Özel okullar pandemi döneminde zorlu bir sınav verdi ve vermeye de devam ediyor. Bir yandan uzaktan eğitim çalışmaları, sınav hazırlık gruplarına yapılan ek çalışmaların yoğunluğu ve daha zorlu olan özel okul ücretlerinin tahsil edilememe durumu. Bunun neticesinde de öğretmenlerin, çalışanların yaşadığı özlük haklarındaki sorunlar. Okulların ne zaman açılacağı noktasındaki belirsizlikler özel okulların hareket alanını daraltmakta. Bir çok veli uzaktan eğitim yoluyla öğrencisinin yola devam etmesini istiyor. Bu yüzden kayıt yenileme yada yeni kayıt yüzdeleri oldukça düşük. Yukarıdaki durumun dışında  kurs merkezleri (dershaneler) yaz kampları adı altında yüz yüze eğitim vermeye başladı. Oysa ki özel okullar için telafi programları 15 Ağustos itibarı ile başlayabilecek. Bu durumda ayrıca sektörde eşitsizlik yarattığı gibi okulların kapalı olmasının  sağlık anlamında olumlu getirisini de yok etmekte. Olumsuz tabloya rağmen özel okul açmayı düşünenleri ise ayrı birolumsuzluk beklemekte. MEB de ve diğer devlet kurumlarında bir çok iş ve işlemin son teslim tarihinden değişiklik yapıldı. Süreler uzatıldı. Fakat yeni kurum açma durumunda bu olumlu hamleler görülemedi. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim kurumları yönetmeliğinde 19 /02 /2020  tarihinde yapılan değişikliklerle kurum açılmasıyla ilgili ek düzenlemeler gerçekleşmişti. “ilkokul, ortaokul, lise ve özel eğitim okullarına ait belgeler  kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenmek üzere en geç Ağustos ayının ikinci haftasından önce valiliğin uygun görüşü ile birlikte Bakanlığa gönderilir.” açıklaması şu an yürürlüktedir. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, “Türkiye, özel teşvikler yoluyla katma değeri yüksek üretimi destekliyor” açıklaması ve Türkiye’nin pandemi sürecinde iyi sınav verdiğini söylemesine rağmen özel eğitim sektörü yönetmelikte belirtilen  tarihin “pandemi öncesindeki şekliyle” kalmasından dolayı ruhsat alamama durumu ile karşılaşacaktır. Ülkemizde yaşanan pandemi süreci içinde alınan önlemler özel okul yatırımlarını doğrudan etkilemiş, devam eden inşaatlar yavaşlamıştır. İlgili yönetmelikte belirtilen tarihin esnetilmesi bu alanda istihdam yaratmaya çalışan girişimcileri rahatlatacaktır. Aksi takdirde bu zor dönemde elini taşın altına koyan eğitimcileri, okul çalışanlarını , yeni mezun öğretmen adaylarını zor günler bekleyecektir. Milli Eğitim Bakanlığının alacağı karar ile Cumhurbaşkanımızın “Normalleşmeyi teşvik edecek mekanizma kuracağız” sözü eğitim sektöründe karşılığını bulacaktır.