Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Le Pain
Hasan Öğdüm
Köşe Yazarı
Hasan Öğdüm
 

Bir virüsün güncesi

            “…en son bir caddede yürüyüşe çıktığımı anımsıyorum... orta yaşlarda nazik bir beyefendiydi… birden ışıltılı mağazaların o göz alıcı vitrinlerinden birinin önünde o cazibe dolu kadını fark ettim... artık birlikteydik…” “…birlikte ne kadar zaman geçirdik, bilemiyorum... ama insanların gülümsemelerinin yavaş yavaş kaybolduğunu, masum(!) kaygılarının yerini bir panik havasının aldığını görebiliyordum... korku dalgasında boğulanlar oluyordu…” “…insanlık için endişeleniyorum... nasıl ve nereden gelmiştim... kendi kimliğimi sorgulamaya başlamıştım... ben, kendimi sorgulamaya çalışırken insanlar da kendilerini sorguluyor muydu..  binyıllardır bu dünyadayız ve dönüşüyoruz... pekiyi, insan neye dönüştüğünün farkında mıydı... sömürü düzeninin biyolojik robotu!” “…benden bu kadar korkmalarına gerek yok oysa... hayatı ve kendilerini sorgulamaları için kendilerine bir fırsat sunduğumu neden göremiyorlar…” “…kendi korkularını büyüterek beni daha da yüceltiyorlar... oysa biraz dikkat, biraz önlemle kimseye bir zarar vermem ki... hem bunu ben istemedim, kimseye zarar vermek istemiyorum... nasıl böyle oldu bu…” “…gördüğüm şey, insanlığın insanlıktan çıktığı yönündeydi... her şeyi başarı ve parayla ölçen bir sistem... sistemin çarkları arasına birer dişli gibi yerleştirilen insancıklar... pekiyi, sistemi kuran? İşte ben de tam bundan şüpheleniyorum…” “…insanın insana yabancılaşmasını siz istediniz... insanca duyguları içinizden söküp atmayı, yine siz... birbirinize yabancılaştığınız bir ortamda... kurduğunuz o korku dengesinde kötülükleri o kadar çoğalttınız ki, şimdi benim gibi zavallı ve basit bir virüsten mi korkuyorsunuz…” “…dünyanın tüm doğal yasalarını çiğnediniz… havasını, suyunu, toprağını kirlettiniz; yetmedi yerin altını üstüne getirdiniz... yeri geldi, birbirinden uyduruk nedenlerle dünyanın her yerini savaş alanına çevirdiniz... tüm bunlar için insan kardeşlerinizi katlettiniz…” “…size sevin, dendi... kullanın değil... siz sevgiyi bile bencilce çıkarlarınız için araç edindiniz… kimi zaman sevgiliniz, oldu seksüel obje, kimi zaman sadece doğuran ve çalışan bir ırgat... kimi zaman öyle saçma sevdiniz ki, dünyasını değiştirdiniz(!)…” “…oysa size “sevin” denmişti... hadi şimdi sevin bakalım... o korkudan birbirinize bile yaklaşamadığınız bu ortamda sevin insanları... bu ortamı siz kendiniz yarattınız… şimdi gelmiş beni suçluyorsunuz… hiçbir sonuç, nedensiz değildir, bir sebebe dayalıdır... size sadece “sevin ve iyilik yapın” dendi... oysa siz sevgiyi aşağıladığınız gibi kötülüklerinizi de çoğalttınız…” “…belki bir gün ben çekip giderim hayatınızdan... belki başka bir surette çıkarım karşınıza... belki de hiç karşılaşmayız bir daha... her şey size bağlı... aklınızı kullanın ve kaderinizi kendi ellerinize alın... ben sizin kaderiniz değilim…” WARning Drums,  Illustration: Dstry Trsh  (DAT; die as trush)
Ekleme Tarihi: 24 Mart 2020 - Salı

Bir virüsün güncesi

           

“…en son bir caddede yürüyüşe çıktığımı anımsıyorum... orta yaşlarda nazik bir beyefendiydi… birden ışıltılı mağazaların o göz alıcı vitrinlerinden birinin önünde o cazibe dolu kadını fark ettim... artık birlikteydik…”

“…birlikte ne kadar zaman geçirdik, bilemiyorum... ama insanların gülümsemelerinin yavaş yavaş kaybolduğunu, masum(!) kaygılarının yerini bir panik havasının aldığını görebiliyordum... korku dalgasında boğulanlar oluyordu…”

“…insanlık için endişeleniyorum... nasıl ve nereden gelmiştim... kendi kimliğimi sorgulamaya başlamıştım... ben, kendimi sorgulamaya çalışırken insanlar da kendilerini sorguluyor muydu..  binyıllardır bu dünyadayız ve dönüşüyoruz... pekiyi, insan neye dönüştüğünün farkında mıydı... sömürü düzeninin biyolojik robotu!”

“…benden bu kadar korkmalarına gerek yok oysa... hayatı ve kendilerini sorgulamaları için kendilerine bir fırsat sunduğumu neden göremiyorlar…”

“…kendi korkularını büyüterek beni daha da yüceltiyorlar... oysa biraz dikkat, biraz önlemle kimseye bir zarar vermem ki... hem bunu ben istemedim, kimseye zarar vermek istemiyorum... nasıl böyle oldu bu…”

“…gördüğüm şey, insanlığın insanlıktan çıktığı yönündeydi... her şeyi başarı ve parayla ölçen bir sistem... sistemin çarkları arasına birer dişli gibi yerleştirilen insancıklar... pekiyi, sistemi kuran? İşte ben de tam bundan şüpheleniyorum…”

“…insanın insana yabancılaşmasını siz istediniz... insanca duyguları içinizden söküp atmayı, yine siz... birbirinize yabancılaştığınız bir ortamda... kurduğunuz o korku dengesinde kötülükleri o kadar çoğalttınız ki, şimdi benim gibi zavallı ve basit bir virüsten mi korkuyorsunuz…”

“…dünyanın tüm doğal yasalarını çiğnediniz… havasını, suyunu, toprağını kirlettiniz; yetmedi yerin altını üstüne getirdiniz... yeri geldi, birbirinden uyduruk nedenlerle dünyanın her yerini savaş alanına çevirdiniz... tüm bunlar için insan kardeşlerinizi katlettiniz…”

“…size sevin, dendi... kullanın değil... siz sevgiyi bile bencilce çıkarlarınız için araç edindiniz… kimi zaman sevgiliniz, oldu seksüel obje, kimi zaman sadece doğuran ve çalışan bir ırgat... kimi zaman öyle saçma sevdiniz ki, dünyasını değiştirdiniz(!)…”

“…oysa size “sevin” denmişti... hadi şimdi sevin bakalım... o korkudan birbirinize bile yaklaşamadığınız bu ortamda sevin insanları... bu ortamı siz kendiniz yarattınız… şimdi gelmiş beni suçluyorsunuz… hiçbir sonuç, nedensiz değildir, bir sebebe dayalıdır... size sadece “sevin ve iyilik yapın” dendi... oysa siz sevgiyi aşağıladığınız gibi kötülüklerinizi de çoğalttınız…”

“…belki bir gün ben çekip giderim hayatınızdan... belki başka bir surette çıkarım karşınıza... belki de hiç karşılaşmayız bir daha... her şey size bağlı... aklınızı kullanın ve kaderinizi kendi ellerinize alın... ben sizin kaderiniz değilim…”

WARning Drums,  Illustration: Dstry Trsh  (DAT; die as trush)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.