İçimizdeki sevgi, aşk devam ettikçe hep dimdik ayakta kalırız. Hiçbir güç bizi yıkamaz. Keskin mavi gözlerin yeter her zaman bu dünyayı dize getirmeye. Yediden yetmişe, kadını, erkeği sevdalı sana. Nasıl sevdalı olunmaz ki sana dünya hayran sana. Diyorlar ki tek başına mı savaştı kazandı, tabi ki tek başına savaşıp kazanmadı.  Ama bize ön, ayak oldu, aklımız, gözümüz, vazgeçilmez liderimiz oldu. Hiçbir topluluk başında lider olmadan var olamaz, zafer kazanamaz. En küçük topluluk ev, aile onun başında da baba liderdir. Bu topraklar bu vatan hepimizin. Türk, Kürt, Laz, Alevi yok biz varız bu vatan hepimizin. Atalarımız savaşırken Türk, Kürt, Laz, Alevi demeden omuz, omuza el, ele sadece vatan, toprak için savaştı. Ne kanlar döküldü, ne canlar yandı, şimdi nasıl yok sayarsınız bu vatanı kurtaranları, dökülen kanları. Kadın olarak özgürce dolaşabiliyorsak, düşüncelerimizi paylaşabiliyorsak, bizde varız, söz hakkına sahibiz diyebiliyorsak bunu sadece ATATÜRK’E borçluyuz. Her görüşü, duruşu ayrı bir fark yaratırdı, ezmez, ezdirmezdi. Köylünün birinin gazete kâğıdına sardığı tütünü içmeye çalışırken eli yanmış, “Alın bunu kendi içsin” diyerek Atatürk’e küfretmişti. Mahkemeye çıkartılacaktı. Atatürk olayı dinledikten sonra “Onu mahkemeye vereceğinize doğru dürüst sigara içmesini temin edin “ dedi. Ancak büyük bir lider böyle hoşgörüye sahiptir. Bizler senin kahramanlıklarınla büyüdük, hep seni dinledik, okuduk , sevgini, cesaretini aklımıza, kalbimize kazıdık. Öyle bir sevda ki hiç kimse silemez, yok edemez. Rabbimizi bilir, Kuranımızı okur, namazımızı kılar ama geçmişimize ihanet etmeyiz. Hiç kimseye, hiçbir şeye düşmanlığımız yoktur. Bizler CUMHURİYET çocuklarıyız sadece barışı, sevgiyi, hoş görüyü bilir ve uygularız. İstedikleri kadar bizi birbirimizi düşürüp yok etmeye çalışsalar da hiç kimse vatanına ihanet etmez. Bizler nerde ne zaman şahlanmamız durmamız ne yapmamız gerektiğini bilir ona göre davranır bu vatanı kimseye yar etmeyiz. Ulu Önder; “Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar” sözüyle Cumhuriyeti Türk milletine, bizlere emanet etmiştir. Bizlerde al bayrağımızı cumhuriyetimizi gururla, sevgiyle, aşkla taşıyoruz, taşıyacağız. 10 Kasım Atatürk’ün çok sevdiği ülkesine, hayata ve bizlere veda ettiği gündür, matem günümüzdür. Her yıl daha çok artan sevgiyle, saygıyla ve özlemle Atatürk’ü anarız. Çağımızda hiç bir isim Atatürk’ün adı kadar büyük saygı yaratmamıştır…