi demokrasi ve çok seslilik konusunda sıkıntılar olduğunu herkes biliyor. Bunu aşmak için öncelikle parti örgütü seçimlerinin yenilenmesi, örgüt seçimlerinde tüm parti üyelerinin oy kullanması, seçimlerde çarşaf listeye geçilmesi ve çok adaylı seçimlerin yapılması hayati önem taşıyor.
Şu anda birçok il ve ilçe örgütünde siyasi yeterlilikten uzak, kendi başına karar veremeyen, siyasi tahakküm oluşturan birilerinin istediği kişiler yönetimlerde bulunuyor. Bunların varlığı parti içi demokrasi açısından adeta el freni durumunda bulunuyor. CHP'nin bir an önce bu el frenlerinden kurtulması, partinin gerçek demokrasinin uygulandığı bir yere dönüşmesini istiyor ve gerçekleşmesini bekliyoruz.
CHP açıkladığı bu demokratik adımları atarsa, iyi bir parti ve hükümet programı açıklarsa, başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçişin yol haritasını kısa sürede uygulamaya koyacağını söylerse, iktidar yolunda çok büyük adımlar atmış olacaktır. Umarım yine hayal kırıklığı yaşamayız.
"Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır." (Mustafa Kemal Atatürk)