Düşman bir virüs, corona
Karargâh: hastaneler
Silahlar: ilaç, tıbbi malzeme
Askerler; hekimler, sağlık emekçileri
Kendisine pay çıkarmaya çalışanlar: Seçilmişler...
Dünya koronavirüs ile savaşıyor...
Bizimkiler birbirleriyle savaşıyor...
Mart ayının ilk haftasından bu yana adeta koronavirüs ile yatıyoruz...
Koronavürüs ile kalkıyoruz...
Vatandaş şaşkın, insanlar perişan...
İnsanlarımızın çoğu aç, ama açlığını utancından ar meselesi yapıyor söyleyemiyor...
Esnaf ekonomik yönden bitik...
Hükümet, muhalefet partileriyle uğraşmaktan, talimat ve emir verdiği insanlara söz geçiremiyor...
Sadece, emekliye erken bayram ikramiyesi verilmesindeki sözünü yerine getirebildi...
Belediyeler su kesme işlemlerini durdurdu ama elektrik, doğalgaz, telefon gibi ödemeleri durmadı...
Dükkânı kapalı olan veya malını korumak için gelen esnafın elektriği kesiliyor...
Telefonu kesiliyor...
Bilhassa CHP’li belediyelerin yaptığı ve yapmaya çalıştığı yardım hizmetlerinin hükümet tarafından engellenmesi doğru bir adım değil...
Belediyeler de hükümetlerin yereldeki minyatürüdür...
Belediyeler de devlet adına, millet menfaatine dönük hizmet üretmek ve yerine getirmek zorundadır...
Yanlış yapanı devlet olarak kontrol edilmesi mümkündür...
Teknolojinin geliştiği ve gelişmekte olduğu bir dönemde belediyelerin her türlü hareketleri denetim altında tutulabilir...
Eskiden bu işler hep kara kaplı defterlere yazılarak takip ediliyordu...
Şimdi ise bilgisayarda yaptığın her işlem saniye saniye kayık altına alınıyor...
Kamera sistemleriyle de görüntüler kayıt altına alınabiliyor...
Bir ülkede işlenen suçtan dolayı kişileri sorgulamazsan elbette yanlış işler olur...
İşlediği suçtan dolayı insanları sorgularsan tam da Hz. Ömer adaleti çıkar karşımıza...
Hz. Ömer’in Hayatı, Hilafeti ve Adaleti
Hz. Ali anlatıyor: “Bir gün Ömer’i, binekli olarak ve telaş içinde, hızlı hızlı giderken gördüm; “Ya emire’l-müminin nereye gidiyorsun?” diye sordum. “Devlete ait develerden biri kaçmış, onu aramaya gidiyorum” diye cevap verdi. O zaman ben: “İnan ki, senden sonra bu milleti idare edecek olanlara ağır bir yük bırakıyorsun! Herkes senin yaptığını yapamaz!” dedim. Bunun üzerine şöyle konuştu: “Hz. Muhammed aleyhissalatü vesselamı, hak peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, Fırat kenarında bir oğlak kaybolsa (yahut bir kurt bir koyunu kapsa) korkarım ki kıyamet gününde onun bile hesabı Ömer’den sorulur!” “Kenar-ı Dicle’de bir kurt kapsa koyunu, Gelir de adl-i ilâhi Ömer’den sorar onu!”
#EvdeKalHayatEveSığar...