Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Le Pain
Süleyman Çokay
Köşe Yazarı
Süleyman Çokay
 

Yengeç Sepeti Sendromu (The Crab Effect)

Yengeç teorisi, kova zihniyetindeki yengeçler veya yengeç kovası etkisi olarak da bilinen yengeç zihniyeti, en iyi "Ben sahip olamazsam, sen de yapamazsın" ifadesiyle tanımlanan bir düşünme biçimidir. Metafor, yengeçler bir kovaya hapsedildiklerinde not edilen bir davranış modelinden türetilmiştir. Filipinliler arasında popüler olan kavram, ilk olarak aktivist kadın yazar Ninotchka Rosca tarafından kullanılmıştır. “Ben sahip değilsem, sen de olamazsın.”, “Ben başaramıyorsam, sen de başaramazsın” anlayışını ifade eder... Konuya bir balıkçı gözlemiyle giriş yapalım. Sonra da hayatımızda yer alan yengeçleri inceleyelim “Kumsalda yürüyen bir adam, avlanan balıkçıya yaklaştığında kova içerisindeki yakalanmış yengeçleri görür. Kovanın üstü açıktır, kapağı yoktur. Bu durum onu şaşırtır, çünkü yengeçlerin kaçabileceğini düşünür. Balıkçıya sorduğunda “Evet, tek bir yengeç olsaydı, kesinlikle kaçardı. Ancak, pek çok yengeç varsa, biri kaçmaya çalıştığında diğerleri onu yakalar, kaçamayacağından emin olur, geri kalanlar da aynı kaderi yaşarlar.” yanıtını alır. Tek yengeç kapaksız kovadan rahatlıkla çıkabilirken sayı arttıkça kaçış imkânsızlaşır. Çünkü birbirlerini yukarı itmek yerine, aşağı çekerek engellerler. Sonunda kimse kazanamaz. Bu durum, Yengeç Sepeti Sendromunun çıkış noktasıdır. Yukarıdaki bu durum aslında yengeçler için içgüdüsel bir davranıştır. Çünkü yapıları gereği kendilerini güvende hissetmek için bir şeylere tutunma ihtiyaçları vardır. Dolayısıyla kötü niyetli değillerdir. Acaba bizim camiada durum nasıl? Günlük hayatın içinde kötü niyetli yengeçlerin hayatınızda bulunma ihtimali çok fazladır. Bu kişiler Kendilerinin ulaşamadığı hedefleri, hayalleri varsa ve sizin de bu hayalleri gerçekleştirme durumunuz varsa ortalık yengeç sepetine döner.  Rekabetçi duygularla, hasetlik ve kıskançlıkla çabalarınızı sabote etmeye çalışırlar. Bu kişilerin belli kişilik ve mevkisel özellikleri vardır. Hak etmediği yerlere gelen bu kişiler, çalışmakla, bilgi birikimiyle sizi geçemediği takdirde makamını kullanarak sizi durdurmaya, mobbing uygulamaya da başlayabilir. Bunu yaparken de yüzünüze değişik kisveler altında konuşurlar, samimiyet sahtedir ama kendine güveni tamdır. Yengeç zihniyetine sahip kişiler, gruplarında diğerlerini aşarak başarılı üyelerin önemini azaltmayı hedeflerler. Onlar başarısızken başkalarının başarısını izlemek yerine, çökmelerini beklerler. Mutlu anlarda bile eleştirecek noktalar bulabilirler, ama eleştiri duymak istemezler. Başkalarının mutluluk anlarını bile kıskanırlar. Empati ve merhametten yoksundurlar. Nasıl Korunmak Gerekir? Zamanınızın çoğunu birlikte geçirdiğiniz insanlara dikkat edin. Ünlü motivasyon konuşmacısı Jim Rohn; “İnsan, en çok vakit geçirdiği 5 kişinin ortalamasıdır.” Çalışma arkadaşlarınız, yakınlarınız size yengeç sepeti sendromu yaşatan kişiler olabilirler. Zorunlu nedenlerle ilişkimizi tamamıyla koparmamızın mümkün olmayacağı durumlar varsa da hayatınıza yön verecek olan kişi sizsiniz. Kiminle, ne kadar vakit geçireceğinizi iyi belirleyin. Maskelerin altında nelerin olduğunu mutlaka gözlemleyin ve uzak durun. Enerji emici vampirlerin de olduğu ortamlarda kendi enerjinizi yardımlaşma duygusuyla hareket edebilen, empatik düşünen bireylere yönlendirin. Size ilham verecek arkadaşlıklara yönelin. Yengeçlerin sizi hedeflerinizden ve hayallerinizden uzaklaştırmalarına, üretkenliğinizi azaltmalarına izin vermeyin. Bizim hayatımız, bizim seçimlerimiz. Kovayı görünce uzaklaşalım, içindeysek yolu bulalım. “İnsan, en çok vakit geçirdiği 5 kişinin ortalamasıdır” demiştik… O zaman, Hep birlikte çiçek açabileceğiniz beşliye sahip olmanız dileğiyle…
Ekleme Tarihi: 09 Mart 2021 - Salı

Yengeç Sepeti Sendromu (The Crab Effect)

Yengeç teorisi, kova zihniyetindeki yengeçler veya yengeç kovası etkisi olarak da bilinen yengeç zihniyeti, en iyi "Ben sahip olamazsam, sen de yapamazsın" ifadesiyle tanımlanan bir düşünme biçimidir. Metafor, yengeçler bir kovaya hapsedildiklerinde not edilen bir davranış modelinden türetilmiştir. Filipinliler arasında popüler olan kavram, ilk olarak aktivist kadın yazar Ninotchka Rosca tarafından kullanılmıştır. “Ben sahip değilsem, sen de olamazsın.”, “Ben başaramıyorsam, sen de başaramazsın” anlayışını ifade eder...

Konuya bir balıkçı gözlemiyle giriş yapalım. Sonra da hayatımızda yer alan yengeçleri inceleyelim

“Kumsalda yürüyen bir adam, avlanan balıkçıya yaklaştığında kova içerisindeki yakalanmış yengeçleri görür. Kovanın üstü açıktır, kapağı yoktur. Bu durum onu şaşırtır, çünkü yengeçlerin kaçabileceğini düşünür. Balıkçıya sorduğunda “Evet, tek bir yengeç olsaydı, kesinlikle kaçardı. Ancak, pek çok yengeç varsa, biri kaçmaya çalıştığında diğerleri onu yakalar, kaçamayacağından emin olur, geri kalanlar da aynı kaderi yaşarlar.” yanıtını alır. Tek yengeç kapaksız kovadan rahatlıkla çıkabilirken sayı arttıkça kaçış imkânsızlaşır. Çünkü birbirlerini yukarı itmek yerine, aşağı çekerek engellerler. Sonunda kimse kazanamaz. Bu durum, Yengeç Sepeti Sendromunun çıkış noktasıdır.

Yukarıdaki bu durum aslında yengeçler için içgüdüsel bir davranıştır. Çünkü yapıları gereği kendilerini güvende hissetmek için bir şeylere tutunma ihtiyaçları vardır. Dolayısıyla kötü niyetli değillerdir.

Acaba bizim camiada durum nasıl?

Günlük hayatın içinde kötü niyetli yengeçlerin hayatınızda bulunma ihtimali çok fazladır. Bu kişiler Kendilerinin ulaşamadığı hedefleri, hayalleri varsa ve sizin de bu hayalleri gerçekleştirme durumunuz varsa ortalık yengeç sepetine döner.  Rekabetçi duygularla, hasetlik ve kıskançlıkla çabalarınızı sabote etmeye çalışırlar.

Bu kişilerin belli kişilik ve mevkisel özellikleri vardır. Hak etmediği yerlere gelen bu kişiler, çalışmakla, bilgi birikimiyle sizi geçemediği takdirde makamını kullanarak sizi durdurmaya, mobbing uygulamaya da başlayabilir. Bunu yaparken de yüzünüze değişik kisveler altında konuşurlar, samimiyet sahtedir ama kendine güveni tamdır.

Yengeç zihniyetine sahip kişiler, gruplarında diğerlerini aşarak başarılı üyelerin önemini azaltmayı hedeflerler. Onlar başarısızken başkalarının başarısını izlemek yerine, çökmelerini beklerler. Mutlu anlarda bile eleştirecek noktalar bulabilirler, ama eleştiri duymak istemezler. Başkalarının mutluluk anlarını bile kıskanırlar. Empati ve merhametten yoksundurlar.

Nasıl Korunmak Gerekir?

Zamanınızın çoğunu birlikte geçirdiğiniz insanlara dikkat edin. Ünlü motivasyon konuşmacısı Jim Rohn; “İnsan, en çok vakit geçirdiği 5 kişinin ortalamasıdır.” Çalışma arkadaşlarınız, yakınlarınız size yengeç sepeti sendromu yaşatan kişiler olabilirler. Zorunlu nedenlerle ilişkimizi tamamıyla koparmamızın mümkün olmayacağı durumlar varsa da hayatınıza yön verecek olan kişi sizsiniz. Kiminle, ne kadar vakit geçireceğinizi iyi belirleyin. Maskelerin altında nelerin olduğunu mutlaka gözlemleyin ve uzak durun.

Enerji emici vampirlerin de olduğu ortamlarda kendi enerjinizi yardımlaşma duygusuyla hareket edebilen, empatik düşünen bireylere yönlendirin. Size ilham verecek arkadaşlıklara yönelin.

Yengeçlerin sizi hedeflerinizden ve hayallerinizden uzaklaştırmalarına, üretkenliğinizi azaltmalarına izin vermeyin. Bizim hayatımız, bizim seçimlerimiz. Kovayı görünce uzaklaşalım, içindeysek yolu bulalım.

“İnsan, en çok vakit geçirdiği 5 kişinin ortalamasıdır” demiştik… O zaman,

Hep birlikte çiçek açabileceğiniz beşliye sahip olmanız dileğiyle…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yüksel Uluneye
(15.04.2021 17:45 - #72148)
Kutluyorum çok güzel
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.