Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Le Pain
Hasan Öğdüm
Köşe Yazarı
Hasan Öğdüm
 

Kadın

“Bugün bakıldığında sanki insanın doğasında şiddet varmış da uygarlık onu dizginleme görevini üstlenmiş gibi görünebilir. İnsan doğasında, benzer memelilerde görülebilecek kadar şiddet vardı ve asla daha fazlası yoktu. Oysaki uygarlık şiddeti insan yaşamının bir parçası haline getirip içselleştirilmesini sağladı.” (*) Yine bir emekçi kadınlar günündeyiz. Kadının hayattaki yeri ve önemi çok konuşulacaktır.  Dünyaya erkek egemenliği hâkim oldukça bu, daha çok konuşulur. Ne zamanki gerçek dönüşüm başlar, erkeklerin yerini kadınlar alır ve dünya da huzura kavuşur. Çünkü erkek egemenliğindeki dünyanın geldiği ve gideceği yer, savaşlar ve yıkım. Türkiye Cumhuriyeti kurucu devlet başkanı ve ilk cumhurbaşkanımız Ulu Önder Atatürk’ün uygarlık ve kadının toplumdaki yerine ilişkin birçok söylemi var. Yine bunlardan birinde şöyle diyor: “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.” Atatürk’ün sözleri ve eylemleri tamamlayıcı niteliktedir. Nitekim Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını vererek toplumda hak ettiği yeri edinmesinin önünü açmıştır. Ama işleyen süreçte bunun ülke yönetiminde yeterli ve sürekli bir düzeyde olmadığını görüyoruz. Yaşamın içinde tüm gücüyle yer alan kadınlarımız; oğullarımızı, kızlarımızı dünyaya getirerek annelik görevlerini üstlenen kadınlarımız; geçimini sürdürmek için emek emek çalışan, didinen pazarda pazarcılık, şirketlerde yöneticilik yapan ve yaptığı her işi kendine özgü incelikle yapan kadınlarımız… Evet, kadınlar hayatın içinde ve her yerde ama siyasal yönetimde ne kadar söz sahibiler? Kadınların siyasal yaşama katılmalarının önündeki engeller 1930 yılında Belediye Kanunu, 1933 yılında Köy Kanunu ve 1934 yılında Milletvekili Seçimi Kanunlarıyla kaldırılmıştır. 1935’te yapılan milletvekili seçimleri ile 18 kadın 400 kişilik meclisin ilk temsilcileri oldular.  4,5’lik bu oran (kadın/erkek) günümüzde ancak 17,32’dir. (**) İlimiz Aydın ekseninde bakacak olursak, 1933 yılında seçilmiş ilk kadın muhtar olarak Gül Esin’le onurlanıyoruz. Milletvekilliği düzeyinde ise, ilk 1935’te yapılan seçimlerde Aydın’dan bir kadın milletvekili yok. Ta ki, 1957 yılına gelindiğinde Piraye Levent’le başlayan süreçte 1961’de Melahat Gedik, 1995’te Sema Pişkinsüt, 2002’de Semiha Öyüş, 2002’de Özlem Çerçioğlu, 2015’te Deniz Depboylu Aydın’ı ülke düzeyinde temsil etme hakkını elde etmişlerdir. 97 yılda 26 kez genel seçim gerçekleşmiş olan ülkemizde, Aydın’ı temsilen seçilen toplam 178 milletvekilinden yalnızca 6’sı kadın! (***) Oranlarsak Aydın’da siyasi partilerin kadına verdiği gerçek değeri net görmüş oluruz. İşte tam da bu nedenle, Aydın’ın ilk Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş olan ve üç dönemdir bu görevi yürütmekte olan Özlem Çerçioğlu’na bir kadın olarak çok büyük sorumluluklar düşmektedir.  İnsanlar söylemleriyle ve eylemleriyle çevrelerine örnek oluştururlar.  Temsil ettikleri makamdan aldıkları güçle ortaya koydukları, sundukları hizmetlerle bu sorumluluklarını yerine getirirler.  Bir kente kalıcı değerler bırakmak, önemli eserler koymak, kentin sorunlarına kalıcı çözümler getirmekle mümkündür.  Kentin Öncü Kadın Yöneticisi olarak kendisinden “marka kent” yaratma konusunda kalıcı yeni projeler bekliyor Aydınlı. Değişimi ve dönüşümü yaratmak ancak devrimle mümkündür.  İmrenerek ve mutlulukla izlediğimiz bir Eskişehir örneği önümüzde dururken, neden Aydın da ikinci bir örnek olmasın. Bu gün dolayısıyla, Aydın ilinin Kurtuluş mücadelesinde emeklerini canı uğruna vermiş olanlar o çok büyük kahramanları anmadan geçemeyeceğim. Baltaköylü Aysın Bacı’yı ve İmamköylü Çete Emir Ayşe’yi. Ruhları mutluluk içinde olsun! (*) Uygar Dünyada Şiddetin Nesnesi Kadın, Doç.Dr. İsmail Gezgin, Aktüel Arkeoloji Dergisi 51.sayı (**) www.tbmm.gov.tr (***) TÜİK Hasan Öğdüm, 05.03.2020 Aydın
Ekleme Tarihi: 10 Mart 2020 - Salı

Kadın

“Bugün bakıldığında sanki insanın doğasında şiddet varmış da uygarlık onu dizginleme görevini üstlenmiş gibi görünebilir. İnsan doğasında, benzer memelilerde görülebilecek kadar şiddet vardı ve asla daha fazlası yoktu. Oysaki uygarlık şiddeti insan yaşamının bir parçası haline getirip içselleştirilmesini sağladı.” (*)

Yine bir emekçi kadınlar günündeyiz. Kadının hayattaki yeri ve önemi çok konuşulacaktır.  Dünyaya erkek egemenliği hâkim oldukça bu, daha çok konuşulur. Ne zamanki gerçek dönüşüm başlar, erkeklerin yerini kadınlar alır ve dünya da huzura kavuşur. Çünkü erkek egemenliğindeki dünyanın geldiği ve gideceği yer, savaşlar ve yıkım.

Türkiye Cumhuriyeti kurucu devlet başkanı ve ilk cumhurbaşkanımız Ulu Önder Atatürk’ün uygarlık ve kadının toplumdaki yerine ilişkin birçok söylemi var. Yine bunlardan birinde şöyle diyor: “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.”

Atatürk’ün sözleri ve eylemleri tamamlayıcı niteliktedir. Nitekim Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını vererek toplumda hak ettiği yeri edinmesinin önünü açmıştır. Ama işleyen süreçte bunun ülke yönetiminde yeterli ve sürekli bir düzeyde olmadığını görüyoruz.

Yaşamın içinde tüm gücüyle yer alan kadınlarımız; oğullarımızı, kızlarımızı dünyaya getirerek annelik görevlerini üstlenen kadınlarımız; geçimini sürdürmek için emek emek çalışan, didinen pazarda pazarcılık, şirketlerde yöneticilik yapan ve yaptığı her işi kendine özgü incelikle yapan kadınlarımız… Evet, kadınlar hayatın içinde ve her yerde ama siyasal yönetimde ne kadar söz sahibiler?

Kadınların siyasal yaşama katılmalarının önündeki engeller 1930 yılında Belediye Kanunu, 1933 yılında Köy Kanunu ve 1934 yılında Milletvekili Seçimi Kanunlarıyla kaldırılmıştır. 1935’te yapılan milletvekili seçimleri ile 18 kadın 400 kişilik meclisin ilk temsilcileri oldular.  4,5’lik bu oran (kadın/erkek) günümüzde ancak 17,32’dir. (**)

İlimiz Aydın ekseninde bakacak olursak, 1933 yılında seçilmiş ilk kadın muhtar olarak Gül Esin’le onurlanıyoruz. Milletvekilliği düzeyinde ise, ilk 1935’te yapılan seçimlerde Aydın’dan bir kadın milletvekili yok. Ta ki, 1957 yılına gelindiğinde Piraye Levent’le başlayan süreçte 1961’de Melahat Gedik, 1995’te Sema Pişkinsüt, 2002’de Semiha Öyüş, 2002’de Özlem Çerçioğlu, 2015’te Deniz Depboylu Aydın’ı ülke düzeyinde temsil etme hakkını elde etmişlerdir.

97 yılda 26 kez genel seçim gerçekleşmiş olan ülkemizde, Aydın’ı temsilen seçilen toplam 178 milletvekilinden yalnızca 6’sı kadın! (***) Oranlarsak Aydın’da siyasi partilerin kadına verdiği gerçek değeri net görmüş oluruz.

İşte tam da bu nedenle, Aydın’ın ilk Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş olan ve üç dönemdir bu görevi yürütmekte olan Özlem Çerçioğlu’na bir kadın olarak çok büyük sorumluluklar düşmektedir.  İnsanlar söylemleriyle ve eylemleriyle çevrelerine örnek oluştururlar.  Temsil ettikleri makamdan aldıkları güçle ortaya koydukları, sundukları hizmetlerle bu sorumluluklarını yerine getirirler.  Bir kente kalıcı değerler bırakmak, önemli eserler koymak, kentin sorunlarına kalıcı çözümler getirmekle mümkündür.  Kentin Öncü Kadın Yöneticisi olarak kendisinden “marka kent” yaratma konusunda kalıcı yeni projeler bekliyor Aydınlı. Değişimi ve dönüşümü yaratmak ancak devrimle mümkündür.  İmrenerek ve mutlulukla izlediğimiz bir Eskişehir örneği önümüzde dururken, neden Aydın da ikinci bir örnek olmasın.

Bu gün dolayısıyla, Aydın ilinin Kurtuluş mücadelesinde emeklerini canı uğruna vermiş olanlar o çok büyük kahramanları anmadan geçemeyeceğim. Baltaköylü Aysın Bacı’yı ve İmamköylü Çete Emir Ayşe’yi. Ruhları mutluluk içinde olsun!

(*) Uygar Dünyada Şiddetin Nesnesi Kadın, Doç.Dr. İsmail Gezgin, Aktüel Arkeoloji Dergisi 51.sayı

(**) www.tbmm.gov.tr

(***) TÜİK

Hasan Öğdüm, 05.03.2020 Aydın

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
H. ÜNLÜ
(08.03.2022 21:45 - #72217)
Hocam harikasınız, okumaktan çok keyif aldım.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.