Eskobar’ı izliyorum, ülkesine, insanlara çektirdiği acıları… O, bir narko-teröristti. Belki kimilerine göre bir vatansever, belki bir devlet düşmanı… Hangi kavramları nasıl algılayıp yorumladığınıza bağlı bunun yanıtı. Yaşamdaki tüm değerler gibi neyi, nasıl yorumladığımız tüm bilginin bir yansıması.
Eskobar, insanlara tüm bu zulüm ve kötülükleri yaparken ülkesine ve insanlarına olan sevgisinden bahsediyordu. İnsanların yaşam hak ve özgürlüklerini elinden alan, hukuku ve insan haklarını yok sayan bir vatanseverlikti bu.
Günümüzde de hukuk terörünün yaşandığı bir dünyada yaşıyoruz. Gücü elinde tutanlar, kendi çıkarları için hukuku katlediyor, insanların adalete duydukları güveni sarsıyorlar. Adil olmayan yönetimler ülkeleri yönetmeye talip oluyor ve insanlığı tümden bir çıkmaza doğru sürüklüyorlar. Hukukun içi boşaltılınca, “hak” da yitip gidiyor.
Çağa; yaşadığımız döneme uygun olmayan normlarla ülke yönetmeye kalkışmak, yalın bir dille yaratılış esasına ve sahip olunan haklara aykırılıktan başka bir şey değil. Burada normlardan kasıt; insanı, insanlığı ilerleme, gelişim ve değişimden uzak tutan her türlü düşünce ve inanç biçimleri. İstisnasız, insanı bir yere çeken ve sonra bulunduğu yere çakan her tür ideoloji, inanç sistemleri buna dahil.
İnsanlığın bilinen ve bilinmeyen serüveni boyunca edindiği bilgi birikimi üst üste konularak edinilmiştir. Ve insanlık bu tarih çizelgesi içinde hep bir ilerleme kaydetmiştir. İnsanlığı yöneten insanlar da ne kadar geriletmek isteseler, bu süreç hep bir gelişim evriminde yoluna devam etmiştir.
Bu bağlamda insanlığı köleleştirecek rejimler hep kaybetmişlerdir. Çünkü özgür ve adil bir hayat sürmek insanın doğası gereğidir. İnsanın üzerinde yaşadığı planetin bugün yaşadığı felaket senaryolarının hayat bulması, dün bu dünyayı yönetenlerin marifetidir. Geleceğe yaşanabilir bir dünya bırakmaksa şu an yöneten ve yönetecek olanların elinde olacaktır.
***
Dünya ve insanlık, bugün olağandışı günlerden geçiyor. Belki hiç kimse günlük yaşamın böyle duracağını düşünmüyor ya da öngörmüyordu. Şimdi herkes bekliyor ki, yaşam normale dönsün; yani eski sistem devam etsin, sömürü düzeni sürsün. Bunun böyle olmayacağı çok açık. Sebebi her ne olursa olsun, yaşanan her olayın bir anlamı vardır ve belli nedenlerin sonucudurlar. Şimdi hepimizin, her bireyin kendi başına durup düşünme zamanı. İçinde yaşadığımız bu olay ne, bunu niye yaşadık ve sonrasında ne olacak?
Şimdiye dek sorgulamadan, özgür düşünceden uzak sürdürülen otomatize olmuş hayatlarınızı sorgulama, toplumdaki tüm diğer dinamiklerle empati kurma ve geleceğin dünyasıyla yüzleşme zamanı!
Şimdi, gerçek insani değerleri kurma zamanı!
Şimdi, adil bir toplum oluşturma zamanı!
Şimdi, hakça üreten ve paylaşan bir dünya yaratma zamanı!