Trafik kazaları bir tür haksız fiil olup, hukuki sorumluluğu da beraberinde getirir. Bu hukuki sorumluluk trafik kazalarında kusursuz sorumluluk olup, dayanağını Karayolları Trafik Kanunundan alır.
Maddi hasarlı bir trafik kazası geçirildiğinde yapılması gereken ilk şey kazaya karışan tarafların aralarında bir Kaza Tespit Tutanağı tanzim etmeleridir. Ayrıca kaza anında araçlar hareket ettirilmeden kaza sonrası halinin mümkün olduğunca farklı açılardan ve çokça fotoğrafı çekilmelidir. Ayrıca kazaya karışan tarafların ehliyet, ruhsat, poliçe gibi evrakları da gerekecektir. Bu yüzden bilgi ve evrakları toplamakta fayda vardır.
Sadece maddi hasarlı trafik kazalarında trafik sigortası poliçesi ile verilen tutanağı doldurup, istenilen belgeler ile sigortanıza başvurabilirsiniz. Ancak ölümlü ve yaralamalı kazalar yahut ehliyetsiz ve alkollü araç kullanımı söz konusu ise aynı zamanda ceza hukukunu ilgilendirdiğinden, taraflar kendi aralarında anlaşamazlar. Taraflar kendi aralarında tutanak tanzim etmemeli ve olay yerine trafik polisini çağırmalıdırlar.
Kaza sonrası oluşacak zarar maddi yani fiili zarar olabileceği gibi, yoksun kalınan karda olabilir. Tüm bunların yanında ana alacağın yanında birde faiz alacağı vardır. Faiz, haksız fiilden doğan alacaklarda olay tarihinden itibaren başlar. Manevi tazminat ve mahrum kalınan destek zararı ya da gelecek iş gücü kaybı için ayrıca tazminat davası açılmalıdır. Tazminat hesaplaması, kazada hayatını kaybeden/yaralanan kişinin yaşı, aile ekonomisine katkısı, geride kalan yakınlarının sayısı gibi kriterler göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Tazminatın hesaplanmasında davacının ekonomik durumu ve uğramış olduğu zararların tam olarak tespiti çok önemlidir. Bu hesaplama sırasında hasarlar delilleriyle tam olarak ispat edilemez ise asgari ücret üzerinden zararın hesaplanması ve daha düşük tazminat miktarları söz konusu olacaktır. Bu konuda sigorta şirketlerinden evvel, önce Avukatınıza danışmanızda ve avukatınızdan yardım almanızda fayda vardır.
Maddi zararlar için tarafların sigorta kapsamları önem taşımaktadır. Kısaca bahsedecek olursak;
- Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası); Trafik Kazası nedeni ile 3.kişilerin uğrayacakları zararların temini için vardır. Sadece maddi zararları karşılamaktadır. Sigorta kapsamındaki maddi zarar kişiye ilişkin olabileceği gibi eşyaya ilişkinde olabilir. Zarar maddi hasara ilişkin ise, onarım giderleri tazminata dâhildir. Kişiye ilişkin zarar varsa yaralanma halinde ilk yardım muayene ve kontrol veya yaralanma nedeni ile tedavi giderleri ile tedaviyle ilgili diğer giderler sigorta teminatı kapsamındadır. Ölümle sonuçlanan kazalarda zarar, defin giderleri ile desteğinden yoksun kalanların zararından ibarettir.
- İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası; Bu sigorta, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın güvencesini yeterli bulmayan işletenler tarafından ek olarak yapılmaktadır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hadleri dışında kalan hukuki sorumluluğunu sigorta poliçesinde yazılı azami hadlere kadar sigorta güvencesi altına alan bir sigorta sözleşmesidir.
- Kasko; Gerçekleşen zarar sebebiyle sigorta ettirenin motorlu aracında meydana gelen zararı karşılamayı amaç edinen bir mal sigortası ürünüdür. Bu sigortanın konusu da kaza sonucu uğranılan maddi zararları güvence altına almayı garanti eder. Kaza haricinde aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs bu sigorta türünün konusu içindedir.
TRAFİK KAZASINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATI KİMLER ALABİLİR?
Eğer trafik kazası mağduru hayatta ise; bizzat kendisi maddi ve manevi tazminat davası açabilir.
Eğer trafik kazası mağduru vefat etmiş ise; onun vefatı ile maddi ve manevi zarar gören yakınları, annesi, babası, eşi, çocukları, kardeşleri, nişanlısı, bakım ve desteği altındaki kişiler maddi ve manevi tazminatlarını alma haklarına sahiptirler. Mağdur ölmeden önce tazminat davası açtıysa yine sayılan kişiler davaya devam edebilirler.
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEME SÜRESİ KAÇ YILDIR?
Sigorta ettiren rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç 5 iş günü içinde durumu sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Maddi ve manevi zararların tazmini için dava açmak için yasada belirlenen süre mağdurun uğradığı zararı ve failini öğrendiği tarihten itibaren 2 yıldır. Her halükarda ise kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açma hakkı zamanaşımına uğrar. Fakat trafik kazası sonucu ortaya çıkan durum ceza davasının gerektirir bir durum ise ve o durum için ceza kanunlarında çok daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörülmüş ise tazminat davası açma süresi de ceza kanunlarında düzenlenmiş olan zamanaşımı süreleri esas alınır.
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT KİMLERDEN İSTENEBİLİR?
Trafik kazalarından kaynaklı tazminatlar; kural olarak trafik kazasına sebebiyet veren kişiden istenecek olsa da kazanın şekli, kusur durumu gibi etkenler her olayda farklı değerlendirilmektedir. Örnek vermek gerekirse; kazaya sebebiyet veren aracı kullanan kişi ile araç sahibi aynı kişi değilse, tazminat talepleri hem aracı kullanan kişiye hem de araç sahibine yöneltilecektir. Ayrıca ilgili yasalar gereği Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında ilgili sigorta poliçesinde belirtilen miktarlarla sınırlı olmak kaydıyla Sigorta Şirketi tazminatlardan sorumludur.
ARAÇ DEĞER KAYBI
Kaza sonucunda kaza yapan aracın onarımı yapılmasına rağmen aracın satışında piyasa değeri düşmektedir. Karşı tarafın kusuruyla trafik kazası sonucunda aracın satış fiyatı düştü ise araç değer kaybı tazminatı alma hakkınız bulunmaktadır. Bu tazminatın tutarı ise hasarın niteliğine, aracın üretim yılına, marka, model ve kilometresine göre değişiklik göstermektedir.
Son söz olarak; uygulamada hukuki bilgiye sahip olmayan birçok kişinin vatandaşlarımızın zor durumundan yararlandıkları ve yetersiz ve yanlış bilgiye sahip bu kişiler tarafından mağdur edildikleri görülmektedir. Bu nedenle vatandaşlarımızın bu konuda daha duyarlı ve dikkatli olmaları önem arz eder. Bu nedenle trafik kazası sonucu yaşadığınız mağduriyeti size karşı mesleki bir sorumluluğu bulunan ve hukuki süreci yürütebilecek donanıma sahip olan Avukatlar aracılığıyla çözülmelidir. Bu sebeple hasar danışmanları adı altında sadece başvuru yaparak süreci takip etmeyen ve hukuki bakımdan kötü ibranamelere imza atarak vatandaşı daha da mağdur duruma sokanlara itibar etmeyiniz.
Yazının hazırlanmasında emeği geçen meslektaşım Avukat Büşra KARASABAN’ a çok teşekkürler. Hayatınızın kazalardan uzak, sağlık ve neşe içerisinde geçmesini dilerim.
Avukat Arabulucu Cengiz AYÖZEN