Tekrar merhaba. Bugün işçi çıkarmanın yasaklanması olarak lanse edilen konunun ayrıntılarından bahsetmek istiyorum. 17 Nisan 2020 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 7244 Sayılı Covid-19 Salgının Ekonomik Ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile ahlak ve iyi niyet kuralları istisnası dışında İşverene Fesih Yasağı getirildiğini görüyoruz. Bu yasağın ve kurallarının geçici olduğunu hatırlatalım. Yasada 3 ay süre öngörülmüş ve Cumhurbaşkanına 3 ay daha uzatma yetkisi tanınmıştır. Anlaşılır olması için yürürlüğe giren geçici yasayı bölümler halinde inceleyelim ve mevcut yasal düzenlemelerimizden de bahsedelim.
4857 Sayılı İş Kanununa eklenen Geçici 10. Madde “her türlü iş veya hizmet sözleşmesi 3 AY süreyle ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında işveren tarafından feshedilemez.” Diyor.
Bu noktada işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkını düzenleyen 25. Maddede yer alan ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler kanunda “İşçinin iş sözleşmesinin esaslı unsuru olan kendisinde bulunması gereken vasıflar ve şartlar konusunda işvereni yanıltması, İşçinin işveren ya da ailesine şeref ve haysiyet kırıcı kötü sözler söylemesi, davranışlarda bulunması, asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması, İşverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunmak, İşverene yahut, ailesine, yahut işçisine sataşmak, işyerine sarhoş yada uyuşturucu madde almış olarak gelmek yada işyerinde bunları kullanma, Hırsızlık, işverenin güvenini kötüye kullanmak, meslek sırlarını ortaya atmak, 7 günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemek, Haklı sebebe dayanmayan devamsızlıklar, Görevlerini yapmamakta ısrar, İşi savsamak, iş güvenliğini tehlikeye atmak, işyeri makine ve eşyalarına zarar vermek” olarak sıralanır.
Bu sayılan haller dışında 17.04.2020 tarihi itibariyle FESİH YASAĞI yani işten çıkarmanın yasaklanması geçici süre ile kanunlaşmıştır. Yasal düzenlemede Fesih Yasağı ile birlikte Tamamen ya da Kısmen ÜCRETSİZ İZİN uygulaması ve Ücret Nakit Desteği düzenlemesi gelmiştir. Yasaya göre “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç aylık süreyi geçmemek üzere işveren işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilir. (3 AY DAHA UZATILABİLİR) Bu madde kapsamında ücretsiz izne ayrılmak, işçiye haklı nedene dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermez.” Denmektedir. Bu yasa çıkmadan evvel yasal mevzuata göre işçinin rızası ve onayı olmadan ücretsiz izne çıkarmak esaslı değişikliktir ve işverenin haksız feshi anlamına gelir. Geçici düzenleme ile işçinin rızası olmasa da ücretsiz izin kullandırılması mümkündür. Bu noktada kanun yürürlüğe girdiği 17.04.2020 tarihinde çalışanların İşveren Tarafından tek taraflı kullanılan ücretsiz izne ayrılmış olmaları ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamamış olmaları durumunda ÜCRET NAKİT DESTEĞİ alacaklarını, 15 Mart 2020 tarihinden önce sözleşmesi feshedilenlerin ise İşsizlik Ödeneği Alma şartlarına uygun feshedilmiş ve işsizlik ödeneğinden yararlanamıyorlar ve yaşlılık aylığı almıyorlar ise ÜCRET NAKİT DESTEĞİ alacaklarını düzenliyor. Belirlenen ÜCRET NAKİT DESTEĞİ GÜNLÜK 39,24TL dir. Bu ödeme ve Genel sağlık sigortası Fondan karşılanmaktadır. Eğer işveren kısmi süreli ücretsiz izin uyguluyor geride kalan günleri çalışma yaptırıyor ise ücretsiz izin günleri İŞKUR dan çalışılan günler ise İşverenden ücret ödemesi yapılması gerekir.
Yine bu yasa ile Kısa Çalışma Ödeneği başvurularında uygunluk tespiti tamamlanması beklenmeksizin derhal ödeme yapılmasına karar verilmiştir. Elbette esas olan işin, iş hayatının devamıdır. Salgına rağmen iş potansiyeli etkilenmeyen bir işyeri için örneğin Kargo Firmaları için ücretsiz izin uygulamasına geçilmesi hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmelidir. İş ve çalışma şartları olumsuz etkilenen bir işverenin şartları oluşuyor ise ÖNCELİKLE KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNE BAŞVURMASI olmadığı takdirde ücretsiz izin uygulamasına geçmesi daha hakkaniyetli olur. Ama yasada bu konuda bir zorlama bulunmamaktadır. Yani işveren yasa gereği ücretsiz izin kullandırmakta geçici süre ile serbest bırakılmıştır. Ama yinede hukukun temel ilke ve kuralları her zaman devrededir. İşveren ayrımcılık yapamaz, işçilere farklı muamele edemez. Eşit davranma borcuna aykırı davranamaz. Hakkını kötüye kullanamaz. İşçilerini ücretsiz izne gönderip yeni işçi alan işveren ya da tüm çalışanlarını kısa dönemden yararlandırma imkânı olduğu halde bir kısmını çalıştıran, bir kısmını ücretsiz izne gönderen bir kısmını da kısa dönemden yararlandıran işveren bu ayrımı haklı kılacak bir neden ortaya koyamadığı sürece kötü niyetli sayılacaktır.
İŞÇİNİN bu dönemde kısa çalışma yapılması ve ücretsiz izin uygulaması dışında kanunda sayılı bütün fesih sebeplerini oluştuğu takdirde kullanabileceğini belirtelim. Örneğin ücretleri ödenmeyen, primleri tam yatırılmayan, emekli olmak isteyen, askerliğe başvuran işçiler için fesih imkânı bu dönemde de bulunmaktadır.
Düzenleme bu şekilde ancak ücretsiz izin uygulaması karşılığında ödenen ücret nakit desteğinin yeterli olmayacağı açıktır. İşçinin korunması, işçilerin gelirlerinde çok büyük bir düşüş yaşanmaması adına mümkün olduğunca salgından etkilenmeyen işyerleri açısından iş ilişkisinin devamına, etkilenen, kapanan ya da kısa dönem çalışan işyerleri için en az kısa çalışma ödeneğinin ödenmesine, bu uygulamanın mümkün olduğunca genişletilmesine, gerekirse işsizlik fonundan işçi yararına daha fazla destek uygulamaları getirilmesine karar verilmesinin gelecek adına daha doğru olacağına inanıyorum. Elbette tüm uygulamaların işveren yada işçi tarafından kötüye kullanılmasının kabulü mümkün değildir.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. Bilindiği üzere Türkiye Büyük Millet Meclis’inin açılışının 100. Yılındayız. 100 sene önce Anadolu’da Yeni Türk Devletinin temelini atan Yüce Meclis Kurtuluş Savaşını gerçekleştirmiş ve Hâkimiyetin kayıtsız, şartsız Milletin olduğunu ilan etmiştir. Bu vesile ile Cumhuriyetimizin Kurucusu ebedi önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve tüm şehitlerimizi saygıyla anıyorum. Sağlıcakla kalın. Tekrar görüşmek üzere …