Toç Bir-Sen Ar-Ge Komisyonu tarafından hazırlanan; "Koronavirüsün Türkiye Tarımına Olası Etkileri ve Çözüm Önerilerimiz" başlıklı odak analizde, uzun vadede salgının ekonomik, sağlık, tarım, gıda, ulaşım, lojistik, eğitim ve turizm sektörleri başta olmak üzere tüm sektörler üzerinde farklı şiddette, kısa, orta ve uzun vadeli olumsuz etkileri olacağının da altı çizilirken; "Gıda güvencesini üretime dayalı yani öz kaynakları ile karşılayan ülkeler bu zorlu süreçten daha güçlü çıkarken, ürettiğinden fazlasını tüketen ve açığı ithalat ile kapatan ülkeler ise gıda konusunda dışa bağımlı hale gelecek ve kıtlık hatta açlık gibi çok büyük problemler ile karşılaşacaktır deniyor. Yaklaşık 850 milyon insanın aç uyuduğu ve her gün yaklaşık 22 bin insanın açlıktan öldüğü bir Dünyada olası bir gıda kıtlığının Koronavirüs salgınından çok daha fazla ölümlere yol açacağı gerçeği göz ardı edilmemelidir"
Ülkemizin de bir numaralı gündemi olan virüse karşı Devletimiz ve yetkililerimiz, gerekli önlem ve uyarıları yaparak toplumumuzu bu virüs belasından korumaya çalışıyor. Bu sebeple hayat neredeyse durmuş veya durmak üzere. Fakat ekim ve dikim döneminde olduğumuz şu günlerde ekmek, dikmek, üretmek zorundayız, yoksa koronavirüsü ile uğraşırken ileriki günlerde büyük ekonomik kriz ve kıtlıkla karşı karşıya kalabiliriz. Virüs belasından kurtulalım derken ,yarın bir gün yokluk ve açlıkla insanlarımızın ölmemesi için acilen çiftçimizin ve köylümüzün desteklenerek tarım alanlarımızın son noktasına kadar ekilebilmesi için gübre, tohum, ilaç ve mazot desteği verilerek ,üretim maliyetlerinin bir kısmı karşılanarak çiftçimiz ve köylümüz desteklenmeli , üretimden kopmaması sağlanmalıdır yoksa yazın domates, biber, patlıcanın, fasulye ve benzeri ürünleri kilosu 50 liradan almak zorunda kalabiliriz.
Sağlıklı günlerimize çok yakında kavuşmak dileğiyle.
Anasayfa
Yazarlar
Enver Delioğlan
Yazı Detayı
Bu yazı 3844+ kez okundu.
Üretmek zorundayız
Toç Bir-Sen Ar-Ge Komisyonu tarafından hazırlanan; "Koronavirüsün Türkiye Tarımına Olası Etkileri ve Çözüm Önerilerimiz" başlıklı odak analizde, uzun vadede salgının ekonomik, sağlık, tarım, gıda, ulaşım, lojistik, eğitim ve turizm sektörleri başta olmak üzere tüm sektörler üzerinde farklı şiddette, kısa, orta ve uzun vadeli olumsuz etkileri olacağının da altı çizilirken; "Gıda güvencesini üretime dayalı yani öz kaynakları ile karşılayan ülkeler bu zorlu süreçten daha güçlü çıkarken, ürettiğinden fazlasını tüketen ve açığı ithalat ile kapatan ülkeler ise gıda konusunda dışa bağımlı hale gelecek ve kıtlık hatta açlık gibi çok büyük problemler ile karşılaşacaktır deniyor. Yaklaşık 850 milyon insanın aç uyuduğu ve her gün yaklaşık 22 bin insanın açlıktan öldüğü bir Dünyada olası bir gıda kıtlığının Koronavirüs salgınından çok daha fazla ölümlere yol açacağı gerçeği göz ardı edilmemelidir"
Ülkemizin de bir numaralı gündemi olan virüse karşı Devletimiz ve yetkililerimiz, gerekli önlem ve uyarıları yaparak toplumumuzu bu virüs belasından korumaya çalışıyor. Bu sebeple hayat neredeyse durmuş veya durmak üzere. Fakat ekim ve dikim döneminde olduğumuz şu günlerde ekmek, dikmek, üretmek zorundayız, yoksa koronavirüsü ile uğraşırken ileriki günlerde büyük ekonomik kriz ve kıtlıkla karşı karşıya kalabiliriz. Virüs belasından kurtulalım derken ,yarın bir gün yokluk ve açlıkla insanlarımızın ölmemesi için acilen çiftçimizin ve köylümüzün desteklenerek tarım alanlarımızın son noktasına kadar ekilebilmesi için gübre, tohum, ilaç ve mazot desteği verilerek ,üretim maliyetlerinin bir kısmı karşılanarak çiftçimiz ve köylümüz desteklenmeli , üretimden kopmaması sağlanmalıdır yoksa yazın domates, biber, patlıcanın, fasulye ve benzeri ürünleri kilosu 50 liradan almak zorunda kalabiliriz.
Sağlıklı günlerimize çok yakında kavuşmak dileğiyle.
Ekleme
Tarihi: 29 Nisan 2020 - Çarşamba
Üretmek zorundayız
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.