|
|||
![]() |
EL İNSAF | ||
Erdal Demir | |||
akd.aydin@hotmail.com | |||
Bu genel seçim; Türkiye ve geleceği açısından tüm dünyanın dikkatle izlediği bir sonucu doğuracak. Türkiye Ticarette pazar payı büyük olan, dünyanın sayılı dev firmalarının bile iştahını kabartan bir nüfusa sahip. Kapitalistler bu pazara sahip çıkmak için 1981 Cuntasından sonra hesaplarına ve kitaplarına uygun Turgut Özal Hükümetini dizayn ederek iktidar yaptılar Hatırlarsınız ilk işi sınırları ve gümrükler kanunlarını zorlayarak Türkiye’nin lüks tüketim hastalığı ile tanışmasına neden olmuş, akla gelmeyen markalar dört bir yandan ülke insanının tanıtımına sunularak, bugünler yaratılmış oldu. Turgut Özal her yurt dışı ziyaretinin araksın dan oğlu Ahmet Özal o ülkeyi ziyaret ederek Pazar payını tanıtıyor, hem kesesine hem de ülke ticaretine katkıda bulunuyordu. Bugün 04/06/ 2015 benim doğum günüm. Bana hediye ola bilecek en güzel şey ne olabilir sorusuna cevabım; -Ülkem düşünce ve basın özgürlüğünde ön sıralarda -Ülkem demokrasi dersi vermekte tüm dünyaya… Kişi hak ve özgürlükleri sınır tanımıyor, sosyal devlet olgusu on numara… -Sınır komşuluğunda barış ve kardeşlik, dünyaya örnek… -Öğrenci ve sendikal haklar tartışmasız ön saflarda… -Emekli hakları, memur ve işçi hakları ziyadesiyle güzel… -Ülkemde ki sığınmacılar kendi insanımın haklarına sahip ve bizden biri gibi yaşıyor olması, sokaklarda çöpten ekmek toplarken içimizi sızlatmaması… -Ülkemi yönetenler tüm dünyaya dürüstlük ve vatanseverlik örneklerini sergilemesi… -Her toplumsal eylem ve katılımlarda barış ve kardeşlik türküleriyle kol kola yürümesi-… -Yeni doğan çocuklarımızın gelecek kuşkusuyla çöp kutularına ve cami önlerine terk edilmemesi… -Alt ve üst kimlik sorunlarının olmadığı, mezhep ayrımcılığı, inanç özgürlüklerinin önünün açılması ve insan eksenli düşünen bir Türkiye… -Ülkem kadının eşit hak ve özgürlüklere kavuşturulmuş olması… -Devletimin kuvvetler ayrılığına dördüncü güç; düşünce, fikir ve basın özgürlüğünün dünya’nın gözlerinin önüne sergilenmesi… Ya bende doğum günümü bahane edip bu kadar hediyeyi bir arada istemekle biraz fazla oldum. Böyle bir ülke nerede var deşiniz şimdi… Var dostlar var… İnsan sevgisinin olduğu her yerde var. Şimdi madalyonu birazda güneşe tutarak okuyalım satır başlıklarıyla… -Hukuksuz el koyma, ticarette uzun yıllar konuşulacak… -Hukukun olmadığı ülkeye yabancı yatırımcı gelmez… -Hukuksuz el koyma kararı mülkiyet hakkına tecavüzdür... -Murakıp raporu olmadan el koyma kararı siyasidir… Fuat Avni bir laf etti bin laf duydu… -Medya operasyonu, iktidarın intiharı olur… -Barolar; Ne adalet kaldı, ne demokrasi… -Foyaları ortaya çıktı örtmek için zorbalık yapıyorlar… -Türkiye’yi suskun bir ülke yapmak istiyorlar… Bülent Arınç: Lüks israf olmasaydı, vergi bile almaya gerek kalmazdı… Pes yani el insaf. Yazmak değil Bülent Arınç yapmak önemli. Sen başbakan yardımcısıydın, önüne gelen her KHK nameye gözü kapalı emir almış memur gibi imza attın demek ki, sormazlar mı insana; sen gazetecimi sin yoksa başbakan yardımcısı mı? Altı sene önce bugün kamu harcamaları %36 iken, bugün %40’a yükseldi… Boş verin gitsin çerez parası. Kamu harcamaları lükse dayandı. Bu teokratik yönetimde ekonomide devlet eliyle gasp yöntemini geliştirir. TMSF kamu harcamaları sıkıştıkça bir bankaya el koyar olur biter. Üretim ve ekonomik büyümeyi ne yapar? Düşmesine neden olur. Bu tutumlardan dolayı ihracatın nereler düştüğüne bakın, milli gelirin gerilemeye başladığını görürüsünüz. Bu tür yasal ayakları sağlam sütunlarla basmayan el koymalar, yatırımcıların geri adım atmasına neden olur. Nereden bile bilirler ki kendilerinde yatırımlarına el konulmayacağını, hukuk yok, demokrasi yok, güvence yok, astığın astık, kestiğin kestik. Büyümeyi artıran yatırımların dışında kalındığı için, istihdam da düştü. Lüks harcamalardan vazgeçilmediği sürece işte böyle müsadere yasası çıkarırsınız. Canınız istediği zaman da size muhalif olan tarafların malların, şirketlerine, bankalarına el koyarsınız. Yabancı bu kanunla yatırım yapmaya gelir mi. Ateşle oynuyorsunuz beyler ateşle! Ülkemi yangınlara atıyorsunuz. Yerli yatırımcı bakın bu durum karşısında neler yapıyor; yatırımlarını dış ülkelere kaydırmaya başladılar. Yani sermaye göçüde bir taraftan başladı, sermaye ihracı başladı! Makul şüphe de işin içine girince, yatırımcılar her türlü korkmaya başladı. Nasılsa biri kalkar bir iftira atar buyurun cenaze merasimine. Ne duruma geldi ekonomi. Peki, neyi üretip neyi ihraç edecek bu ülke. Ülkemin artık AVM’ eri var. Ülkemde inşaat sektörü almış başını fazlası ile gidiyor. Yatırım yapıp, üretip ihraç edilecek bir şey kalmadı ki! Gıda ürünleri, saman, buğday ve hayvancılık tüm bunlar bizde fazlasıyla varken bugün ithal ediyoruz. Lüks harcamalardan dolayı, devlet yatırımları bitirilemiyor! İşte bakın GAP projesi bitirilemeyince, Konya ovası yatırımı bitirilemeyince, gıda sektörü sulama sorunlarından dolayı yeterince üretemiyor. Sanayi ve tarıma yeterince yatırım yok. Nasıl gıda sektöründe fiyatlar yükselmesin ki! Üretim ve ihracat geliri olmayınca, Lüks harcamalar( Başta köşk olmak üzere, havuzdaki uçaklar, Mercedesler)artınca, vergiye yüklenen Türkiye’de işsizlik %11,8'e yükselir tabii ki. Enflasyonu frenleyemez, bir de tek parti olalım ve hükümet olalım derseniz, Milli gelirin düşmesi, ekonominin lüks devlet giderlerinden dolayı zayıflaması… DİKTATÖRLÜĞÜN ORTAYA ÇIKTIĞINI GÖSTERİR. Nasıl bir ülke ve doğum günü! Olsun her haliyle mücadelesini verdiğimiz ve aşkına öleceğimiz bir ülkem var benim… |
|||
Etiketler: Erdal Demir, El İnsaf |
|