Tarım, ülkelerin beslenme, istihdam ve kalkınması için çok önemli ve stratejik bir sektördür. Aynı zamanda tabiat şartlarına bağlı üretim söz konusu olduğu için hassas da bir sektördür. Dünya nüfusunun beslenmesi ancak düzenli bir tarımsal üretimle sağlanabilmektedir. Özellikle son yıllarda yaşanan krizler ve küresel ısınma sebebiyle dünya açlık tehlikesi ile karşı karşıya gelmiştir. Gittikçe azalan su kaynakları tarımsal üretimi önemli boyutta etkilemektedir. Bütün bunlardan dolayı giderek artan dünya nüfusunun yeterli ve düzenli beslenebilmesi, tarımsal riskleri minimuma indirerek, tarım sektörünün geliştirilmesine bağlıdır. Türkiye’de tarım sigortacılığına baktığımızda, tarımın ülkedeki önemine rağmen uzun yıllar tarım sigortalarına gereken önem gösterilmemiştir.
1980’li yılların sonlarına kadar Türkiye’de tarım sigortası özel şirketlerce kısıtlı düzeylerde yapılabilmiştir. 1995 yılında Tarım Sigortaları Vakfı kurulmuştur. Bu vakıf, Tarım Sigortaları Kanunu’nun çıkartılmasına kadar olan süreçte bazı kurum ve kuruluşlarla iş birliği yaparak, tarım sigortası branşında faaliyette bulunan sigorta şirketlerine destek vermiştir. Yapılan bütün çalışmalar sonucunda, konu ile ilgili farklı ülkelerin uygulamaları incelenmiş, değerlendirilmiş ve sonucunda 2005 yılında Tarım Sigortaları Kanunu çıkartılmıştır.2006 yılında da Tarım Sigortaları Havuzu ve TARSİM faaliyetlerine başlanmıştır.
Türkiye’de tarım sektörünü tehdit eden risklerin teminat altına alınabilmesi için 14.06.2005 tarihinde ve 5363 sayılı numara ile çıkan “Tarım Sigortaları Kanunu’na” göre;
Kanun kapsamında alınan riskler ile ilgili olarak yapılacak sigorta sözleşmelerinde standardın sağlanması, riskin en iyi koşullarda paylaştırılması için uygun ortam oluşturulması, oluşacak hasarlarda tazminatın tek merkezden ödenmesi ve tarım sigortalarının geliştirilmesi, yaygınlaştırılması amacına yönelik olmak üzere bir sigorta havuzu kurulmuştur.
Bu havuza ilişkin tüm iş ve işlemler, bu havuza katılan sigorta şirketlerinin eşit hisselerle ortak oldukları Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi A.Ş. tarafından yürütülmektedir.
Sigorta şirketleri poliçeleri kendi adlarına düzenler, ancak riskin ve primin yüzde 100 ünü zorunlu olarak havuza devretmektedirler.
Devlet bu Kanun kapsamında yapılacak sigorta sözleşmelerine münhasır olarak çiftçi adına sigorta primine destek sağlamaktadır. Devlet prim desteğinin miktarı her yıl için ürün, risk, bölge ve işletme ölçekleri itibarıyla, Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenmektedir.
Bütün dünya ülkeleri için tarım sektörü hayati bir öneme sahiptir. Tarım sektörü hem ekonomik hem de stratejik olarak desteklenmesi gereken bir sektör olduğundan, gelişmiş ülkelerin tamamı tarımsal faaliyetlerle uğraşan kesime büyük önem vermekte ve bu kesimin gelir seviyesini koruyucu önlemler almaktadırlar. Bu önlemlerin en başında da tarımsal risklerin transferi yani tarım sigortaları gelmektedir. Sigortacılık uygulamaları tarım sektöründe geniş bir uygulama alanı bulmaktadır.
Bir sonraki yazımda da TARSİM sigortaları hakkında sizleri bilgilendirmeye devam edeceğim. Soru ve talepleriniz için mail atabilirsiniz. Esen kalın.