Bir kentin soluğu, nefes aldığı yerlerdendir demiştik parkları için. Birçoğumuzun işimizden gücümüzden fırsat bulduğumuzda bir soluklanıp dinlendiği, kendini dinleme fırsatı bulduğu, insanların birbirleriyle dingin selamlaşmalar içinde olduğu sevgi alanlarıdır. Parkların verdiği bu dinginliğin ötesinde bir kentin yaşamsallığını ve o kentin insanlarının, kentdaşlarının etkileşim gücünün ifade bulduğu, canlılığını, hareketliliğini gösteren, cazibe alanına dönüşmüş, araç trafiğine kapalı sokaklarında yer alan kafe, restoranların, lokantalardır. Kendi iç mekânlarının dışında, yaya trafiğine engel olmayan biçimde sıralanmış masa ve sandalyeleriyle renk katarlar o kentin yaşamına. Bir kentin dinamizmini, yaşam gücünü ifade ederler. Kentte birer yaşam alanı olarak boy gösterirler. Masa ve sandalyelerin doluluğu kentsel canlılığın ve o kentin nefes aldığının bir göstergesidir. O cadde ve sokaklardaki bu hareketlilik, tüketim grubunda yer alan insanları olduğu kadar yatırımcı grubunu da içine çeker. İlimiz merkez Efeler ilçemizde bunun en güzel örneklerinden biridir, Sevgi Yolu. Nam-ı diğer Kazım Karabekir Caddesi. Aydın’a günübirlik iş yahut gezmek için gelenlerin, tatil için Aydın’ı ziyaret edenlerin vazgeçilmez uğrağı, bir kent lokasyonudur Sevgi Yolu. Yoğun bir yaya trafiğinin aktığı bu yokuş-iniş toplasanız 150-200 metrelik bir yoldur ve bu ferah alan Efeler İlçesi’nin de kent simgelerinden birine dönüşmüştür. Kente ve kentliye duyarlı esnafının saygıyla kendi alanları içerisinde masa ve sandalyelerini yerleştirişini, sohbetler eşliğinde yiyip içen müşterilerine tebessüm ederek yürür geçersiniz aralarından. Bu tarz mekânların varlığı mecaz anlamda insanların yeşermesi gibidir; hayat bulur insan böyle ortamlarda. Bir-iki ahbap dost sohbetiyle neşelenebileceği, çayını- kahvesini, yemeğini keyifle yiyip içebileceği bu alanları arttırmak, bu alanların cazibe alanlarına dönüşmesinin önünü açmak bir kent belediyesinden beklenenler arasındadır. Bir kentin canlılığı, kentlinin mutluluğunun ön plana konulduğu hizmet anlayışında yer alır. Aydın bu yönüyle güzel bir kent, evet. Ama yeterli mi, elbette değil. Kültürel etkileşimin ve sanat anlayışının yüksek tutulduğu, bu yönde yerel yönetimlerin desteğiyle kalkınan bir yapıya her zaman ihtiyaç var. İnsanların bir araya geldikleri, sokaklarının capcanlı olduğu “yaşayan kentler”e ihtiyaç var. “Kentlinin mutluluk alanlarını korumak, varlıklarını sürdürmesini sağlamak, doğru bir şekilde denetlemek, kentte yaşayan, hizmet veren, kent için üreten insanlarının ihtiyaçlarının öncellendiği bir Aydın, marka kent olma yolunda bir Aydın’dır.”