Başkan Kayalı: Doğayla iç içe yaşamalıyız

AYDIN- Kuşadası Kent Konseyi tarafından Kuşadası Belediyesi, Kuşadası Kalamaki Çevre Platformu ve çeşitli çevre platformlarının katılımı ile "Jeotermal Enerji Santralleri ve Taş Ocakları" başlıklı panel düzenlendi. Panelde çevre ve insan sağlığının önemine dikkat çekildi. Panelin açılışında konuşan Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı, daha sağlıklı bir gelecek için tabiatla iç içe yaşanması gerektiğini kaydetti.

Kuşadası Belediyesi Erkan Yücel Sahnesi'nde gerçekleşen panele konuşmacı olarak Ege Üniversitesi Çevre ve Şehircilik Kürsü Başkanı Prof. Ali Osman Karababa, Av. Akın Yakan ve Dr. Metin Aydın ile çeşitli oda ve platform başkanları katıldı. Oturum Başkanlığını Kuşadası Kent Konseyi Başkanı İsmail Tezgel'in yaptığı paneli Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı, Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Ayşe Şerifoğlu, Belediye Meclis Üyeleri, TEMA ve çeşitli çevre platformlarının başkanları katıldı. Panel sırasında katılımcılar jeotermal enerji santrallerinin ve taş ocaklarının çevreye ve insan yaşamına verdiği tahribata dikkat çekmek amacıyla yüzlerine "Jes bir Jest Değildir" yazılı maske taktılar.

“Doğayla iç içe yaşamalıyız”

Etkinliğin açılışında konuşan Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı, enerji ihtiyacının çevreye ve insan sağlığına zarar vermeden giderilmesinin önemine dikkat çekerek kar hırsı ile hiçbir önlem alınmadan yapılan yatırımların geleceğin katledilmesi anlamına geldiğini söyledi. Jeotermal enerji santrallerinin çevreye verdiği zararın boyutlarının zaman içerisinde çok daha iyi anlaşıldığını ifade eden Başkan Kayalı “Çocuklarımıza temiz ve yaşanılabilir bir dünya bırakmak istiyorsak doğayla dengeli ve uyum içerisinde yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Aksi takdirde doğanın intikamı çok acı olacaktır" ifadelerini kullandı.

Panelde konuşan Aydın Ziraat Mühendisleri Başkanı Mahmut Nedim Baş, jeotermal enerji santrallerinin ve taş ocaklarının özellikle farklı ürünlerin bir arada yetiştirildiği bölgelerde büyük bir tahribata neden olduğunu ileri sürdü. Toprağın oluşumunun binlerce yıl aldığına dikkat çeken Baş, “Türkiye'de üretilen elektriğin sadece binde 7’si jeotermal enerji santralleri yoluyla üretiliyor. Oysa enerji kaybı yüzde 16 civarında. Kayıp ve kaçak elektriğin engellenmesi ile enerji ihtiyacının önemli bir kısmı kapatılabilir” diye konuştu.

11 yılda 85 bin taş ocağı ruhsatı verildi

Prof. Dr. Ali Osman Karababa, taş ocaklarının ekosistem, doğal yaşam, su kaynakları ve insan sağlığına büyük zarar verebileceğini söyledi. Karababa, taş ocaklarının yerleşim alanlarının uzağında bulunması gerektiğini vurgulayarak 2004 yılında Maden Kanunu'nda yapılan değişiklik ile taş ocaklarının ÇED sürecinden muaf tutulduğunu belirtti. Bu değişiklik ile Türkiye'nin orman alanlarının taş ocaklarına dönüştüğünü söyleyen Karababa, son 11 yılda 85 bin taş ocağı ruhsatı verildiğini kaydetti.

JES'lerin çevreye ve insan sağlığına verdiği zararlar ile ilgili bilgi veren Dr. Metin Aydın, Türkiye'de son 25 yılda karbondioksit oranının 100'de 125 oranında arttığını belirterek “Aydın’da ise bu oran Türkiye ortalamasının çok daha üzerinde. Bu durumun en büyük nedeni JES'ler ile enerji üretimidir. Elbette bu artışlar iklim değişikliğine neden oluyor. İklim değişikliği ile birlikte ise dünyada yaşayan canlı neslinin yüzde 25'i tükenme riski ile karşı karşıya kalıyor” dedi.

Panelin sonunda Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı tarafından konuşmacılara ve Kuşadası Kent Konseyi Çocuk Meclisi Üyeleri'nden Ayça Evrim Yıldız ile Kerem Arıcan'a teşekkür belgesi verildi.