Özel hastanede oksijensiz kaldığı iddiasıyla serebral palsi tanısı konan kızları için ‘adalet’ arıyorlar
GENEL
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
21.11.2024 - 21:27, Güncelleme:
21.11.2024 - 10:15 448 kez okundu.
Özel hastanede oksijensiz kaldığı iddiasıyla serebral palsi tanısı konan kızları için ‘adalet’ arıyorlar
Özel hastanede oksijensiz kaldığı iddiasıyla serebral palsi tanısı konan kızları için ‘adalet’ arıyorlar
Aydın’ın Çine ilçesinde yaşayan Hacer-Ersin Kahraman çifti, üç yıl önce Özel Ege Liva Hastanesi’nde dünyaya gelen ve iddiaya göre sarılık şüphesiyle alındığı küvezde oksijensiz kalan kızları Buğlem için 3 yıldır hukuk mücadelesi veriyor. İhmali olduğu gerekçesi ile özel hastaneden şikayetçi olduklarını ifade eden Kahraman Ailesi, sorumlu çocuk doktorunun ifade vermeye gitmemesi üzerine 3 yıldır davanın başlamasını beklediklerini belirtti. Olayın yaşandığı Özel Ege Liva Hastanesi önünde basın açıklaması yapan Kahraman Ailesi, "Hukuk mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Sağlık Bakanlığı’ndan soruşturma izni verilmesine rağmen hala daha süreçte bir gelişme olmadı" diyerek son günlerde yaşanan ‘Yenidoğan Çetesi’ olayları sebebiyle endişeli olduklarını ve yetkililerden yardım istediklerini ifade etti.Kızlarının 10 dakika oksijensiz kaldığını ve serebral palsi tanısı konduğunu söyleyen anne Hacer Kahraman ise yaşadıklarını anlattı. Kızının küvezdeyken mosmor olduğunu ve çırpındığını söylemesi üzerine hemşirelerin durumun normal olduğunu, kabus gördüğünü söylediklerini belirten anne Hacer Kahraman; “12 Ağustos 2021 tarihinde kızım Özel Ege Liva Hastanesi’nde dünyaya geldi. Sağlıklı bir şekilde eve taburcu olduk. Üçüncüsü gün, 14 Ağustos’ta sarılık şüphesiyle hastaneye geldik. Hastaneye yatış yapılması istendi. 3 gün yoğun bakımda yatırılmasını istedi çocuk doktoru. Biz bunu kabul etmedik. Yanımızda yatmasını istedik. Bir gece boyunca hastanede yanımda kaldı. Mor ışık tedavisi istedi doktor ve süreç başladı. Çocuğu götürdüler. Damar yolu açtılar. Sonra serum verdiler. Çocuğu küveze aldılar. Mor ışık tedavisine başlandı. Çocuk, 5 dakika sonra nefes alamamaya başladı. Morarmaya başladı. Hemşireyi çağırdık. Hemşire bunun bunun normal olduğunu, çocuğun rüya gördüğünü, kabus gördüğünü söyledi ve küveze geri yatırdık. Bu durum ikinci defa tekrarladı. Hatta görümcem hemşireyi çağırdı. Üçüncüsünde ben aldım küvezden. Küvezden alınca çocuk morarmış ve nefes alamamaya, hıçkırarak ağlamaya başladı. Bir süre sonra çocuk kafasını attı. Mosmor olmuştu. Kucağımda eks oldu yani. Kalbi durmuş. Hemen alıp yoğun bakıma götürdüler. Orada kalp masajı yapmaya başladılar. Sonra bir yandan sevk için hastane arıyorlar. Sevk süreci hemen olmadı. Bu olay saat 18.40 gibi yaşandı. Saat 21.30 - 22.00 sıralarında anca üniversiteye sevk oldu. Çocuğumuz 10 dakika oksijensiz kalmış. Bize söylenen bu. 55 gün Üniversite Hastanesi’nde yoğun bakımda yattık. 18 gün solunum cihazına bağlı durdu. Yaşamayacağını yaşasa bile yüzde 95 engelli kalacağını söylediler bize. 55 gün sonra taburcu olduk ve şu an fizik tedavisi devam ediyor. Bu benim üçüncü çocuğum, ilk çocuğum değil ve sarılık da ilk yaşadığım bir şey değil. Yani ilk çocuğum da sarılık oldu ama böyle bir olay yaşamadım ve benim bu üçüncü çocuğum. Bu doktorun, bize bunu yaşatanların hepsinin cezasını çekmesini istiyorum. Adli süreç başladı. Bunun peşini asla bırakmayacağız ve çocuğumun böyle olmasından dolayı bize bunu yaşatanlardan davacıyım ve davamızın da sonuna kadar arkasındayız” dedi.“Hala bu süreçle ilgili bir gelişme yok”‘Yenidoğan Çetesi’ olayları sebebiyle kendi çocukları için de ‘acaba’ diyerek şüphelendiklerini belirten baba Ersin Kahraman ise hala daha bir gelişme olmadığını söyleyerek “3 çocuk babasıyım, üçüncü çocuğumuzda Özel Ege Liva Hastanesi’nde yaşanan talihsiz bir olaydan dolayı eşimin de anlattığı gibi adli süreç başlattık. Bu adli süreç, 3 yıldır sürüyor. Davayı başlatalı 2 yıl oldu. Bir yıl boyunca Sağlık Bakanlığı’ndan soruşturma izni gelmesi için bekledik. CİMER’e yazdım ve yazdıktan 24 gün sonra Sağlık Bakanlığı’ndan soruşturma izni verildi. Tam 1 yıl oldu, soruşturma izni verileli. Hala bu süreçle ilgili bir gelişme yok. Şu anda savcılıkta ve avukatımızın bize verdiği bilgiye göre doktorun ifadeye gelmediği, sürekli kaçtığı, sürekli adres değiştirdiği ve şu anda yakalama kararı dahi çıkmadığını öğrendik. Sürecin hızlandırılması için CİMER’e yazdım. Gerekenlerin yapılmasını rica ediyorum. Biz mağdur durumdayız. Bir baba olarak sorumluların cezasını çekmesini istiyoruz. Ülkede son dönemlerde yaşanan olaylardan dolayı muzdarip durumdayız. Acaba diye aklımızda bir şüpheler kalıyor ve bunların da kalmaması için gerekenin yapılmasını rica ediyoruz” dedi.
Özel hastanede oksijensiz kaldığı iddiasıyla serebral palsi tanısı konan kızları için ‘adalet’ arıyorlar
Aydın’ın Çine ilçesinde yaşayan Hacer-Ersin Kahraman çifti, üç yıl önce Özel Ege Liva Hastanesi’nde dünyaya gelen ve iddiaya göre sarılık şüphesiyle alındığı küvezde oksijensiz kalan kızları Buğlem için 3 yıldır hukuk mücadelesi veriyor. İhmali olduğu gerekçesi ile özel hastaneden şikayetçi olduklarını ifade eden Kahraman Ailesi, sorumlu çocuk doktorunun ifade vermeye gitmemesi üzerine 3 yıldır davanın başlamasını beklediklerini belirtti. Olayın yaşandığı Özel Ege Liva Hastanesi önünde basın açıklaması yapan Kahraman Ailesi, "Hukuk mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Sağlık Bakanlığı’ndan soruşturma izni verilmesine rağmen hala daha süreçte bir gelişme olmadı" diyerek son günlerde yaşanan ‘Yenidoğan Çetesi’ olayları sebebiyle endişeli olduklarını ve yetkililerden yardım istediklerini ifade etti.
Kızlarının 10 dakika oksijensiz kaldığını ve serebral palsi tanısı konduğunu söyleyen anne Hacer Kahraman ise yaşadıklarını anlattı. Kızının küvezdeyken mosmor olduğunu ve çırpındığını söylemesi üzerine hemşirelerin durumun normal olduğunu, kabus gördüğünü söylediklerini belirten anne Hacer Kahraman; “12 Ağustos 2021 tarihinde kızım Özel Ege Liva Hastanesi’nde dünyaya geldi. Sağlıklı bir şekilde eve taburcu olduk. Üçüncüsü gün, 14 Ağustos’ta sarılık şüphesiyle hastaneye geldik. Hastaneye yatış yapılması istendi. 3 gün yoğun bakımda yatırılmasını istedi çocuk doktoru. Biz bunu kabul etmedik. Yanımızda yatmasını istedik. Bir gece boyunca hastanede yanımda kaldı. Mor ışık tedavisi istedi doktor ve süreç başladı. Çocuğu götürdüler. Damar yolu açtılar. Sonra serum verdiler. Çocuğu küveze aldılar. Mor ışık tedavisine başlandı. Çocuk, 5 dakika sonra nefes alamamaya başladı. Morarmaya başladı. Hemşireyi çağırdık. Hemşire bunun bunun normal olduğunu, çocuğun rüya gördüğünü, kabus gördüğünü söyledi ve küveze geri yatırdık. Bu durum ikinci defa tekrarladı. Hatta görümcem hemşireyi çağırdı. Üçüncüsünde ben aldım küvezden. Küvezden alınca çocuk morarmış ve nefes alamamaya, hıçkırarak ağlamaya başladı. Bir süre sonra çocuk kafasını attı. Mosmor olmuştu. Kucağımda eks oldu yani. Kalbi durmuş. Hemen alıp yoğun bakıma götürdüler. Orada kalp masajı yapmaya başladılar. Sonra bir yandan sevk için hastane arıyorlar. Sevk süreci hemen olmadı. Bu olay saat 18.40 gibi yaşandı. Saat 21.30 - 22.00 sıralarında anca üniversiteye sevk oldu. Çocuğumuz 10 dakika oksijensiz kalmış. Bize söylenen bu. 55 gün Üniversite Hastanesi’nde yoğun bakımda yattık. 18 gün solunum cihazına bağlı durdu. Yaşamayacağını yaşasa bile yüzde 95 engelli kalacağını söylediler bize. 55 gün sonra taburcu olduk ve şu an fizik tedavisi devam ediyor. Bu benim üçüncü çocuğum, ilk çocuğum değil ve sarılık da ilk yaşadığım bir şey değil. Yani ilk çocuğum da sarılık oldu ama böyle bir olay yaşamadım ve benim bu üçüncü çocuğum. Bu doktorun, bize bunu yaşatanların hepsinin cezasını çekmesini istiyorum. Adli süreç başladı. Bunun peşini asla bırakmayacağız ve çocuğumun böyle olmasından dolayı bize bunu yaşatanlardan davacıyım ve davamızın da sonuna kadar arkasındayız” dedi.
“Hala bu süreçle ilgili bir gelişme yok”
‘Yenidoğan Çetesi’ olayları sebebiyle kendi çocukları için de ‘acaba’ diyerek şüphelendiklerini belirten baba Ersin Kahraman ise hala daha bir gelişme olmadığını söyleyerek “3 çocuk babasıyım, üçüncü çocuğumuzda Özel Ege Liva Hastanesi’nde yaşanan talihsiz bir olaydan dolayı eşimin de anlattığı gibi adli süreç başlattık. Bu adli süreç, 3 yıldır sürüyor. Davayı başlatalı 2 yıl oldu. Bir yıl boyunca Sağlık Bakanlığı’ndan soruşturma izni gelmesi için bekledik. CİMER’e yazdım ve yazdıktan 24 gün sonra Sağlık Bakanlığı’ndan soruşturma izni verildi. Tam 1 yıl oldu, soruşturma izni verileli. Hala bu süreçle ilgili bir gelişme yok. Şu anda savcılıkta ve avukatımızın bize verdiği bilgiye göre doktorun ifadeye gelmediği, sürekli kaçtığı, sürekli adres değiştirdiği ve şu anda yakalama kararı dahi çıkmadığını öğrendik. Sürecin hızlandırılması için CİMER’e yazdım. Gerekenlerin yapılmasını rica ediyorum. Biz mağdur durumdayız. Bir baba olarak sorumluların cezasını çekmesini istiyoruz. Ülkede son dönemlerde yaşanan olaylardan dolayı muzdarip durumdayız. Acaba diye aklımızda bir şüpheler kalıyor ve bunların da kalmaması için gerekenin yapılmasını rica ediyoruz” dedi.
Kızlarının 10 dakika oksijensiz kaldığını ve serebral palsi tanısı konduğunu söyleyen anne Hacer Kahraman ise yaşadıklarını anlattı. Kızının küvezdeyken mosmor olduğunu ve çırpındığını söylemesi üzerine hemşirelerin durumun normal olduğunu, kabus gördüğünü söylediklerini belirten anne Hacer Kahraman; “12 Ağustos 2021 tarihinde kızım Özel Ege Liva Hastanesi’nde dünyaya geldi. Sağlıklı bir şekilde eve taburcu olduk. Üçüncüsü gün, 14 Ağustos’ta sarılık şüphesiyle hastaneye geldik. Hastaneye yatış yapılması istendi. 3 gün yoğun bakımda yatırılmasını istedi çocuk doktoru. Biz bunu kabul etmedik. Yanımızda yatmasını istedik. Bir gece boyunca hastanede yanımda kaldı. Mor ışık tedavisi istedi doktor ve süreç başladı. Çocuğu götürdüler. Damar yolu açtılar. Sonra serum verdiler. Çocuğu küveze aldılar. Mor ışık tedavisine başlandı. Çocuk, 5 dakika sonra nefes alamamaya başladı. Morarmaya başladı. Hemşireyi çağırdık. Hemşire bunun bunun normal olduğunu, çocuğun rüya gördüğünü, kabus gördüğünü söyledi ve küveze geri yatırdık. Bu durum ikinci defa tekrarladı. Hatta görümcem hemşireyi çağırdı. Üçüncüsünde ben aldım küvezden. Küvezden alınca çocuk morarmış ve nefes alamamaya, hıçkırarak ağlamaya başladı. Bir süre sonra çocuk kafasını attı. Mosmor olmuştu. Kucağımda eks oldu yani. Kalbi durmuş. Hemen alıp yoğun bakıma götürdüler. Orada kalp masajı yapmaya başladılar. Sonra bir yandan sevk için hastane arıyorlar. Sevk süreci hemen olmadı. Bu olay saat 18.40 gibi yaşandı. Saat 21.30 - 22.00 sıralarında anca üniversiteye sevk oldu. Çocuğumuz 10 dakika oksijensiz kalmış. Bize söylenen bu. 55 gün Üniversite Hastanesi’nde yoğun bakımda yattık. 18 gün solunum cihazına bağlı durdu. Yaşamayacağını yaşasa bile yüzde 95 engelli kalacağını söylediler bize. 55 gün sonra taburcu olduk ve şu an fizik tedavisi devam ediyor. Bu benim üçüncü çocuğum, ilk çocuğum değil ve sarılık da ilk yaşadığım bir şey değil. Yani ilk çocuğum da sarılık oldu ama böyle bir olay yaşamadım ve benim bu üçüncü çocuğum. Bu doktorun, bize bunu yaşatanların hepsinin cezasını çekmesini istiyorum. Adli süreç başladı. Bunun peşini asla bırakmayacağız ve çocuğumun böyle olmasından dolayı bize bunu yaşatanlardan davacıyım ve davamızın da sonuna kadar arkasındayız” dedi.
“Hala bu süreçle ilgili bir gelişme yok”
‘Yenidoğan Çetesi’ olayları sebebiyle kendi çocukları için de ‘acaba’ diyerek şüphelendiklerini belirten baba Ersin Kahraman ise hala daha bir gelişme olmadığını söyleyerek “3 çocuk babasıyım, üçüncü çocuğumuzda Özel Ege Liva Hastanesi’nde yaşanan talihsiz bir olaydan dolayı eşimin de anlattığı gibi adli süreç başlattık. Bu adli süreç, 3 yıldır sürüyor. Davayı başlatalı 2 yıl oldu. Bir yıl boyunca Sağlık Bakanlığı’ndan soruşturma izni gelmesi için bekledik. CİMER’e yazdım ve yazdıktan 24 gün sonra Sağlık Bakanlığı’ndan soruşturma izni verildi. Tam 1 yıl oldu, soruşturma izni verileli. Hala bu süreçle ilgili bir gelişme yok. Şu anda savcılıkta ve avukatımızın bize verdiği bilgiye göre doktorun ifadeye gelmediği, sürekli kaçtığı, sürekli adres değiştirdiği ve şu anda yakalama kararı dahi çıkmadığını öğrendik. Sürecin hızlandırılması için CİMER’e yazdım. Gerekenlerin yapılmasını rica ediyorum. Biz mağdur durumdayız. Bir baba olarak sorumluların cezasını çekmesini istiyoruz. Ülkede son dönemlerde yaşanan olaylardan dolayı muzdarip durumdayız. Acaba diye aklımızda bir şüpheler kalıyor ve bunların da kalmaması için gerekenin yapılmasını rica ediyoruz” dedi.
Aydın HABERİ
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.